Nusret Özcan, "Leylâ ile Mecnûn"u yazdı. Kalbin şehrâyini. Pozitif Yayınları arasından çıktı. Bir akşam iftardan sahura doğru akarken Leylâ ile karşılaştık, Kays'la beraber vurulduk ve Mecnûn ile çöllere düştük.

"Şimdi okuyucuya sunulan bu hikâye hem herkesçe mâlûm olan Leylâ ile Mecnûn, hem de benim Leylâ ile Mecnûn'um.. Okuyucuya gönüllerindeki Leylâ ile Mecnûn'a dair yabancı olmadıkları bir şeyler söylemeye çalışırken, Leylâ ve Mecnûn'la geçirdiğim saatlerden büyük bir saadet duyduğumu belirterek, aynı saadeti okuyucunun da duymasını isterim." diyor yazar ve sonra şöyle söylüyor:

Gecenin çöl rüzgârlarını dinledi Mecnûn. Onların uğultularına kulak vererek düşündü durdu karanlıklarda.

Leylâ'nın siyah saçlarını ve yanağındaki siyah beni düşündü. İçine düştüğü ve çıkamadığı siyah gözlerini. Göklerine yıldızların üşüştüğü, çöl gecesi gözlerini.

Ah, Leylâ ne kadar masum, ne kadar asil. Leylâ ne kadar mahcub, ne kadar temiz. Gözlerinin içi gülüyor Leylâ'nın. Leylâ güldü mü dünya gülüyor. Leylâ'yı hayal etmek bile ne kadar dayanılmaz bir hal.

Sonsuzluğu fısıldayan çöl ve gökyüzü altında insan ne kadar yalnız.

İşte her şeyi örten gece insana kalbini açıyor. Gecenin asude genişliğinde Mecnûn ve derdi var. Mecnûn inledi...

"Geceyi âşığa sığınak ve azap kuyusu yapan Allah'a şükürler olsun."

Dünyanın bu en meşhur aşk hikâyesinde bizler için dersler var.

Kitabı okuyan herkes kendine göre hissesini alabilir.

Bendeniz kitabın ilk kısmında, çölün sonsuzluğu fısıldadığı bölümden çıkardım hissemi.

Her şeyin hayırlısını istemek lazım.

Payımıza düşen budur.

Tabii isteyen, her bölümde bir hisse çıkartıp kenara not edebilir.

Eşeklik baki

Geçen akşam Cüneyt Özdemir'den öğrendik ki memleketteki eşek sayısında hızlı bir azalma görülmüş.

Nüfusun 27 milyon olduğu dönemde, kişi başına bir eşek düşerken, 70 milyonu geçtiğimiz şu günlerde ülkedeki toplam eşek sayısı 400 bin civarında imiş.

Traktörler eşekleri yok etmiş.

Buradan bu sonuç çıkıyor.

Eşeklerin koruma altına alınması için dernek kurulmuş.

Eşekler tamamen bitmesin diye kitaplar yazılmaktaymış.

Biliriz ki, eşekler bitse bile eşeklik bitmez.

Fakat bunun o hayvancıklara bir faydası olmaz.

Neşeli türküler

"Bir tel çektim Mardin'den
Bin ah çektim derdinden
Le le le yar Sabiha...
Babısor suyu gibi
Yaş gelir gözlerimden..."
Türkülerin biri bitiyor, diğeri başlıyor.
Müzik ve eğitim kanalı TRT4'te "Neşeli Türküler" programındayız.
"Eğin dedikleri bir küçük şehir,
Ana ben cahilim çekemem kahır,
Yediğim ağudur, içtiğim zehir,
Tez gel ağam tez gel Eğinli misin,
Sılaya dönmeye yeminli misin?"

Allah'tan ki "Neşeli Türküler"...

Ya bir de kederli türküler olsaydı programın adı!..

Çekilen bin ah, gözden gelen nehir gibi yaş, yenilen ağu ile içilen zehir yerine ne denirdi o vakit?

Failure / Başarısız

İnterneti olanlar için bir sayfa:

1- google.com sayfasını açın.

2- arama motoruna "Failure" (başarısızlık, yetersizlik, beceremeyiş; başarı kazanamayan kimse) yazın.

3- "google'da ara" yerine "I'm feeling Lucky" (kendimi şanslı hissediyorum) tıklayın.

4- Görün bakalım ne olacak!

5- Google bu hatayı düzeltmeye firsat bulmadan arkadaşlarınıza da haber verin.

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan