|
Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
En karmaşık sorunların çözümü bile çok basittir ve genelde önümüzde durur. Ancak biz bu sorunların çözümünü hep uzaklarda aramayı tercih ederiz.

Kimse karnı acıktığında tuvalete gitmez.

Susadığında yemek yemeye uğraşmaz.

Uykusu geldiğinde yemek hazırlamaz.

İnsan tabiatındaki doğallıkta öncelik sorunu yoktur.

Sistem mükemmel işler.

Karnımız acıktığında yemeğe, susadığımızda suya, uykumuz geldiğinde yatağa, sıkıştığımızda tuvalete yöneliriz.

Peki sıkıntı nerede? Sosyal ilişkilerde.

Aile bireyleri arasında başlayan öncelik sorunu sıkıntısı, insanlar arası ilişkilerde artarak büyürken, devlet ve toplum arasındaki münasebetlerde en üst düzeye ulaşıyor.

*

Bir insan mesleği ne olursa olsun, önce kendisini, sonra ailesini sonra akrabalarını, sonra komşusunu sonra bulunduğu çevreyi, sonra bulunduğu şehri, sonra içinde yer aldığı devleti düşünmek zorundadır.

Bu sıralamayı muhafaza eden insan sağlıklı bir birey, iyi bir aile sahibi, iyi bir akraba, iyi bir komşu, iyi bir şehirli, iyi bir vatandaştır.

“Ben önce devletimi düşünürüm” deyip, çözüm noktasında hiçbir gücü olmayan, bu yüzden de ailesini, dostlarını işini ihmal eden bireyler sorunludur.

Bugün aile ve devlet kurumunda yaşanan sıkıntının en önemli kaynağı da budur.

*

Herkesin kendi evinin önünü süpürdüğünde şehrin tertemiz olacağını biliriz ama evimizin önünü temizlemeden, başkalarının evinin önlerinin temizliği veya pisliği ile uğraşmaktan kendi temizliğimizi ihmal ederiz.

Sorunları halletmek için yapacağımız tek şey öncelik sırasına göre hareket etmek ve çözüme odaklanmaktır.

Bu konuda yalanı yakalamak da basittir.

Çünkü neye odaklandığımızı saklayamayız.

Yaptığımız her davranış bizim neye odaklandığımızı gösterir.

Örneğin bir anne baba, “Ben çocuklarımı çok önemsiyorum” deyip çocuklarına yeteri kadar zaman ayırmıyorsa, sadece para vermeyi yeterli görüyorsa, meslek edindirme gayreti kadar adam olma konusunda gayret göstermiyorsa, yalan söylüyor demektir.

Örneğin eğitimciler, “Biz sağlıklı ve nitelikli gençler yetiştirmeyi hedefliyoruz” deyip de gençleri sınavdan sınava koşan yarış atına çeviriyorlarsa, eğitim sistemini sürekli güncellemiyorlarsa, 12 yılda meslek sahibi ve nitelikli bir birey çıkaramıyorlarsa yalan söylüyorlar demektir.

Örneğin devleti yönetenler, “Vatandaşa hizmet etmek için buradayız” deyip de vatandaşa insanca yaşanabilir bir toplumsal ortam ve altyapı sağlayamıyorsa,

vatandaşına hizmetkar olmak yerine emreden konumunda bulunuyorsa onlar da yalan söylüyor demektir.

*

Sağlıklı ve yeterli gıdaya erişim, her insanın evrensel hakkıdır.

Bugün dünyanın sağlıklı ve yeterli gıdaya erişim sorunu var mıdır? Vardır.

Aldatıcı, yanıltıcı ve istismar edici reklamlar var mıdır? Vardır.

Buna karşı yeterli önlem var mıdır? Yoktur.

*

250 alt sektörü besleyen, yıllık 180 milyar lira yatırım payı olan inşaat sektörü kime çalışıyor?

Esenyurt’ta binlerce emlakzede mağdur olana kadar, aç gözlü müteahhitlere karşı vatandaşını korumakla görevli devlet neredeydi?

Ne yapıyordu?

Trakya, Bursa, Kocaeli, Adapazarı, Gediz, Menemen, Salihli, Kemalpaşa, Büyük Menderes, Küçük Menderes, Antalya, Tarsus, Çukurova ve Düzce gibi verimli tarım alanlarında sanayileşme ve yerleşmeye neden izin veriliyor?

Yüzde 20’ye çıkan genç işsizlik varken, ihracatta yüzde 59,2, istihdamda yüzde 75,8, toplam ciroda yüzde 63,3 payı olan KOBİ’ler ne kadar destekleniyor?

*

Elimizde bir doğru-yanlış cevap anahtarı olursa hata yapmayız.

Vücudumuz ihtiyaçlara öncelik konusunda mükemmel bir modeldir.

Bu anahtarı kullanırsak, iktidarın temsilcileri ile iktidarın her yaptığına itiraz ederek muhalefet yaptığını zanneden muhalefet partilerin temsilcilerini ve şirket sahiplerini anlamamız daha kolay olur.

Kafamız karışmaz.

Ne güzel demiş Ziya Paşa; Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.
#aile
#birey
#toplum
9 yıl önce
Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi