AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y E M E K
Yöresel yemeklerimiz
evlerde yaşıyor

Dünyanın hiç bir yerinde kendi memleketimiz kadar çeşitli yöreselliği içinde barındıran bir ülkeye rastlanamaz. Her ilin, her ilçenin, her beldenin, her köyün kendine özgü yemek kültürünün bulunduğu ülkemizde, kültürümüzü yaşatabilmenin sorumluluğu da büyükşehirlerde yaşayanlara düşüyor.

Oldukça fazla yöresel yemek çeşidimiz olmasına rağmen, bu çeşitler sadece kendi kültürlerini yaşatmaya çalışan özverili ev hanımları ve ağız tadına düşkün beyler sayesinde kısmen de olsa yaşatılmaya çalışılıyor. Özellikle büyükşehirlerde yaşayanların muhakkak kendi yöresine ait yemek çeşitlerini yapması, kültürünü yaşatması gerekir. Sonucunda hem nerede yaşarlarsa yaşasınlar çocuklarımız kendi kültürlerinden kopmamış olacak, hem de gelecek nesillere aktaracağımız değerlerimize de sahip çıkmış olacağız. Unutmayın ki mutfak kültürünü unutan, çevresinde yaşatmayan ailelerin, memleket kültürünü de yaşatması mümkün değildir.

SİNOP-BOYABAT YEMEKLERİ

Geçtiğimiz günlerde Erol Erdoğan Bey, beni Sinop Boyabat yemeklerinin güzelliğini görmem ve lezzetini tatmam için evine davet etti. Yöresel yemeklerin yenileceği bu lezzet davetini düşünmeden hemen kabul ettim.

KIYMALI TARHANA ÇORBASI

Erol beyin evinde açılışı kıymalı tarhana çorbası ile yaptık. Baharat zengini olan tarhana çorbası bahçelerde özel olarak yetiştirilen tarhana otunun hamura karıştırılmasıyla lezzet buluyor. Diğer tarhanalarla arasındaki en önemli farkı, pişirme esnasında içine konulan satır kıymadan daha önce kavrulmuş kıymasıdır. Bu kıyma olmaması durumunda Sinoplular evlerinde tarhana çorbası yapmıyorlar. Nefis tarhana çorbasını içtikten hemen sonra evlerinde sürekli hazır çorba hazırlayan ailelerin nasıl lezzetler kaçırdığına şaşırarak, kendileri namına bir kez daha üzüldüm.

KABUKLU PAKLA

Ardından yediğim kabuklu pakla taze fasulye ile yapılan bir yemek çeşidi. Sinoplular dalından körpe olarak toplanan taze fasulyeleri ayıklayıp, yıkarlar. Ardından kurutur ve kabuklu pakla yemeği yapmak üzere saklarlar. Özellikle kış sofralarının en zevkli yemekleri arasına giren kabuklu pakla, soğan yahnisiyle birlikte yenildiğinde lezzetine lezzet katılır. Ayrıca haşlanıp sarımsaklı yoğurt ile de servis yapılabilir. Karışık elma ve erik ekşisinden oluşan yemek, 6-7 yıllık meyvelerin kurutulmasıyla oluşan ilginç ve lezzetli bir yemek çeşidiydi. Yemeğin finalindeki "İncir Kurutması" ise kuru incir, az şeker ve süt ile yapılmıştı. Tatlı, Boyabat, Saraydüzü ve Taşköprü yöresinde yaygın olarak yapılan ve tüketilen bir çeşit. Erol beyin evini ziyaret edip, lezzetli yöresel yemek çeşitlerini tatmamı ve sizlerle paylaşmamı başlangıç olarak kabul edersek, bundan da sonra yöresel yemekleri yemek ve tanıtmak için ev ziyaretlerine devam edeceğim. Ülkemizin o güzel memleketlerini, köylerini karış karış ziyaret edemesem de ev ziyaretleri sırasında yediğim yöresel yemekler sayesinde o yöreye gitmiş, havasını teneffüs etmiş kadar olacağım.

MANTAR KAVURMA

Yemek çeşitleri arasında gördüğüm mantar, öncelikle zehirli olma ihtimali sebebiyle beni oldukça tedirgin etti. Bu tedirginliğim karşısında Erol beye durumu açıklamadan yapamadım. Bunun karşısında verilen cevap içimi oldukça rahatlattı. Tarihinde Boyabat-Gürlem köyünde mantardan zehirlenene hiç rastlanmamış. Hangi mantarın zehirli hangisinin zehirsiz olduğunu köy halkının gayet iyi bildiğini ifade eden Erol Bey: "Gürlem köyünde yetişen mantarlar meşe, kavak, koçak ve yer yaran olmak üzere 4 çeşittir. Zehirli veya zehirsiz olduğuna dair net bir kriter bulunmamaktadır. Zehirli mantarlar genelde sütlü ve kökleri ip gibi uzun lifli olurlar. Zehirli ve zehirsiz mantarı ayırt etmek tamamen bir kültür meselesidir. Yörenin insanları mantarları şekil, renk, tat olarak biliyorlar" diyerek içimi bir kez daha rahatlattı. Gelelim mantar yemeğinin özelliklerine… Dağdan toplanan taze mantarlar ayıklanarak tencerede suyu çektirilir. Ardından tencerenin içinde soğan, salça ve yağ karışımıyla çevrilir. Bu yöntemle yapılan mantara "mantar kavurma" denilir. (Pişirme esnasında karışıma az su ilave edilirse "mantar yahni" yapılmış olur.) Mantara, et ilavesi tercih edilmemiş. Aslında dağ mantarının kendi tadı yetip artmış bile, etten aşağı yanı kalmamış. Hatta farklı lezzeti ile kimi zaman etin yerine dahi tercih edilebilir. (Sinoplular mantarları kurutarak kışın da tüketmektedirler.)

LEZZETLİ SÖZLER

Kimse aç karnına bulgur yemez
Kimse fakir olmak istemez
İnsan çatlar kendini beğenmezse
Kimse yoğurdum ekşi demez
(Atasözü)


11 Haziran 2005
Cumartesi
 
RAMAZAN BİNGÖL


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED