T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 1 HAZİRAN 2006 PERŞEMBE | ||
|
Bir sevimli adamdı.. Tercüman'da karşılaştığımız veya görüştüğümüz sıralarda "hocam maşallah maşallah iyisiniz.. delikanlı gibisiniz" diyenlere "kardeşim, yemiyoruz içmiyoruz belki ondandır" diye karşılık verirdi.. Tercüman gazetesinde bibliyograf ve araştırmacı Erol Erdinç'in vazife gördüğü seksiyonda tarihi konularda danışmanlık yapıyordu.. birkaç gün evvel 95 yaşında vefat eden tarihçi ve hukukçu Reşad Kaynar'dan bahsediyorum. 1985 senesinde bir gün rahmetli Kemal Ilıcak: "Osman Bey, dedi, bizim ansiklopedi bölümüne Kurtuluş Savaşı ansiklopedisi hazırlama görevi verdik.. bir türlü yapamadılar.. yardımcı olur musun".. olumlu cevap verdiğim halde, servis bir türlü toplanmıyordu.. meğer vazife, Reşad Kaynar başkanlığında birkaç üyeden müteşekkil bir gruba verilmiş.. Nazlı Ilıcak'ın isteğiyle yapılan toplantıya beni de davet ettiler.. Sayın Ilıcak: "Reşad Bey, dedi Osman Bey'le işbirliği yaparak işi neticelendiriniz, aksi takdirde projeyi iptal edeceğim" beni çalışmaya pek karıştırmak istemediklerini hissettim, ama Nazlı Ilıcak'ın baskısına boyun eğmek zorunda kaldılar.. tarihçi Kemal Bey, Reşad Kaynar ve ben çalışmaya başladık.. konuları ikiye böldük bir kısmını ben, diğer kısmını da Kemal Bey hazırlıyor, hazırlanan her üniteyi üç kişi tekrar birlikte okuyor mutabık kaldıklarımızı dosyalara yerleştiriyorduk.. Bir gün, üç kişiden biri olan tarihçi arkadaşımız, Cihan Harbi sırasında Irak'ta esir alınan İngiliz generali Thowsend'den sözederken Amiral Thowsend diye okudu.. okumayı durdurup amiral kelimesinin, general olarak düzeltilmesi gerektiğini hatırlattığım halde arkadaş, yorgunluktan olmalı, amiralin doğru olduğunda ısrar etti.. Reşad Kaynar Hoca evvelâ Kemal Bey'e hak verdi.. sonra benim verdiğim izahat karşısında fikrini değiştirdi.. Maksadım, asıl branşının hukuk olduğunu anlatmaktır.. yoksa o yaşta her insanın bilhassa bazı küçük ayrıntılarda hatâ yapmasının pek tabiî bulunduğundan şüphe edilemez.. uzun yıllar yüksek ticaret mektebinde hukuk dersleri vermiş daha sonra tarih vadilerine geçmişti. Rahmetli Reşad Kaynar, inanmış bir Atatürkçü idi.. onun siyasî, sosyal ve ekonomik görüşlerine sıkı sıkıya bağlı kalmıştır.. hattâ Kemal Atatürk'ün antikomünist ve antimarksist görüşlerine de sadık kalmış ve hayatının hiçbir devrinde marksizme itibar etmemiştir.. Bir yazar arkadaş "onun en büyük tesellisi, yetiştirdiği öğrencilerden %96'nın ilerici olmasıydı" diye yazıyor.. ve "içlerinde %5'i gerici olabilir.. Allah da bu %5 nedeniyle beni affetsin!" dediğini kaydediyor (Miyase İlknur: Cumhuriyet, 29 Mayıs 2006) Rahmetli Hoca böyle söylemiş bulunabilir.. siyasî ve sosyal hayatta bu türlü çerçevesi net çizilmemiş terimler kullanılagelmektedir.. ancak akademik çalışmalarla meşgul ilim adamları daha net olmaya, kavramları ve terimleri çok sağlıklı tarif etmeye mecburdurlar.. İlericiliğin ve gericiliğin kriterlerinin de açıkça söylenmesi gerekir.. bizim genç ilim adamlarına tavsiyemiz budur.. Birşey daha söyleyelim: modern dünyada her insan, kendi ölçülerine göre tayin ettiği bir ilericiliği veya gericiliği seçmekte hürdür; yeter ki seçtiği fikir, kanunlarımıza, millî menfaatlerimize ve ahlakî prensiplere aykırı olmasın!.. ve de bilimsel gerçeklerle zıdlaşmasın!..
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |