AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Filistin toprağı!

Geçenlerde bir yazımda Filistinlilerin topraklarını satarak kaçtıkları yönündeki propagandanın yalan olduğunu yazmıştım. Aynı yazıda '1948'de İsrail devleti kurulduğunda Yahudiler Filistin toprağının yalnızca % 5-6 'sına sahip idiler' demiştim. Bir çok okur bu bilgiden dolayı şok olduklarını itiraf ederek bu konu ile ilgili detayların yazılmasını rica etmişti..

Bugün sizlere bu konu ile ilgili bazı bilgiler vermeye çalışacağım. Bu bilgileri çeşitli kaynaklardan derleyerek özetliyorum. Yahudilerin Filistin'deki tapulu mülkiyetleri ile ilgili olarak farklı oranlar olmasına rağmen en yüksek oran olarak % 8'i alarak bunun dökümünü vereceğim. Yani Yahudiler bu topraklara nasıl sahip olduklarını anlatacağım.

Filistin'in yüz ölçümü yaklaşık olarak 27 milyon dönüm. Bunun % 8'i yaklaşık olarak 2 milyon dönüm. Yahudiler bu kadar toprağa bakın nasıl sahip olmuşlar:

1- 1900 yılların başlarında 850 bin müslüman ve Hıristiyan'a karşın Filistin'de yaşayan Yahudi sayısı yaklaşık olarak 30 bin civarındaydı. Bunlar o toprakların inasanlarıydı. Bunların sahip oldukları toprak yaklaşık olarak 200 bin dönümdü.

2- İttihatçıların 1911 darbesiyle işbaşına gelmerinden sonra İstanbul hükümeti Şam ve Filistin'e Mason ve Sebataycı valiler ve görevliler gönderdi. Bu görevliler 1911-1917 yıllarında Filistin'deki Yahudilere sahip çıkarak onlara devletin topraklarından yaklaşık olarak 400 bin dönüm arazi sattılar. Bunların belgeleri Osmanlı arşivinde var.

3- İngiliz komutan Allenbi ile birlikte Aralık 1917'de Kudüs'e giren Yahudi çeteler, Osmanlı ordularının çekilmesi ile bazı stratejik bölgeleri ele geçirdiler.

Bunun üzerine; İngiliz sömürge valisi ilk iş olarak ve yardımlarının karşılığında Siyonist Yahudi Ajansı'na 300 bin dönüm arazinin tapusunu hibe olarak verir.

Bununla yetinmeyen Vali aynı ajansa sembolik fiyatlarla 100 bin dönüm araziyi satar. Daha sonra da Vali Hole ve Bisan bölgesindeki Sultan Abulhamid'e ait 150 bin dönüm araziyi Yahudi vakfına hibe olarak verir. Böylece Yahudiler, İngiliz sömürge valisinden toplam 665 bin dönüm arzinin tapusunu almış oldular.

İngiliz işgal güçlerinden destek alan Yahudiler giderek yayılıyordu. Kurulan terör çeteleri ile Filistin halkını korkutup sindirmeye çalışan Yahudiler zaman zaman İngiliz askerlerinden de destek alıyordu.Yurt dışındaki Siyonist örgütler de onlara her türlü maddi ve manevi destek veriyordu.

Bundan güç alan Yahudiler, İngilizlerle birlikte Filistinlileri içki, uyuşturucu ve fuhuşa sürükleme çabasına girişirler. Buna paralel olarak da Yahudiler korkuttukları bazı Filistinli ve Araplara değerinin on ya da yirmi katı para teklif ederek arazilerini satın almaya çabalarlar.

İşte böyle bir çaba ile Yahudiler 1917-1947 yılları arasında 600 bin dönüm toprağı satın alabilidiler. Ancak bu toprağı satanlar Filistinliler değil, tersine Suriye ve Lübnanlı Hıristiyanlardı. Çünkü Osmanlı döneminde Filistin ve Lübnan, Şam eyaletinin bir parçası idi ve herkes istediği yerde yaşayıp mülk edinebiliyordu.

İşte bu koşullarda Filistin'de arazi satın alan ya da Osmanlı Sultanı tarfından arazi hibe edilen Suriye ve Lübnanlı bazı Hıristiyan tüccar ve toprak ağaları yaşanan Siyonist terör ortamında Yahudilerin yüksek fiyatlarına dayanamayıp arazilerini satmışlardı.

İster Suriyeli, ister Lübnanlı olsun arazisini Yahudilere satanların tam listesi vardır. Örneğin Beyrut'lu Mişel Sersak ailesi tam olarak 400 bin dönüm araziyi Yahudilere satmıştır. Siyonist çeteler bu topraklarda yaşayan 2546 Filistinli aileyi kovarak yerlerine Polonya'dan getirilen Yahudileri yerleştirdiler.

Gelelim Filistinlilere...

İngiliz işgal güçlerinin ve Siyonist Yahudi çetelerinin tüm baskı, tehdit ve cinayetlerine rağmen Filistinliler yalnızca 300 bin dönüm araziyi Yahudilere satmış ya da satmak zorunda kalmıştı. Kendi iradesiyle ve yalnızca yüksek fiyatlar karşılığında toprağını satan Filistinlilerin büyük bölümü halk tarafından hain ilan edildi ve bir çoğu öldürüldü.

İşte Filistin halkının toprak hikayesi budur...

Şimdi olduğu gibi geçmişte de Filistinlileri yenemeyen Siyonist Yahudiler, yalan propagandalarla onları lekelemeye çabalıyor. Osmanlının bölgeden çekilmesi ve Filistin'in İngilizlerin işgaline uğraması ile yaşanan bunca acıya rağem Filistin halkı mücadelesini sürdürmektedir. 1948'de işgal edilen Filistin topraklarında yaşayan yaklaşık bir milyon Filistinli ile 1967'de işgal edilen topraklarda yaşayan 3 milyon Filistinliden hiç birinin toprağını satmadığını belirterek bu konuya nokta koymak istiyorum. Yazdıklarıma hala inanmayanlar varsa bunun tersini yazsınlanlar da görelim...

Plavradan propaganda yapmak kolay…

Bu palavraları atanlar, değil 50-60 yıl bir-iki yıllığına Siyonist teröristlerin cinayetlerine maruz kalsaydılar bırakın arazilerini herşeylerini satıp kaçarlardı!

Ama Filistin halkı bunu yapmadı ve asla yapmayacaktır! Bunun tersini söyleyenler ya da düşünenler artık utansın! Çünkü; yalnız son dört yılda İsrailliler 3800 Filistinliyi öldürdü. Bunların 699'ı çocuk, 9'ı gazeteci, 220'si sporcu, 36'sı sağlık elemanı, 249'u kadın ve 749'ı öğretmen. İsrail aynı süre içinde 43599 Filistinliyi yaraladı, 6912 evi yerlebir etti, 600 bin zeytin ve narenciye ağacını kesti ya da yaktı, 365 fabrika ve işletmeyi yıktı ve son olarak inşa etmekte olduğu Utanç Duvarı için 211 bin dönüm Filistin toprağına el koydu...

1967'den sonra işgal edilen Filistin topraklarına yurt dışından getirilen Yahudiler tarafından inşa edilen yerleşim bölgeleri için İsrail yaklaşık olarak 2 milyon dönüm araziye el koydu.

Hala İsrail'e ve onun satılık yandaşlarına inanan varsa onlara söyleyecek bir çift sözüm kalıyor: 'Allah günahınızı bağışlasın'!


27 Aralık 2004
Pazartesi
 
Dr. HÜSNÜ MAHALLİ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED