|
Türkiye’nin 11 Eylül’ü?

Paris’te mizah dergisine yapılan kanlı saldırının ardından çok sayıda benzetme yapıldı; başlık atıldı.

Temelde iki görüş var; biri Fransa’nın 11 Eylül’ü olduğu yönünde.

Daha da genelleştirip Avrupa’nın 11 Eylül’ü diyenler de var ki ben onların görüşünü daha isabetli buluyorum.

Belli ki bu mesele bireysel bir eylemin sonucu da olsa ardında bir örgüt bağı yoksa veya çıkmazsa bile tekrarlarının yaşanabileceği bir zincirin ilk halkası olmaya güçlü aday.

Bundan sonra Avrupa’nın birçok kentinde benzer saldırılar ve tam tersi karşı saldırılar yaşanabilir.

Son olarak 2005’te bu çapta bir saldırıya uğrayan Avrupa başkentleri için alarmların çaldığından kuşkum yok. Açıklamalara hangi açıdan yaklaşırsanız yaklaşın; sebep-sonuç ilişkisini nasıl kurarsanız kurun sonuç değişmiyor.

Tam da Avrupa’da İslamofobi’nin, yabancı düşmanlığının yükseliş ve ekonomik krizin derinliğinin sürdüğü bir dönemde bu eylem bir tetikleyici görevi üstlenecek.

Ortadoğu başta olmak üzere kimi bölgelerde yaşananlar bir yana İsveç gibi yaşam standardı, demokrasisi örnek gösterilen bir ülkedeki camilere saldırıya yakından bakınca aşırı sağcıların yükselişini görüyoruz.

Beş camiye saldırının ardından kağıt kalplerle gösterilen dayanışmayı över ve umutlanırken İskandinav ülkelerin mitolojilerinden bugüne sızan “karanlık öteki” algısının gücü ürkütüyor.

Herkesin tuttuğu tarafa göre madalyonun bir yüzüne bakarken diğer yüzünü görmezden geldiği bugünlerde Paris saldırısıyla ilgili ikinci görüş ise bu meselenin sorumluluğunu İslam’ın ve hatta biraz da mümkünse Türkiye’nin üzerine yıkma çabasıyla sakatlanmış olarak arz-ı endam etti gazetelerde, köşe yazılarında, televizyon yorumcularında, sosyal medyada.

Hele üç eylemcinin Türkiye üzerinden seyahat yapmış olması ihtimali veya herhangi birinin bir Türklük, Türkiye bağının ortaya çıkması çok mutlu edecek bu görüş sahiplerini.

Onlara kalsa önceki gün Paris’te yaşananlar Türkiye’nin 11 Eylül’ü...

Ama değil...

Tarihten, gerçeklerden kopup sadece kendi baktığın yerden veya çıkarlarından yorumlamaya devam edince Paris’teki saldırıyı Ankara’ya fatura edecek bir yol aramak kaçınılmaz oluyor.

Gerçeği eğip bükerek; mantık, tarih hataları yaparak; yanlış benzetmeler; ahmakça çıkarımlarla bir insan ülkesine ve milletine bu kadar yüklenebilir mi?

Yükleniyor işte...

Üstelik bu çapta sansasyonel, tarihe geçen, çarpan etkisi çok güçlü eylemlerin hemen tamamında sebep-sonuç ve oluş biçimlerindeki karanlık noktalar neredeyse hiç aydınlanmazken Medeniyetler Çatışması tezinin Batı yakasında sandalye kapmak insanı en azından gelecekte kendi vicdanıyla baş başa bırakmaya en güçlü adaydır.

Hepsi bir tarafa...

Böyle olaylar, böyle kavşaklarda aslolan olan değil olacağa odaklanmaktır.

İster Avusturya Veliahtı’na Bosna’da yapılan ister Dallas’ta Kennedy’e yapılan suikaste; ister 11 Eylül’e ister sonraki bombalamalara bakın... her biri sonra olacaklardan daha çok tartışıldı, tartışılmaya devam ediyoruz.

Oysa her birinin yıkıcı başka sonuçları olmuştu, olmaya da devam ediyor.

Ne 1. Dünya Savaşı bitti ne ABD o suikast sonrası 1963’ün ABD’si ne 11 Eylül’ün ardından kurulan kanlı dünya duruldu...

Şimdi 7 Ocak Paris Saldırısı’nın önce Avrupa sonra Ortadoğu başta olmak üzere bütün dünyadaki etkilerini tahmin etmeye çalışmak gerek.

Tahminlerimiz en azıdan kısa vadede daha karamsar ve daha can yakıcı bir gelecek vaad ediyor olacak muhtemelen.

Böyle bir dalga yaklaşırken insanın kendi ülkesini, milletini ateşe atmak için uydurma gerekçeler icat etmeye can atması; ağır bir kompleksle meseleyi kendi topraklarına bağlaması sadece bizim yaşadığımız ne büyük bir talihsizlik.

Velhasıl olan bitenin doğru adı “Avrupa’nın 11 Eylülü” şüphesiz.

Bunun bize, bölgemize, çevremize neye mal olacağı veya neyi ne kadar değiştireceğini zaman gösterecek.

Ortadoğu’ya faturası, etkileri neler olacak göreceğiz hep birlikte.

Meselenin Türkiye ile tek bağlantısı kurulabilir; evet, Paris saldırısı Türkiye’de bazı okumuş yazmış, aydın bilinen insanların da 11 Eylülü olduğudur.

7 Ocak’taki saldırıyla ilgili yazdıkları onların kendi enkazı.

#Paris
#11 Eylül
#Avrupa
9 yıl önce
Türkiye’nin 11 Eylül’ü?
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu