T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
K Ü L T Ü R - S A N A T 1 HAZİRAN 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Hayvanca yaşamak istiyoruz

Hugo Loetscher, 'Uzay Kapsülündeki Maymun'da, insanın insanca yaşama özlemi kadar hayvanın da hayvanca yaşamaya özlem duyduğunu vurguluyor.

Filmlerde, sanat eserlerinde önümüze konulan hayvanlar, insana benzerlikleri ile öne çıkarılarak, insanlarla ilişkileri dahilinde sunulur. Maymunlar insana benzerlikleri ölçüsünde güldürür bizi. Köpeklerse insanları kurtardıkları zaman kahramandır gözümüzde. Türkçe'ye ilk kez çevrilen ünlü İsviçreli yazar Hugo Loetscher' in öykülerini topladığı ve Kanat Kitap arasından çıkan kitabı 'Uzay Kapsülündeki Maymun'un kahramanları, bildik fabllardaki gibi insanlaştırılmaksızın, insanlar ile aynı kaderi paylaşan, sıradan hayvanlar olarak sunuluyor. Kitapta, modern düzende insanın 'insanca' yaşama özlemi kadar; hayvanın da 'hayvanca' yaşama özlemi olduğu gözler önüne seriliyor.

KURGUYA İHTİYAÇ YOK

Teknoloji ile doğayı esir alan insan, insanmerkezli evrenin de, doğanın dengesini de bozdu. Bu durumun en mağdur varlıkları ise hayvanlar oldu. Onların bu olağanüstü mağduriyetleri ise olağandışı kurgulara başvurmaksızın anlatılacak kadar olağan olduğunu gösteriyor Loetscher. Ve önümüze piliç üretim tesisinde doğmuş, bir pilici örnek olarak koyuyor. Kendisi gibi milyonlarca üretim tesisi piliciden onu ayıran hiçbir özelliği yok. O da diğer arkadaşları gibi hiç güneş görmemiş; koşma ve kanat çırpma isteği baltalanmış; ötesi olmayan parmaklığa ve duvar yakınında koşmuş. Önüne preslenmiş yem konulmuş, hızla doymuş, toprağı eştiğinde solucan çıkacağını ve mevsimin ne olduğunu bilmemiş...

Öte yandan doğadan koptuğu için doğayı evde tatmak için insanların eve hapsettiği hayvanlar da var kitapta. Küçücükken annesinden koparılan ve annesinin kalp atışlarını hissetmesi için yuvasının altına konulan çalar saatle büyüyen, modernizmin dayattığı ölçüde güzel olması için kuaförde saatlerce bakımı yapılan, güzellik yarışmalarına, podyumda yürümeye alışmak zorunda olan Kaniş, bunun en güzel örneği. Tabii ki ameli-yatla kısırlaştırılan ve ameliyat yarasını uzun tüyleri ile örtmeye çalışan ve doğası gereği avladığı kuş insanlar tarafından azarlanarak ağzından alınan kediyi ve pasifik kıyılarından "on üç uçuş saati" uzaklıkta bir akvaryumdaki palyaço balığının öyküsünü de unutmamak gerek.

MİLİTARİZMİN PENÇESİNDE

Sağlığını korumak için değil, bozuk yollarda arabaların lastiğini korumak amacıyla orduya alınmadan önce sağlık kontrolünden geçen katır da kitabın sıradan kahramanlarından. Sol kulağının arkasına demirbaş numarası damgalanan katıra verilen ilk eğitim; savaşlarda tepki verememesi için silah sesleri alıştırması. Ailesi ormanlarda daldan dala atlarken, başarısı insanın emirlerine uyması ile ölçülen ve akıllı olduğu için uzaya fırlatılan maymun, ve Rutin Test Sıçanı ise kitapta bilimin kurbanı olan hayvanlardan sadece birkaçı.

Abartısız betimlemeleri, kısa işlek cümleleri ve bir solukta okunabilen kısa 33 hikaye ile insanmerkezci modern yaşam üzerine derin düşüncelere sürükleneceksiniz 'Uzay Kapsülündeki Maymun' ile. Dünya gerçekliğine kurgusal platformdan bir kez daha nazar edecek, onları da modern kaosa kendimizle beraber sürüklediğimizi fark edeceksiniz.

  • ELİF YILDIZ

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi