Kamu kurumlarının isimlerini kullanarak kurulan dernek ve vakıflar vatandaşı soymaya devam ediyor. Düşünün bu ülkenin vatandaşı olduğunuzu ispatlamak için aldığınız nüfus kağıdına, on-line nüfus kaydı bedeli olarak 5 milyon, kimlik, pvc kaplama gibi giderler için de 5 milyon olmak üzere 10 milyon lira ödemek zorundasınız. Nüfus Hizmetleri Güçlendirme Vakfı İşletmesi adına kesilen makbuzlar nüfus dairelerinde havalarda uçuşuyor. İşlem yapmanın ilk aşaması bu bedeli ödemek. Üstelik 15 saniyelik on-line işlemi için alınan 5 milyon lira ile beş saat internet hizmeti alabilirsiniz.

Toplanan paralar nereye gidiyor?

Peki toplanan bu paralar nereye gidiyor? Nüfusu 400 bin civarında olan bir ilçede aylık ortalama toplanan miktar 30 milyar civarında. Bu paraların nüfus idarelerini tefriş için kullanıldığını söyleyen olursa kimse inanmasın. Çünkü kimlik almak için sırada bekleyen vatandaşlar sıcaktan duş almış gibi. Ya memurlar? Onlar ise daha perişan. Yüzbinlerce nüfusu olan bir ilçeye beş altı personelle hizmet vermeye çalışıyor. Mesai süresince bu sıcak ve havasız ortamı çekmek zorunda. Toplanan bunca parayla hem memuru hem de vatandaşı rahatlatmak için iki tane klima almak kimsenin aklına gelmemiş.

Zorunlu bağış her yerde

Adliye, tapu, hastane gibi diğer kurumlarda da yaşananlar farklı değil. Hastaneye giriş çıkış için alınan paralar, Deli Dumrul'a rahmet okutuyor. Trafik Vakfı ise dillere destan. Vakıf, hakkında basında yer alan eleştirilerin artması üzerine açıklama yaptı. Açıklamada vakfın kurulma amacı olan otopark yaptırmaya ilişkin hiçbir ifade yer almıyor, ama çalışmaları uzun uzun anlatılmış. Bütün bunlar karşısında insanın arabasını parkedip çektirtesi geliyor.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin insanların son derece sıkıntılı olduğu kamu ve vakıf derneklerinin kapatılması, varlıklarının Hazine'ye devredilmesi konusundaki kanun tasarısı hazırlıklarının son aşamaya geldiğini, çok yakında bir zamanda tasarının Bakanlar Kurulu ve sonrasında TBMM Genel Kurulu'na getirileceğini açıklamıştı. Bu açıklamanın üzerinden bir ay geçmesine rağmen yapılan bir şey yok. Unutulduğunu düşünmek bile istemiyoruz.

Türkiye tüketicisi büyük beklenti içinde. Sivil toplum örgütlerinin yıllardır mücadele ettiği zorunlu bağış konusunda emekleri heba edilmemeli. Çalışmaların yakın takipçisiyiz.

Kütahya Tüketiciler Birliği kuruldu

Tüketici hakları konusunda mücadele eden sivil toplum örgütleri kervanına bir yenisi daha eklendi. Kütahya Belediye Başkanı Süleyman Canan, akademisyenler, sivil toplum örgütü temsicileri ve çok sayıda davetlinin katıldığı açılışta, tüketici hakları konusunda örgütlenmemin önemine vurgu yapıldı. Açılış sonrasında Belediye Kültür Sarayı'nda gerçekleşen ve yöneticiliğini yaptığım panelde 14 Haziran'da yürürlüğe giren Tüketici Koruma Kanunu'nda yapılan son değişiklikler ve önemi konuşuldu. Misafirperver Kütahya halkına hayırlı olsun.

ÖMER KESER

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu