AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
S P O R
Futboldaki Susurluk

TBMM Şike Araştırma Komisyonu Başkanlığı'na bilgi veren spor dünyasının önde gelen isimleri, "spor-mafya ilişkisi" konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

TBMM Şike Araştırma Komisyonu, Meclis Başkanlığı'na sunduğu raporuna son hafta 'mafya' bölümü ekledi.

Komisyona bilgi veren 80 kişinin görüşlerine başvurulurken, spor dünyasının önde gelen isimleri, mafya-spor ilişkisi konusunda çarpıcı açıklamalar yaptılar. Özellikle 1997 yılında yapılan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlık seçimlerinde mafyanın müdahalesi 'mağdur' isimler tarafından açıklıkla anlatıldı. Sheraton Oteli'nde mafyanın adamları tarafından tehdit edilen Ahmet Çakar, "Sen ne yapıyorsun, silah gösteriyorsun' dedim. Yanında tecrübeli bir ağabeyi aldı götürdü" ifadesini kullandı.

Şike Komisyonu, geçtiğimiz hafta TBMM Başkanlığı'na sunduğu raporda, son dakika değişiklikleri yaptı. Özellikle taslak raporda yer almayan mafya bölümü, CHP'li üyelerin itirazı üzerine rapora eklendi. Komisyon Başkanı Haluk İpek, mafya ile ilgili komisyona bilgi veren kişilerin anlattığı olayların yargıya intikal ettiğini belirterek, rapora almak istemedi. Ancak CHP'li üyelerin karşı çıkması üzerine mafya konusu rapora yansıtıldı.

Raporda, "Spora kural dışı müdahaleler" başlığı altında yansıyan spor-mafya ilişkisi konusunda, komisyona bilgi veren isimler şu görüşleri dile getirdiler:

HALUK ULUSOY
(TFF eski başkanı)
"Seni öldürecekler, seçime girme, dediler"
İnsanlar çok çabuk unuttu her şeyi. Ben seçime girdim; (1997 Federasyon Başkanlığı) Sheraton'da, affedersiniz, insanlar tuvalete bile gidemiyordu. O günleri çok çabuk unuttular. Tek başıma Allah'a sığınarak Sheraton'un lobisinde koltukta oturdum sabahın 04:00'lerine kadar; yüreğimi ortaya koydum. Bana seçimden bir gün evvel telefon açtılar, 'seni öldürecekler sakın bu seçime girme' diye; 'futbol uğruna öleceksem öleceğim'; ben bir karar verdim, geri dönüşü yok' dedim ve seçime girdim.

TUNCAY ÖZKAN
(Gazeteci)
"Spor medyası tuzağın içinde"
Bizde mafya olgusu, iktidarların daha doğrusu Türkiye'yi yönetenlerin birlikte hareket etmek istedikleri bir olgudur. Mafya, merkezde paydaş, taşrada güç sahiplerinin sopasıdır. Sopası olduğu için de, spor kulüplerine gider bakarsınız, bunları görürsünüz. Spor kulüplerinde bir koltukta emniyet müdürü, bir koltukta mafya babası, bir koltukta şirket sahibi, beraber otururlar. Mafyanın iki şeye ihtiyacı vardır; illegal yoldan elde ettiği karaparayı çevirmek, kendine kimlik kartı elde etmek. Mafyayla bütünleşen çıkar ilişkisi medyayla da bütünleşmiş. Medya bunun uzağında değil. Spor medyası bu tuzağın içine düşmüş.

ERGUN GÜRSOY
(G.Saray 2. Başkanı)
"Alaattin Çakıcı benim köylümdür"
Bizimle bir alakası yok. 18-20 senedir İstanbul'da Trabzonlular'ın dernek başkanlığını yapıyorum. Alattin Çakıcı benim köylümdür. Ben başkan olarak, o yörenin adamı benim için ne yaparsa yapsın insan olarak düşünürüm. Beni aradığı zaman da cevap veririm, konuşurum. Bunu da açık açık söylemem de bir mahzur görmüyorum. O benim yöremin insanı, komşum. Dolayısıyla beni aramıştır, konuşmuştur; ama bizim Galatasaray'ın hiçbir işine, hiçbir mafya karışmışlığı yoktur, olmamıştır. Bizim ne üyemizdir, ne bir şeyimizdir. GS sempatizanı olduğu söyleniyor; ona bir şey diyemem. Bilmem sizi tatmin etti mi?

YILDIRIM DEMİRÖREN
(Beşiktaş Kulübü Başkanı)
"Büyük kulüplerde mafya olmaz"
Sporun içinde mafyanın olması için mafyanın gelip birebir hareket etmesi lazım; ama, kulüplerin genel kurul üyele-rine bakarsanız bu kişiler vardır, o farklı bir şey. Bunlar büyük kulüplerde olmaz; yani, diğer kulüpleri bilmi-yorum. Ama büyük kulübe gelip de kimse oyuncuyu veya başkanı veya yönetim kurulunu mafya tarifiyle tehdit etme veya yönlendirme yapmaz.

HADİ TÜRKMEN
(TFF Eski Başkan Yardımcısı)
"Bir hafta içinde bırakmamı istediler"
Aziz Yılmaz'la vakıfta görüştüm. Dedi ki 'Senin Alattin Çakıcı ile ne gibi bir sorunun var?' Hiçbir sorunum yok, tanımam, işle ilgili bir sorun yok. Dedi ki 'Böyle böyle senin federasyondan bir hafta içinde ayrılmanı istiyor' Niçin, gerekçesi neymiş. 'Vallahi bilmiyorum' falan. Haluk Ulusoy'a bilgi verdim. O da şaşırdı, garipsedi, Ergün Gürsoy'u aradı. Ergün Gürsoy da 'Ben de böyle bir şey duydum, sorarım, bilgi alırım' dedi. Neyse sonuçta Ergün Bey geri dönmedi.

AHMET ÇAKAR
(Eski hakem)
"Avrupa'nın kirli 5 liginden biriyiz"
1998'e kadar Türkiye'nin en zor şampiyonluk maçlarını yönettim. Bir Allah'ın kulu, bir mafya lideri 'maç şöyle bitsin' demedi. 1997 federasyon seçimlerinde, ben, Ankara Sheraton Oteli'nde mafya gruplarının, gencecik çocukların silahla katlarda dolaştığını, bizlere silah gösterdiklerini birebir yaşadım; duydum demiyorum, yaşadım. Hani Karadeniz mafyası ile Doğu mafyası gibi. Kimin kimin adamı olduğu belli olacak kadar mizahi bir durum. Bir kısmı bana silah gösteriyor. 'Sen ne yapıyorsun, silah gösteriyorsun' dedim. Yanında tecrübeli bir ağabeyi aldı götürdü. Mafya işin içinde. 1997'de de şöyle oldu; bir maçta bir grup, yayın için kapışıyorlardı. Bir televizyon grubu bir başkan adayı destekledi, bir başka televizyon grubu başka adayı destekledi. Otomatikman mafya da bu işe bulaştı. Sıhhı olmayan sapık bir tablo ortaya çıktı. Sonraki seçimlerde oy kullanmadım, gelmedim Ankara'ya. Avrupa'nın ve dünyanın Türk liglerine bakış açısı, Avrupa'nın kirli 5 liginden biridir. Çok daha acısı Şekip Mosturoğlu, ikinci adam bugün. Kolombiya ligi gibi. İşte Kolombiyayı biliyorsunuz, mafyanın, uyuşturucunun kol gezdiği bir devlet.

SABRİ ÇELİK
(Eski hakem)
"Teşvik pirimi, şike, doping hepsi var"
Yarasa ışıktan, mafya da açıklıktan hoşlanmaz. Ben bu sözlerimin hep arkasındayım. Teşvik primi, şike, doping hepsi var. Mafya da işin içinde. Bunların yakalanma olayı devletimize kalıyor. Eğer bir ispatı varsa bunu ancak devlet gücü çözebilir.

ERMAN TOROĞLU
(Eski hakem)
"Mafya Türkiye'nin her yerinde"
Türkiye'de her yerde mafya var, sporda niye olmasın. Sporda epey para var ya nasıl olmaz mafya. Paranın olduğu yerde mafya vardır. Bu eşyanın tabiatına aykırıdır. Federasyon Başkanlığı seçimlerinde (1997) mafya liderlerinin adamları, Genel Kurul salonlarına kadar geldiler, otellere kadar geldiler. Devletten de kimse 'kardeş burada ne geziyorsun' demedi.

  • Özel Haber: Veli Toprak



  • 14 Haziran 2005
    Salı
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED