T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Pazar günü gazeteler...

Gazetelerce ilgimi çeken ilk açıklamalar "triyumvira" çıkışlı olanlardı. Birinci "triyumvir", "Bağcıyı dövmekten çok üzüm yemeyi el üstünde tutmalıyız. Ama bağcıyı dövmeyelim de demedim" diyordu. Tuhaf bir açıklama doğrusu...

İkinci "triyumvir", "Ancak bakanımızın ticaret işletmeleri olmasına rağmen aktif bir ticari eylem içinde olduğuna dair bir işaret yok" diyordu. Birinci "triyumvir"in açıklamasından da tuhaf bir açıklama... İkinci "triyumvir" bu açıklamayı yaparken, salonda bulunanlar (nedense?) birbirlerinin kulağına "7 trilyon!" deyip gülümsüyorlarmış...

Üçüncü "triyumvir" açıklamasını daha uzun tutmuştu ANAP Güngören İlçe Teşkilatı'nın düzenlediği "sünnet şöleni"nde, 10 şehit yakınına da ödül verilmesi dolayısıyla şu anlamlı konuşmayı yapmıştı:

"Bu akşam delikanlılığa ilk adımı atan yavrularımızı ve ailelerini kutluyorum. Şehit yakınlarımıza da sabır diliyorum. Şehitlik, bizim inançlarımıza göre ulaşılabilecek en yüksek mertebedir. Şehit aileleri, bu mertebeye ulaşmış yavrulara sahip olmanın haklı gururunu yaşamalılar. Bir memleket için en büyük felaket, ekonomik veya başka krizler değil, gerektiğinde memleketi için ölümü göze alacak insanların bulunmayışıdır. Memleketi için canını feda eden insanlar olduğu sürece, her türlü sıkıntıyı, sorunu aşabileceğimize inanıyorum."

Gördüğünüz gibi, üçüncü "triyumvir"in açıklaması, tuhaf olmaktan da çok ötede, bayağı münasebetsiz bir açıklama. Şu bunaltıcı "kriz" günlerinde, bu "kahramanlık destanı" da nereden çıktı böyle...

"Bir memleket için en büyük felaket", ekonomik mekonomik krizler değil de, "memleketi için ölümü göze alacak insanların bulunmayışı"ymış! "Şehit aileleri", çıkılması pek zor olan "bu mertebe"ye ulaşan yavrulara sahip olmanın gururunu yaşamalıymış... "Sorumsuz siyasetçi lafazanlığı" dedikleri tam da böyle bir şey olsa gerek. Üçüncü "triyumvir" kendinden geçmiş bir vaziyette bu lafları peş peşe sıralarken, "şehit aileleri"nden birisi çıkıp da, "Ya arkadaş sen ne söylüyorsun? Sözünü ettiğin 'haklı gururu' ezelden beri niçin hep biz yaşayacakmışız? Bize yavrularımızı verin 'haklı gururu' size verelim! Böyle konuşuyorsun ama sen hayatında hiç 'şehit' oldun mu?" deyiverse "sünnet şöleni"nin havası acaba nasıl olurdu dersiniz?

Pazar günü gazetelerinde dikkatimi çeken ikinci açıklamayı İshak Alaton yapmıştı. Alaton, bir gün önce Star gazetesine yaptığı bir açıklamada, Garih cinayetine ilişkin olarak, "Şimdi bazıları, 'O kişi bilmem ne miydi?' diye soruyor. Otopsi raporunda hepsi çıkar. Cinsel tercihinden ötürü cinayete kurban gitmişse, o zaman açıklarız. Yoksa, cinsel yaşantısı beni ilgilendirmez" diyen İçişleri Bakanı Yücelen'e cevaben, bu iddiaların "mantık ve ahlak dışı" olduğunu söylüyordu.

Siz şu İçişleri Bakanı'na bakın... "Yoksa, cinsel yaşantısı beni ilgilendirmez" diyor ama çoktan "ilgilenmeye" başlamış bile! Neler oluyor? "Deli Fuat" senaryosundan sonra "Kız arkadaş" faslı da "şapa oturunca", şimdi sıra bu "ilgi"ye mi geldi?

Hadi gelin hep birlikte, şu aralar senaryo sıkıntısı çektiği anlaşılan İçişleri Bakanı'nın, Garih'in ardından yapılan yayınlarla tekrar gündeme gelen bir meseleyi hatırlatalım ve açıklama isteyelim:

Geçen gün aktarmıştım. Üzeyir Garih, 1996'da Can Kıraç'a yaptığı açıklamada şöyle diyordu:

"Bizim pasaportlarımız 31 numara ile başlar. Yani, pasaportta bile bir ayrım vardır, bunu polis memuru bilir mi, bilmez mi, bilmiyorum? Fakat, emniyetteki pasaport masası bunu bilir."

Garih'in bu sözlerine bu ülkenin Başbakanı, İçişleri Bakanı ("pasaport masası" ona bağlı değil mi?) kayıtsız kalabilir mi? Bu sözler ortada dururken, ülkenin ağzı laf yapan ve eli kalem tutanlarının "Osmanlı hoşgörüsü" üzerine birbirleriyle yarışırcasına laf ve yazı yetiştirmeleriyle yetinilebilir mi?

Haydi Sayın Bakan yapın bir açıklama! Nedir bu "31 numara" meselesi. "Cinsel yaşantı" değil ama bu mesele sizi "ilgilendiriyor"...


3 Ağustos 2001
Pazartesi
 
KÜRŞAD BUMİN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED