YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Vazgeçilmek

 
Ancak, 'vazgeçilmek' taarruzuna mâruz kalanlardır; hayatın, içinde, birbiriyle mukayesesi güç, birbirini nakzeden ve birbirinin uçurumu olan farklı tatlar barındırdığını müşâhede edenler..

 

Kimden, nereden aldığı ve hangi ölçütlere göre sahip olduğu bilinmeyen bir güç ve edâ ile, kendisinin 'vazgeçilmezlik' tahtında oturduğunu sananlar için, günün birinde, aslında pek de netâmeli sayılması gereken bu durumun bir anda alaşağı edilebileceğinin hatırlatılması kadar 'ibret verici' bir hâl düşünülemez her hâlde.

İnsanoğluna vazgeçilmez 'olmadığının'; aksine, onun, kendisini 'vazgeçilmez' görmesine yol açan süreç boyunca bir taraftan da 'her an vazgeçilebilir' oluşuna dair tohumların atıldığının şu ya da bu biçimde hatırlatılması, ifade edilmesi 'güzel'dir.

Esasen 'vazgeçilmek' güzeldir!.

Vazgeçilmek güzeldir; zira, en azından 'vazgeçilen', daha sahih bakış ve değerlendirmelerle, vazgeçen(ler) neznindeki 'itibar'ını yeniden gözden geçirme şans ve imkânına kavuşabilir. Durumunu ve duruşunu kendi zaviyesinden kontrol etme mekanizmasını harekete geçirebilir. Bu sayede, karşısındaki(ler) sözkonusu olduğunda, sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiğinin ayrıntılı haritasını elde eder. Zannettiğinin dışında, 'biricik'liğinin hiç de uzun ömürlü, dolaysız, kesin ve keskin olmayabileceğinin farkına varır. Dolayısıyla da, hayatının tüm safhaları adına şaşmaz ve sapmaz bir yol göstericiye, bir rehbere ve giderek, kendisini 'denge'de tutacak türden bağımlılık arzeden bir referansa ulaşır: İnsan ilişkilerinde, namütenahi unsurlar içeren ve 'kalıcı' olan hiçbir şey yoktur!

'Vazgeçilen', önemli bir işaret daha alır: Hayatının, sadece kendi iradesiyle değil; diğer başka iradeler eliyle de belirlendiğini ve hatta bu hususun çok daha baskın bir işlev gördüğünü öğrenecektir.

Gerçi, hiç de vazgeçilmez olmadığının bir biçimde aksedişi esnasında, ilk anda buna tahammül gösterip kabullenmek zordur: Kimi zaman ruhî ve fizikî muvazene kaybolur; dil sürçmeleri baş gösterir; peşisıra uzun bir suskunluk sürecinden geçilir; sükût-u hayâlin derin girdaplarına dalınır; dünya-hayat ikilisi varolan anlamını yitirir...

Ancak, ne olursa olsun, bütün bunlar ve benzeri olumsuz yansımalara karşı verilecek tepkinin niteliği ve niceliği, zamanla, aktivitesini kaybeder; ve yerini, daha sağlıklı bir ruh ve beden dünyasının yeniden ihyası adına farklı yön ve arayışlara sevkeder insanı.

Bu anlamda, denilebilir ki; ancak, 'vazgeçilmek' taarruzuna mâruz kalanlardır; hayatın, içinde, birbiriyle mukayesesi güç, birbirini nakzeden ve birbirinin uçurumu olan farklı tatlar barındırdığını müşâhede edenler..

Galiba, vazgeçilmenin en 'güzel' tarafı şudur: 'Vazgeçilmek', 'vazgeçmek'in kapılı kapılarına ardına kadar açar..

Bakarsınız, bir gün; 'vazgeçilen' de 'vazgeçen'lerden olmuş!

'Vazgeçmek', 'vazgeçilmek'ten daha 'güzel'dir!..


21 ŞUBAT 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...