|
AK Parti niçin iktidarda kalsın?
İstanbul İmam-Hatip Okulu'nda, babamların Siyer dersine geliyormuş merhum Zekai Konrapa.

Bilirsiniz, Türkçedeki en güzel Siyer kitaplarından birinin müellifi Konrapa'dır. Bizim evde diğer kitapları da vardı. Birisi Bolu Tarihi. Dermiş ki Konrapa, “Ben, Bolu Tarihi'nin içinde dünya tarihini yazdım.”

Bir süre Şam'da öğretmenlik yapmış.

Biliyorsunuz, Suriyeliler, seçimin önemli mevzularından biri haline geldi.

Rize'deki genç hanım, İsmail Küçükkaya'ya asil bir 'Ensar, Muhacir' dersi verdiğinde sevindim.

Suriyeyiler, kimin gözüne batıyor?

Türkler'in gayrısafi milli hasılası, Suriyeli çocuğun içtiği iki kaşık çorbayla mı artacak?

Kılıçdaroğlu gözünü Suriyeli annenin elindeki kuru ekmeğe mi dikti?

Hesap biliyormuş, bu mudur bildiği hesap? (On kişiden biri mi? Rakam 10 mu? Emin miyiz?)

Yabancı mıdır, Suriyeyiler? El midir?

Zekai Konrapa bu vesileyle geldi aklıma.

Konrapa, Şam'da öğretmenlik yaptım deyince talebe yadırgamış, Şam, bir yabancı memleket.

Hoca, “Yanlış düşünüyorsunuz” demiş “20-30 sene evvel, bugün Konya, Adana nasılsa, Şam da öyleydi. Memleketin şehirlerinden biriydi.”

Benim de hoşuma gidiyor, bir zamanlar Şam'a pasaportsuz gitmenin mümkün olduğunu bilmek. Şam'daki bir insanın İstanbul'a pasaportsuz gelmesi de hoş.

Fakat, şimdi, bugün, bu söylemi 'fütuhatçı' buluyorum.

(Fütuhat iyi bir şeydir. 'Ben' demeyeceksin. Kardeşine fatihlik taslamayacaksın.)

Merkeze kendini koyuyorsun ve 'bir zamanlar buraları biz yönettik' diyorsun.

Buna hakkımız yok, çünkü biz yönetmedik, cetlerimiz yönetti, onlar da bazen iyi, bazen kötü yönetti. (Cemal Paşa, Hasan Cemal'in ceddidir ama, yaptığı yanlış bir tane değildir.)

Bugün, meselenin bir yeri yönetmek olduğu düşüncesinde değilim.

Halep'tekilerin, Bosna'dakilerin, Bağdat'ta, Kahire'de, Kazablanka'da, Beyrut'ta, nerede olursa olsun, insanlarımızın, özgür ve mutlu olması önemli olan.

Bulundukları yerde özgür olsunlar, egemen olsunlar ve dünyanın her tarafındaki kardeşleriyle dost olsunlar.

Kardeşlerine ellerini uzatmayı ibadet bilsinler.

Mesela Mısırlılar, kendilerini, Gazze'deki akrabalarından ayrı görmesin.

Mısır, Gazze'ye Sisilik yapmasın. Filistin'in dört tarafını saran İsrail duvarına beşinci bir duvar olup İsrailleşmesin.

Iraklı veya Suriyeli bir Kürt veya Türkmen, veya Arap, Türkiye'ye güvenebilsin.

Kardeşlikten başka bir şey gözetmeden umuyorum bunu, ne egemenlik, ne tahakküm, ne şanlı tarih.

Allah'ın arzında, Allah'ın mülkünde, kime, hangi ırka üstünlük taslayacakmışız?

Yazar mı kitabımızda, birilerinin bizden aşağıda olduğuna itikad etmek?

Yakın zamanda, Suriye'deki insanların başına bir felaket geldi.

Başlarındaki katil, Halep'in, Şam'ın, Humus'un, Hama'nın, İdlib'in, Lazkiye'nin insanlarına zulmediyor.

Şehirlerini, kasabalarını, köylerini bombalıyor, hanelerini başlarına yıkıyor, öldürüyor.

Ne farkeder? Ha Halepli'ye zulmetmiş, ha Antepli'ye, ha Urfalı'ya...

'Müstaz'af' diye bir kelime var Kur'an-ı Kerim'de.

Türkçe'ye 'zayıf düşürülmüş' diye çevirebiliriz.

Ne yapsın, 'müstaz'af' lar?

'Allah'ın arzı geniştir.'

Suriye gibi, Türkiye de Allah'ın arzıdır.

Onların çaresizliğinden muhakkak, bize bir nasip düşer. Nasip, bir dünyevi menfaat değildir. Nasip, varlığı ve yokluğu bölüşebilme nimetidir.

Yıllar önce Golan tepelerinde piknik yapan Suriyeli bir kaç aileyi selamlamıştım.

Hepsi buyur etti.

Aynı bizim sofralarımız.

Evin annesi, babası, oğulları, kızları, aynı biz, bizim çocuklar...

Sofraya iştirak edince ailenin ferdi oluyorsun. Allahım ne kadar aynıyız?

Şimdi, o insanlar, felakete uğrayıp bizim soframıza gelince surat mı yapacağız?

Ne var bizim soframızda?

Çorba, zeytin, ekmek.

Kimin ekmeği? Kimin zeytini?

Bizim mi?

Biz ne zaman ekmek sahibi olduk?

Zeytin de, ekmek de Allah'ındır.

Ne büyük cür'et, 'onlara biz bakıyoruz' kimin ekmeğini kime veriyorsun?

Ne büyük küstahlık, Allah'ın ekmeğini Allah'ın kulundan esirgemek?

Halk Partisi veya ötekiler, hafazanallah, iktidar olursa, muhacirleri sınırdışı mı edecek?

Allah izin vermesin.

Suriyeyileri kovalım bizim maaşımıza zam gelsin, öyle mi?

Onlar ister ölsün, ister işkence görsün, benim keyfim denk olsun. Cimri ve kötücül!

Ha benim çocuğumun çorbasına göz dikmişsin, ha Suriyeli çocuğun.

AK Parti niye mi iktidarda kalmalı?

Herkes türlü türlü sebep sayabilir. Kimine iştirak edersin, kimine etmezsin.

Bütün sebepler tükense bile...

Suriyeli çocuklar için kalmalı.
#İsmail Küçükkaya
#seçimler
#gazze
9 лет назад
AK Parti niçin iktidarda kalsın?
KOVİD, Trump’a da saldırdı!
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit