Tam seçim havasına girmiş, artık kim ne alacak kim sürpriz yapacak diye meydanlara, araştırmalara, miting meydanlarındaki havaya baka baka; şoföre, berbere, bakkala, eşe dosta sora sora her birimiz uzman sosyolog sosyal mühendis ordinaryüs olmuşken nerden çıktıysa çıktı Suriye'ye hemen ve çok acil savaşa gireceğimize dair iddia ortaya saçıldı.
İddiayı seslendiren CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin'di fakat kaynak neydi?
“Kaynağım çok sağlam” diyordu Tekin, “En geç Cuma günü ordu Suriye'ye sokulacak…”
Yalanlama istedi eğer bu çılgınlık doğru değilse.
Hükümet kanadından birkaç ayrı açıklamayla yeterince ve net ifadelerle yalanlandı da.
Siz bu köşe yazısını okurken ordumuz hâlâ Suriye sınırından içeri girmemişse hayat da, gerçek de, fiiliyat da yalanlamış olacak kendisini.
Yerel seçimlerden bile önceydi galiba, TRT'de birlikte katıldığımız bir programda “Göreceksiniz Cumhurbaşkanını parlamento seçecek, AK Parti vazgeçecek halk oyundan” demiş, canlı yayında iddiaya girmiştik.
Sonra olanlar ortada.
Bu bizzat tanık olduğum anekdottan dolayı Tekin'in “çarpıcı, spekülatif iddialarına” karşı bağışıklığım var ama bu savaş meselesi binde bir ihtimal bile olsa ciddiye almak zorunda bırakıyor işte.
Geçtiğimiz hafta Milliyet'te Aslı Aydıntaşbaş'ın yazısıyla başlayıp dalgalana dalgalana CHP Genel Sekreteri'nin güçlü biçimde söze dökmesi huylandırıyor insanı.
Böyle bir ihtimal olsa bile, seçimden önce iktidarın asla bu tarz bir işe kalkışmayacağı gerçeğini bırakın devletin bu konulardaki tecrübesi de ortada.
İnsan yine de temkini elden bırakmayıp bu konu hakkında bilgisi, düşüncesi olabileceğini düşündüğü yerlere, insanlara soruyor ister istemez.
Neyse ki bırakın doğrulamayı en küçük bir şüphe bile bırakmadan reddediyor tüm farklı kesimlerden kaynaklar tekrar ve tekrar.
O zaman akla başka sorular üşüşüyor…
Kim kaşıyor bu meseleyi?
Niye kaşıyor?
Niye şimdi kaşıyor?
Bilemiyoruz şimdilik.
Bildiğimiz teyakkuzda tutuyorlar hepimizi birden bu konuda. Daha hassas bakıyoruz olup biten her şeye.
Şanlıurfa Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda patlama haberleri son dakika şeklinde yığılınca internetten tedirgin oluyoruz.
Neyse ki bir anti tank mayınının kontrollü ve planlı şekilde imha edildiği bilgisi veriliyor.
Bilgiye rağmen tetikteyiz yine de.
Sınır bölgesinde yaprak düşse sorguluyoruz.
Bir yanıyla iyi oluyor. Bir taraftan birileri Türkiye'yi bir bataklığa sokmak istiyorsa buna karşı dikkatli, hassa ve karşı durmaya daha fazla hazır hale geliyoruz.
Sabah Ankara Temsilcileriyle kahvaltıda biraraya gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay görüneni güzel özetlemişti; “Seçim huzurlu bir atmosferde sürüyor. Siyasiler yarın yüz yüze bakamayacak bir üsluba sahip değil. Çok çok büyük bir şey olmazsa, inşallah yaşanmaz, seçimlere kadar, arzulanan bu havada gidecek gibi görünüyoruz.”
İnşallah böyle devam eder ve böyle biter diyoruz biz de.
Her seçimden önce, hele ki önemli, kritik seçimlerden önce memlekette yaşananları alt alta yazsak birkaç köşe yazısı uzunluğunu bulur.
Suikast girişimlerinden tren kazalarına; sokak olaylarından anlamsız açıklamalara kadar sürprizi çok bir siyasî tarihimiz var çünkü.
Tarihin bizzat kendisi tedirgin olmak için yeterli.
O yüzden CHP Genel Sekreteri Tekin'in belli ki boş çıkan spekülatif açıklaması bütün inanılmazlığına rağmen yine de yüreğimizi bir an da olsa sıkıştırdı.
Neyse ki bununla kaldı.
O da geçti gitti işte.
İnşallah böyle şeylerin ne iddiası ne kendisiyle bir daha karşılaşırız…
Güzelim baharın ardından bir Haziran gecesi milletin söylediğini duyarız sadece.
#Suikast girişimleri
#seçimler
#suriye
9 yıl önce
Yürek sıkıştıran açıklama
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet
