AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
"Bir safâ bahşedelim…"

Lisede edebiyat kitabımızın adı Metinlerle Türk ve Batı Edebiyatı, yazarı Nihad Sami Banarlı idi. O kitapta divan şiiri nazım biçimlerinden biri olan şarkı, Türk şairlerinin murabba denen biçimden yola çıkarak oluşturdukları yeni bir nazım biçimi olarak sunuluyor ve en ünlü şarkı şairi olarak da Nedim gösteriliyordu. Nedim'in şarkı örneği olarak kitapta yer alan şiiri, şu dörtlükle başlıyordu:

Bir safâ bahşedelim gel şu dil-i nâşâde
Gidelim serv-i revânım yürü Sa'dâbâd'e
İşte üç çifte kayık iskelede âmâde

Gidelim serv-i revânım yürü Sa'dâbâd'e

Nedim öleli, Sa'dâbâd bahçeleri harâb olalı, yüzyıllar olmuştu ama bu şarkının nakarat dizesi, yaşıyordu. Sınıftan bahçeye inerken, yemekhaneden koğuşa çıkarken, çarşıya veya sinemaya giderken birbirimize "Gidelim serv-i revânım, yürü Sa'dâbâd'e!" dediğimizi hatırlıyorum.

Şimdi önümde bir kitap ve CD var. Adı: "Bir Safâ Bahşedelim". Klasik Türk Şiirinden Seçmeler alt başlığını taşıyan bu çalışmayı Dr. Mustafa Çıpan hazırlamış, Konya Büyükşehir Belediyesi yayımlamış. 18 şairden 26 şiirin yer aldığı kitabın grafik tasarım ve uygulaması Ahmet Efe'nin imzasını taşıyor. 96 sayfalık kitapta, şiirlere, açıklamalarına ve şairlerin biyografilerine, çoğu gravür ve minyatürlerden oluşan, bir iki de fotoğrafın yer aldığı hayli zengin görüntüler eşlik ediyor ve metinlere güzellik ve zenginlik katıyor. (Sayfaların yanlış ciltlenmesi, 16'dan 32'ye, 48'den 17'ye, 32'den 49'a atlaması, umarım, bendeki nüshaya özgü bir aksilikten ibarettir!)

Kitapta 19'uncu şiir Yavuz Sultan Selim'e isnâd edilen o hârika kıt'a:

Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn etdi felek
Giryemi kıldı füzûn eşkimi hûn etdi felek
Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etdi felek

Dr. Mustafa Çıpan, bu kıt'ayı şöylece düzyazıya çevirmiş: "Bilmem ki felek, gözbebeğime nasıl bir efsun yaptı, bu suretle ağlayışımı artırıp coşturdu ve gözyaşlarımı kanlı hâle getirdi (çok ağlattığı için kanlı gözyaşları döker hâle geldim). Arslanlar benim kahır pençemde titrerken, felek beni gözleri ceylân gibi bir güzele kul köle etti."

Maalesef, yukarıdaki kıt'anın ikinci mısraında geçen "eşkimi" (gözyaşımı) kelimesi, "ekşimi" biçiminde dizilmiş. Bu yanlışın sorumlusu, bilgisayarda yüklenmiş bulunan "otomatik düzeltme" sistemidir. Bilgisayar "eşkim"i ne bilsin, o ancak "ekşim"den anlar! (Ben bu cümleleri yazarken de gûyâ "düzeltti"; dikkat etmesem aynı yanlışı bana da işletecek namussuz!)

Tabii, bu kusura Mustafa Çıpan'ın sesinde, söyleyişinde rastlamanız mümkün değil.

CD'de her şiire, çoğu bu şiirler için bestelenmiş ezgiler eşlik ediyor; ferahfezadan mâhura, bûselikten sûzinaka, hicazkârdan şadarabana, sabâdan hüzzama… güzel mi güzel ezgiler…

Bir safâ bahşedelim'i yayımlayarak gözümüze, gönlümüze, kulağımıza safâ bahşedenleri kutlamak gerek.


14 Haziran 2005
Salı
 
İBRAHİM KARDEŞ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED