AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
R A M A Z A N
Kumaşın değeri

Yunus bin Ubeyd aynı zamanda manifaturacılık yaparak nafakasını temin eder, kul hakkına girmekten çok korkar, şüpheli olmak korkusu ile mübahların çoğunu terkederdi. Malını övmez, medh etmezdi. Müşteriler, kusurlu bir malı, kusursuz zannederek alırlar ihtimâlini düşünür, havanın bulutlu ve kapalı olduğu günlerde pazara çıkıp satış yapmazdı.

Yunus bin Ubeyd, yolda karşılaştığı bir adamın omzunda bir top kumaş görür ve kendi dükkanında satılan, iki yüz dirhemlik kumaşlardan olduğunu anlar.

Dükkanında, yardımcı olarak kardeşinin oğlu çalışmaktadır. Nazikçe, kumaş taşıyan kişiye yaklaşır, kumaşı kaça aldığını sorar ve dört yüz dirheme aldığını öğrenir. Adama, "Bu kumaşın değeri iki yüz dirhemdir, lütfen satın aldığınız dükkana dönerek paranızın üstünü alınız" der.

Adam yaptığı alışverişten memnundur. "Bu kumaş, bizim orada beş yüz dirheme satılıyor, ben aldanmış sayılmam, olsun... Razıyım ben" diye cevaplar Yunus bin Ubeyd'i.

Yunus bin Ubeyd adam her ne kadar halinden memnun olsa da ikna eder ve dükkana döndürerek iki yüz dirhemini geri verir ve nezaketle yolcu eder.

Adam gittikten sonra; Yunus bin Ubeyd, dükkânda tezgâhtar olarak bulunan yeğenine; "Kumaşı bu kadar pahalıya niye sattın?" diye sorar. Yeğeni "Vallahi kendi rızâsı ile aldı" diye savunur kendisini.Yûnus bin Ubeyd; "O râzı olsa da, sen râzı olmayacak, sattığın malı değeri üzerinde asla vermeyeceksin" der ve tekrarının olmaması için yeğenini tembihler.



31 Ekim 2005
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED