|
Kutlu Doğum ‘Mevlid-i Şerif‘tir
İtiraf edeyim, ben bizim mevlithanların mevlid okuyuşlarından pek hoşlanmam. Çok yüksek perdeden okuyorlar.

Seslerini yükseltmeleri sorun değil, Mevlid'in naif ve muhabbetli üslubunun çok uzağında, oldukça gergin ve hayli buyurgan bir edayla okuyorlar.

Bir 'musıki hazzı' alıyorum ama Mevlid'in tadına varamıyorum.

Köylülerin okuyuşu bana daha içten geliyor.

Süleyman Çelebi'nin Mevlid'inden söz ediyorum, hani “Allah adın zikr idelim evvela” diye başlayan...

Biliyorsunuz, Peygamberimiz'in doğuşu esnasında, Amine annemiz üç melek görür. Bunlardan biri 'mağrib'de, biri 'maşrık'ta, biri de Kabe'nin 'damında'dır.

Birisi Meryem annemizdir, biri Asiye'dir, biri de 'hurilerden bir nigar'dır.

Asiye, Firavun'un karısıdır. Nil'in getirdiği bebeği, Musa'yı (A. S.) himaye eden mü'mine kadındır. Kur'an-ı Kerim'de adı geçmez ama, bahsi geçer.

Bazılarına göre, baştan sona hurafe bunlar.

Bana göre, coşkun, aşkla dolu bir kalbin Peygamberimiz'e dair hissiyatı. Bu hissiyatı şiirin diline döküşü...

Amine annemiz, doğumdan sonra etrafına bakar, kimse yok. Bebek de yok. Telaşlanır. Biri mi götürdü?

Sonra bir köşede görür, 'Yüz yere vurmuş ve secde kılmış ol.'

Bir şey söylüyor bebek. Ne söylüyor acaba?

Kulağım ağzına verdim dinledim

Söylediği sözü ol dem anladım

Der ki ey Mevla yüzüm duttum sana

Ya İlahi ümmetimi ver-gıl bana

Hadi bulun bakalım, yeni doğmuş bebeğin 'ümmetim' diye yakarmasının tarihi gerçeklikle alakasını. Bulursanız bana da haber verin.

Miraçta, Cebrail Aleyhisselam, 'Sidre-i münteha'dan ileriye geçemiyor. Peygamberimiz, 'Bilmezem ben bu yolları nideyim' dediyse de, Cebrail,'Eğer geçem zerre denlü ileru/Yanaram baştan ayağa ey ulu' deyip kalıyor. Efendimiz, oradan öteye yalnız gidiyor.

Bu, yazılı mı bir yerde? Var mı delili, belgesi?

Peki bilir misiniz, Mirac'ın bineği hangi buraktır?

Kırk bin yıl önce Peygamberimiz'in adını işitip, 'Ol adın ıssına aşık olan' buraktır.

Makina gibi çalışan bir aklın, bu anlatışa tuhaf tuhaf bakmasını anlamak lazım. Amenerrasulü'de var, nefse, taşıyacağından fazlası yüklenmez.

'Mevlid-i Şerif' Kutlu Doğum'dur. Tercüme etmek icap etse, böyle tercüme edilir. (Türkçe'den Türkçe'ye niye tercüme etmek icap etsin ki?)

Şu halde, 'Kutlu Doğum Haftası'na 'Mevlid-i Şerif Haftası' demek caizdir.

Diyeceğim şu ki bugünlerde Mevlid-i Şerif'i bir de bu gözle okumak, güzel olur. (Mevlid, Türkçe'nin en güzel metinlerinden biridir. Okumayan, kendisi bilir.)

***

Köln'deyiz. Köln Arena'da Diyanet'le DİTİB'in birlikte düzenlediği Kutlu Doğum programı var.

Frankfurt, Stuttgart, Nürnberg, Mannheim... Bunlar benim işittiklerim. Eminim başka şehirlerden de gelen olmuştur. Doldurmuşlar Arena'yı.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, basın toplantısında, bu yıl Kutlu Doğum'da 'birlikte yaşama ahlakı'nı işlediklerini belirtiyor. Ve diyor ki 'Dünya, birlikte yaşama konusunda hiç bu kadar acze düşmemişti.'

Maalesef, Müslümanlar'ın gündemindeki ana konulardan biri İslamofobi.

Görmez, İslamofobi'nin bir 'korku' olmaktan çıktığına, bir 'lobi'ye dönüştüğüne dikkat çekiyor.

İslamofobi'ye zemin sağlayan DAİŞ gibi örgütleri savaşların, işgallerin, istibdatların gölgesinde oluşan 'gayrıislami yapılanmalar' olarak niteleyen Görmez, bu örgütlerin işledikleri cinayetlerin 'Avrupa'da, Amerika'da özgürce dolaşan Müslümanlar'a fatura edilemeyeceğini' söylüyor.

Nasıl kurtuluruz bu sığ din anlayışından?

Tabii ki, doğru bir İslam eğitimiyle. Başkan Görmez, bunun altını kuvvetlice çiziyor.

Almanya'daki Müslüman cemaat temsilcilerinin katıldığı yemekte Batı Trakya'dan, Irak'tan, Mağrib'den, Bosna'dan, Arnavutluk'tan Müslümanlar gördüm. Türkiye'den de, her mezhep ve meşrepten temsilciler vardı.

Eskiden, bilirsiniz, bazı cemaatlerle Diyanet'in arası 'serin'di. (En çok da Süleyman Efendi'nin takipçileriyle.) Bazıları, birbirinin camisine de gitmezdi. Başkan Görmez, bunu hatırlatırken güzel bir şey anlattı.

Müftü atamalarında bazı adaylar sakıncalı bulunmuş. Görmez, 'sakınca'nın ne olduğunu araştırmak istemiş. Bakmış ki, 'sakınca' dedikleri şey, o adayların cemaatlerle görüşmeleri, teşrik-i mesaiye girmeleri...

'Eğer bu suçsa' dedi Görmez, 'ben bu suçu işliyorum.'

Allah'a şükür, nereden nereye geldik.
#Mehmet Görmez
#İslamofobi
#DAİŞ
#Peygamber Efendimiz
9 yıl önce
Kutlu Doğum ‘Mevlid-i Şerif‘tir
Kılavuzu Sisi olan Trump ABD’yi nereye sürükler?
Kara dinlilerle milletin savaşı
Binlerce memurun derece mağduriyetinin çözümü için hala fırsat var?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!