Kemal Tahir 'sağ'ın
'Sağ' Kemal Tahir'in
NERESİNDE?

Kemal Tahir ile İdris Küçükömer'in sağ siyaset üzerindeki etkilerini tartışan aydınlar, Tahir'in sağ siyaset üzerinde bir etkisinin bulunmadığı fikrinde birleşirken, FP'li Abdullah Gül , kendi siyasi çizgileri de dahil olmak üzere sağda hep siyasi nutukların peşinden gidildiğini, bunun da büyük bir eksiklik olduğunu söyledi.

Kemal Tahir ve İdris Küçükömer'in sağ siyaset üzerindeki etkisi "Genel Olarak Asya Tipi Üretim Tarzı Tartışması, Özel Olarak Kemal Tahir ve İdris Küçükömer Gibi Düşünürlerin Türkiye'de Sağ Siyasi Düşünce ve Siyaset Üstünde Etkileri" başlıklı bir açık oturumla masaya yatırıldı. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde düzenlenen açık oturuma, Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, FP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül, gazeteci-yazar Avni Özgürel ve HADEP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Metiner konuşmacı olarak katılırken, konuşmacılar Kemal Tahir ve İdris Küçükömer'in sanıldığı gibi sağ siyaset üzerinde etkili olmadıkları fikrinde birleşti.

Ahmet Davutoğlu Kemal Tahir'in Osmanlı etrafında giriştiği arayışa dikkat çekerken Avni Özgürel, Türkiye'de varolan şablonlar içinde Kemal Tahir'in solcu-kominist olarak bilindiğini, sağ cenahın sahiplenmesinin ise, solun 'dönek' yakıştırmasından sonra başladığını öne sürdü. Özgürel, bilindiğinin tersine Tahir'in sağ siyasette hiçbir şekilde bir yansımaya yolaçmadığını söyledi. Sadece İdris Küçükömer'in sağ aydınlar içinde bir etki yarattığını, ancak siyasette bir etkilenme yaşanmadığını ifade etti. Özgürel, buna karşı, daha önce DSP'de günümüzde de CHP'de ortaya çıkan değişimin bir benzerinin ilk defa sağda da ortaya çıktığını ifade derek, Türkiye'de hâlâ sağın genel olarak klasik argümanlarıyla gündemde olmasını eleştirdi.

FP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül ise, 1974'te üniversitede okuduğu dönemde, kendisi dahil, kendini sağda gören öğrencilerin Tahir ve Küçükömer'i yoğun olarak okuduğunu söyledi. Sağ siyasetin iki yazardan etkilenmediği yönündeki görüşlere katıldığını ifade eden Gül, "Dindar olup siyasetle uğraşan çevrelerde, bu yazarları okuyup da siyasete girenler çok azdır. Belki de bizim en büyük eksikliklerimizden biri de budur" dedi.

Kemal Tahir'in Osmanlıcı olmadığını, ancak, Osmanlı'yı kötüleyenlere karşı çıktığını ifade eden HADEP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Metiner ise, daha çok, Seyyid Kutup, Ali Şeriati ve Hasan El Benna gibi düşünürlerin okunduğunu, kendi kuşağı zamanında ise ne Tahir'in ne de Küçükömer'in okunmadığını savundu. Metiner, Tahir'in tarihle barışmanın mucidi olduğunu sözlerine ekledi.

Osmanlı arayışındaydı

İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde geniş bir katılımla gerçekleşen ve iki gün süren paneller dizisi boyunca Kemal Tahir ve İdris Küçükömer'in tezlerinin Türkiye'de sanat, kültür ve tarihe, sağ ve sol siyasi düşünce ve siyaset üzerine etkileri tartışıldı. Paneller sonucunda sağ siyasetin Kemal Tahir'in tezlerinden etkilenmediği ortak görüşüne varıldı. Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, ayrıca Batı'nın Osmanlı'yı dışarıda tutarak veya bir istisna kabul ederek tarihi tanımaya çalışmasını eleştirerek, Kemal Tahir'in Osmanlı'yı tanıma yönündeki çabalarına dikkat çekti. Davutoğlu, yazarın Osmanlı etrafında bir arayışa girdiğini, Osmanlı'yı anlamlandırmanın kendini de anlamlandırma olduğunu farkettiğini ifade etti.