İSTANBUL- Din Görevlileri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Yıldız, din eğitimini baştan sona devletin kontrol etmesine rağmen, din görevlileri ile bu eğitimi almak isteyenlere hâlâ "yan gözle bakıldığını" söyledi. Yıldız, PKK'nın lideri ile Hizbullah'ın liderinin "sınıf arkadaşı" olduklarına dikkat çekerek, bu mantıkla SBF'den terörist çıkıyor diye İHL'lerin değil, bu okulların kapatılması gerektiğini söyledi. Ahmet Yıldız, din ile terörü yakın gibi göstermek gayretlerini eleştirdi. Yıldız, şöyle konuştu: "Din, terörü kabul etmez. Dinimize göre insan öldürmek en büyük günahtır. Böyle bir terörü İslam'a maletmek İslam'a yapılabilecek en büyük hakarettir. Din bırakınız başka birinin canını, insanın kendi canını almasına da hoş bakmıyor. Eğer terörün önüne geçilmek isteniyorsa din eğitimine önem verilmesi gerekiyor."

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın, dinî eğitimin zaruretine ilişkin açıklamalarını olumlu bulduğunu söyleyen Ahmet Yıldız, bunun sadece Tantan'ın söylemesinin ise yeterli olmadığını "Cumhurbaşkanı'ndan, Başbakan'ından tüm siyasi partilere kadar bu gerçeği herkesin görmesi lazım." dedi.

Din doğru öğrenilmezse...

DİN hizmeti devlete bağlı değil ama hep devletin yanında, devletin yardımıyla yapılmıştır. Şimdi İHL'ler kapanıyor. Arkasından İlahiyat Fakülteleri kapanacak... İmam-Hatip yok, İlahiyat yok, Kur'an kursu yok... Peki insan nereden öğrenecek dinini? Din eğitimi verilmezse yeni terör odakları ortaya çıkacaktır. Gelin, birtakım dinî çalışmalara, dinî oluşumlara 'irtica' diye saldırılması yerine, bu dini en doğru, en sağlıklı şekilde verelim. Dinin cazibesi vardır. Bu boşluk kabul etmez. Doğrusunu vermezseniz, yanlışı girer beyinlere...

Ezan okumakla din hizmeti olmaz

İNSANLAR artık her konuda sorular soruyor imamlara; kürtajından borsaya, sigortadan kaskoya, AB'den klonlamaya kadar. İlkokul mezunu biri bunlara nasıl cevap verebilir? İnsanların sorularına doğru cevap verilemiyorsa din hizmeti verilmiş midir? Sadece camide ezan okunarak din hizmeti verilmiş midir? Kendisi aydın olmayan insan, başkalarını nasıl aydınlatacak? Kitap, gazete, dergi almaya parası olmayan insan kendini nasıl yetiştirecek? Din hizmeti uzmanlık isteyen bir hizmettir. Ancak kadrolar bile boş.

Camiler Allah'a emanet

DİN eğitimi açığı olduğu herkes tarafından kabul edilen Türkiye'de yaklaşık 73 bin cami var. Bunların yüzde 87'si kadrolu, yüzde 13'ü kadrosuz. Yaklaşık 10 bin camide kadrolu din görevlisi yok. Bu camilerde görevi; müezzinler, Kur'an kursu öğreticileri ve fahri imamlar yerine getiriyor. İnşaat halindeki cami sayısı 2 bin 500. Buna karşılık Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olarak 62 bin imam ve hatip, 10 bin 500 müezzin, 6 bin Kur'an Kursu öğreticisi görev yapıyor. 1998 yılı verilerine göre yaklaşık 20 bin din görevlisi açığı bulunuyor. 100 bin azınlığa 160 mabedin düştüğü İstanbul'da ise 9 milyon Müslüman'a 2 bin 564 cami düşüyor. Camilerin 616'sında ise kadro yok. bin 500 kişilik vaiz kadrosunun da sadece 200'ü dolu. Dokuz milyon nüfuslu megapol İstanbul'da yalnızca 30 vaize bulunuyor. İnsanlar dini doğru bir şekilde anlatacak kadrolar yetiştirmek yerine terörle hiçbir alakası olmayan okulları kapatmak akıl kârı değil.