|
|
Geçtiğimiz günlerde NTV'deki "İnsan Vücudu" (Human Body) adlı belgesele gözümüz takıldı. BBC yapımı bu dizi, insan vücudunun sırasıyla doğumdan ölüme kadar geçirdiği evreleri anlatıyordu. Hemen belirtelim ki, izleme şansı bulabildiğimiz hiçbir bölümünde (ki buna kadınlarda doğum evresinin anlatıldığı bölüm de dahil) hayat denilen eşsiz gösterinin ilahî yönüne dair en küçük bir imâya, en sıradan bir göndermeye dahi rastlamadık. Belgeselin 'ölüm'ü konu alan bölümünde, İngiliz belgeselciler insanın yaşlanma sürecini anlattılar izleyenlere. 'Toz'lu dünya görüşü Ama ne anlatma! Sanki ruhu ve duyguları olan bir insandan değil, cıvataları, dişlileri ve rulmanları eskimiş bir makineden söz ediliyordu. Ölüm sürecini hakkıyla verebilmek için de "Herbie" adlı İrlandalı bir ihtiyarın aile ortamına konuk olmuşlar. Herbie, yolun sonuna gelmiş bir hasta. Beyninde tümör var ve ameliyat edilemiyor. Herbie'yi görüntüleyen ekip onun ölüm yolundaki bedeninden sürekli "makine" gibi söz ederken, kendisinden de görüş alıyordu. Ateist olan Herbie, "Öte dünya diye bir şeye inanmıyorum" diyor ve şöyle devam ediyor: "İncil'de küller küllere, tozlar tozlara karışınca diye bir bölüm var. Bu doğru. Çünkü hepimiz toz olacağız." Herbie, insan ruhunun varlığını bir tek satırında bile reddetmeyen İncil'deki o ünlü sözü kendi "tozlu" dünya görüşüne bu şekilde bir güzel alet ederken, bizler de onu son kez ziyaret eden akrabalarını görüyoruz. Ölmek üzere olan Herbie'nin başucunda şarkı söylüyorlar. Herbie'nin ölümüne en insanî tepkileri gösteren kişi ise onun kalp atışını stetoskobuyla son kez kontrol edip üzüntülü bir yüzle "Öldü" diyen doktor! Ve insan ırkını temsilen 'örnek kişi' seçilip ölüm süreci anlatılan Herbie, krematoryumda yakılıyor, külleri de komşular tarafından yemek kaşığıyla bahçedeki güllere atılıyor. Belgesel biterken, biz de BBC'nin o bölümü Herbie'ye ithaf ettiğini okuyoruz ekranda. Bu ilk değil... BBC, ucuz fiyatlarla yeryüzünün dört köşesine sattığı bu tür yapımlarla, Üçüncü Dünya toplumlarının beynini sulandırdığı gibi, aslında kendi insanlarına da saygısız davranıyor. Çünkü, 'The Human Body'yi yayımladığı İngiltere'de, üç aşağı beş yukarı ortak bir ahiret inancına sahip milyonlarca Hıristiyan, Musevi ve Müslüman var. Hemen hatırlatayım, geçtiğimiz Aralık'ta yayımlanan ve tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de Hıristiyan-Müslüman bütün inançlı insanları ayağa kaldıran Meryem Ana belgeselini de BBC çekmişti. Meryem Ana, filmdeki canlandırmalarda bir askerin tecavüzüne uğruyor ve Hz. İsa Aleyhisselam da zinadan doğuyordu! Yeni Şafak olarak o rezilliği daha İngiltere'deki gösteriminde yakalamış ve gazete olarak tavrımızı koymuştuk. Şimdi de insanı bir makine olarak anlatan şu bol ödüllü "İnsan Vücudu"nu aynen iade ediyoruz. Çünkü dünyanın ezici bir çoğunluğu gibi fazladan bir de "İnsan Ruhu"na inanıyoruz!
|
|
|