Yok mu Yeşilşehir'i alan?

Sahibi olduğu İnterbank'ın içini boşaltarak devleti 2 milyar dolar zarara uğrattığı gerekçesiyle hakkında dava açılan işadamı Cavit Çağlar'ın sabip olduğu bir Yeşilşehir'i var. Hatırlarsınız Çağlar, İnterbank'a olan borcuna karşılık olarak, bankanın şimdiki yönetimine burayı teklif etmiş ancak ret cevabı almıştı. Ret cevabı alması da çok doğruydu, çünkü buranın yaklaşık değerinin 100 milyon dolar olduğu gözönüne alındığında, teklif edilen yerin değeri gerçek borcun yanında gerçekten de oldukça komik kalıyor. Ama Çağlar, takmış bir kere kafasına bu Yeşilşehir'i. Kesinlikle verecek birine. Aldığımız bilgilere göre, Çağlar, İnterbank'a kabûl ettiremediği Yeşilşehir'i, Emlakbank'tan aldığı söylenen kredinin karşılığı olarak teklif etmiş. Çağlar'ın yer aldığı meşhur aile fotoğrafının sahibi Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'de, bu konuda aracılık ederek, "Yahu kabul edin şu Yeşilşehir'i de, çocuğu uğraştırmayın" diyormuş. Çağlar'ın kredi ilişkileriyle ilgili aldığımız bilgiler bunlarla bitmiyor. Konuşulanlara göre, sayın Çağlar'a, Halk Bankası Bursa Şubesi'nden de, vadesi 2000 yılında dolan, garanti mektubu verilmiş. Bunlarla ilgili olarak sayın yetkililer bir açıklama yaparlarsa çok seviniriz. Böylece hem bizim, hem de kamuoyunun merakı giderilmiş olur. Bu arada unutmadan şu konuya da dikkat çekmek istiyorum; yapılan açıklamalar "bizim konuyla ilgimiz yok, sayın Çağlar'ı tanımaz ve bilmeyiz" şeklinde olmazsa iyi olur. Mesela; bir açıklama yapılacaksa eğer, Bursa Şubesi'nden verilen kredilerin dökümü de gönderilirse hiç fena olmaz.

Önce sat sonra yönet

Her dönemde, daha önce kamuda görev almış kişilerin daha sonra, eski görevleri sırasında ilişkide bulundukları, özel şirketlerde çalışmaları tartışmalara neden olmuştur. Bu tartışma haklı bir tartışmadır ve 2531 sayılı yasa ile de düzenlenmiştir. Ancak bu yasayı neredeyse umursayan yok gibi. Örneğin; Etibank'ın satış döneminde Özelleştirme İdaresi Başkanı olan İsmail H. Karakaya, son seçimlerde DYP Adana 6. Sıra adayıydı, şimdi Etibank murahhas azası. Aynı şekilde Ramazan Başak da, Özelleştirme Finans Dairesi Başkanıydı, şimdi Etibank Genel Müdür Yardımcısı. Etibank bilindiği gibi daha önce Doğan Kumaşçılık'a satılmış ancak daha sonra parayı ödememesi üzerine peşinatı iptal edilerek Medya Holding'in sahibi Dinç Bilgin'e satılmıştı. Yani, Özelleştirme İdaresi'nde üst düzey yetkili konumundaki Karakaya ve Başak, Bilgin'e sattıkları bankada görev alıyorlar. 2531 sayılı yasa umurlarında bile değil.

Zorlu Holding'ten açıklama

Geçtiğimiz hafta köşemizde Zorlu Holding'in nakit sıkıntısı çektiğini, özellikle tekstil sektöründe yaşanan krizin neden olduğu nakit sıkıntısını,sıkıntının holdingin bünyesindeki Vestel tarafından karşılandığını, bu arada Vestel'in İsveçli bir firma olan Electrolüks'e satıldığını ve Vestel'den işçi çıkartıldığını yazmıştık. Bu yazımız üzerine Zorlu Holding bir açıklama yaptı. Açıklamada, yabancı şirketlerle her dönemde görüşüldüğü ancak Vestel'in satılmadığı söylendi. Holding bünyesinde faaliyet gösteren Taç Linen şirketinin çok iyi bir konumda olduğunun belirtildiği açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "Taç Linen, Avrupa'nın ilk üç büyük şirketi arasındadır. Ve durumu çok iyidir. Dünyanın en zengin insanı Bill Gates bile bir toplantıda bizim holdingimizden bahsetmiştir. Bu arada Amerika'da da bir ofisimiz kurulmuştur. Vestel'de de işler yolundadır. Elektronik eşyada gösterdiğimiz performansı, beyaz eşya sektöründe de göstermeye kararlıyız. İç pazarda Arçelik ve Beko'nun toplamından daha fazla satışımız var. Beyaz eşya sektöründe de faaliyet göstermek için 22-23 Mart tarihlerinde beyaz eşya fabrikamızın açılışını yapacağız."

Kim verdi bu krediyi?

Hafta içinde yazdığımız konuylarla ilgili olarak açıklamalar geldi. Biz de el verdiğince bu açıklamaları yayınlamaya çalışıyoruz. Sözkonusu açıklamalardan biri de, Abdullah Çatlı ve Haluk Kırcı ile Ziraat Bankası ilişkisiyle ilgili yazımız üzerine geldi. Yazdığımız olayda ismi geçen dönemin Ziraat Bankası Hamamönü Şubesi Müdürü bugünün Emlakbank Genel Müdürü Kaplan Yıldız yaptığı açıklamada, Mehmet Ağar, Erol Evcil, Haluk Kırcı ve Abdullah Çatlı isimli şahısların hiçbirini şahsen tanımadığını ve ilişkisinin olmadığını söylüyor. Yıldız açıklamasında, Hamamönü Şubesi'nde görev yaptığını ancak Haluk Kırcı'ya herhangi bir kredi vermediğini, sözkonusu kişilerle aynı uçakta Elazığ'a gitmediklerini, bölge toplantısı ve Harput Şubesi'nin açılışı için THY'nin tarifeli uçağı ile Elazığ'a gittiklerini ileri sürüyor. Sayın Yıldız'ın açıklamaları bunlardan ibaret. Peki, sayın Genel Müdür, Haluk Kırcı'yı kesinlikle tanımadığını söylediğine göre, Halil Şıvgın'ın Sağlık Bakanlığı döneminde yapılan ambülans ihalesinde Ziraat Bankası'nın Hamamönü Şubesi'nden Haluk Kırcı'ya kim teminat mektubu verdi? İlgililerin dikkatine!...