|
Faturayı kim ödeyecek?

- Genel seçimlere parti olarak katılalım...

- Geçemezsek?

- Geçeriz... önemli olan zihinlerdeki barajlar!

- Ya geçemezsek??

- Hükümet düşünsün!

- Düşünmezse?

- Bölgesel Meclisimizi kurarız...

Hayali bir konuşma değil elbette.

Bu şekilde soru cevap olmasa da önümüzdeki genel seçimler için HDP yönetiminin açıklamaları üç aşağı beş yukarı böyle.

Bir parti, barajı geçme riski varken bu riske neden girer?

Cevabı yukarıdaki kısa muhtemel konuşmanın içinde işte.

Baraj altında kalırsa B Planı olarak “Hükümet düşünsün” demek ve Güneydoğu’da bir Bölgesel meclis kurmak.

Bölgesel Meclis’in yasal, hukuki karşılığı var mı?

Yok...

Seçime parti olarak girip baraj altında kalındığı anlaşıldığında Güneydoğu, bazı Doğu illeri ve İstanbul, Adana, Mersin gibi illerde yaşanacak olan onca olayın faturası?

- Hükümet düşünsün...

Hükümet düşünsün de neyi düşünsün?

O saatten sonra onca olay, dökülecek muhtemel kan, kaybedilecek canların neyini nasıl düşünsün?

Bir siyasi partinin seçim alternatifi asayiş problemi ve ne işe yarayacağı; sorunları büyüteceği kesin olan bir hayali Meclis kurmak mıdır?

Barajı geçebileceklerine dair inanç nereden geliyor?

Belli değil...

Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayları Selahattin Demirtaş’ın aldığı yüzde 10 oya güveniyorlarsa bunun daha büyük risk olduğunu herkes biliyor, uzmanlar da söylüyor.

Son olarak Bekir Ağırdır daha dün kaleme aldığı analizde en büyük sekiz metropolde oylarını en az üç kat artırmadığı sürece barajı geçmesinin matematiksel olarak mümkün olmadığını yazdı.

Dahası, herkes biliyor ki Cumhurbaşkanlığı seçiminde sınırlı aday, tepki oyları, Demirtaş’ın çizdiği profil gibi çok sayıda faktör oyları artırdı.

Bu da yetmiyor, katılımın yüzde 74’te kaldığı bir seçimde alındığı o oy. Yani göreceli, oransal bir artış söz konusu.

Katılımın yüzde 90’a yaklaştığı seçimlerdeki performansı yüzde 7’nin altında bir partiden bahsediyoruz.

Açık konuşmak gerekirse silahların, tehdit ve baskıların da eksik olmadığı bir seçimde alınabilen en yüksek oy bu kadar işte.

Bir ek bilgi daha vereyim; son anketlerde HDP oyu yüzde 7’yi aşmış görünüyor. Ancak bu hâlâ barajın epey altında ve dahası CHP’nin yüzde 21’lere gerilediği bir atmosferde böyle görünüyor bu oy.

Yarın sandık başına gittiğinde CHP seçmeninin barajı geçme ihtimali çok şüpheli bir partiye mi yoksa yine CHP’ye mi oy vereceğini tahmin etmek için üst düzey uzman olmaya gerek yok.

Velhasıl parti olarak girme iddiası Türkiye’yi yeni ve büyük bir kaosa sokma amacından başka bir şey değil; tabii eğer hayalperest bir maceracılık parti yönetimini teslim almamışsa... ki ben bu iddiada maalesef iyi niyet görmüyorum.

Yüksek Seçim Kurulu bağımsız adaylar için tıpkı memurlarda olduğu gibi 10 Şubat akşamına kadar partileriyle ilişkilerini kesmeleri gerektiği yönünde karar açıkladığına göre önümüzde iki haftadan kısa süre var.

Umarım bu arada Çözüm Süreci’ndeki olumlu hava hızlanarak kamuya açık kararlar haline gelir de bu tehlikeli oyun denemesi başlamadan biter.

Yoksa faturayı ödeyecek olan belli.

Unutmuşsunuzdur çoktan, şehit düşen oğlunun mezarının başında yaşayan babalar var bu memlekette.

Dağa gidip de bir daha haber alamadığı evladının ardından her gece ağlayan analar.

Daha geçen gün av tüfeğiyle kafasından vurulup hayata 12 yaşında veda eden Nihat var.

Evlatlarının mezarının yanına taşınan babalar; yakın zamanda kanser olup gidecek analar; daha 12 yaşında ölecek çok çocuk var geride.

Faturayı onlar ödeyecek.

HDP vereceği kararla resmi araçla giderken sağa sola bomba atan ya da av tüfeği kullanan güvenlik görevlileri ve yol kesen, silahlarıyla gösteri yapan yüzü maskelilerin yanında olmakla; ölen ve ölenlerin ardından ağlayanların yanında olmak arasında bir seçim yapacak.

Ama sakın sanmasın ki yanlış kararının faturası kendisine de çıkmayacak.

#HDP
#Güneydoğu
#Selahattin Demirtaş
9 yıl önce
Faturayı kim ödeyecek?
Gladyo Kardeşliği!
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..