T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 15 HAZİRAN 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

İbrahim KARAGÜL

İşte el Kaide'nin yeni lideri!

Ebu Musab Ez Zerkavi'nin öldürülmesinden sonraki 24 saat içinde 50 El Kaide saldırısı oldu. Onlarca kişi öldü. ABD ordusu ve Irak birlikleri işgalden sonraki en büyük operasyonlarını yapıyor. George Bush'un zafer gösterisi için Bağdat'a gitmesi ve Sünni bölgelerdeki kuşatma neyi değiştirecek? Şiilere bağlı olan ve ABD istihbaratı tarafından yönetilen, işgalden bu yana binlerce insanı öldüren "ölüm mangaları" ve Şiileri hedef alan kanlı saldırılara imza atan Zerkavi ekibi arasındaki çatışma sona erecek mi? İç çatışma, daha doğrusu mezhep çatışması durdurulabilecek mi? Bunun için Zerkavi'nin yerine geçen kişi ile ilgili bilgilere bakalım.

Zerkavi'nin hala netleşmeyen ve soru işaretleri barındıran ölümünden sonra El Kaide vakit geçirmeden yeni liderini seçti: Ebu Hamza el Muhacir. Seçimin Irak'taki altı Sünni grubun oluşturduğu Mücahitler Şurası tarafından yapıldığı söylendi. Yeni liderin kimliğine ilişkin bilgiler, Zerkavi'den çok daha az. Nereli olduğu, ne yaptığı, özellikleri, yetenekleri gibi neredeyse hiçbir konuda bilgi yok. Suriyeli Sami Mubayed, El Muhacir'le ilgili yazısında şu bilgileri veriyor:

Gerçekte El Muhacir diye biri var. El Kaide'nin iyi eğitimli, entelektüel istihbarat komutanı. Zerkavi gibi askeri yetenekleri öne çıkan biri değil. Görünüşe göre politik stratejiyi belirleyecek bir isim. Daha doğrusu Usame Bin Ladin adına bunu yapacak kişi. Örgütün askeri stratejisini El Muhacir değil, 62 yaşındaki Ebu Asil yönetecek. Ebu Asil, Saddam'ın generallerinden biri.

El Muhacir 1965 ya da 66 doğumlu. ABD ordusunun yoğun operasyonlarıyla gündeme gelen Irak'ın Suriye sınırındaki Kaim bölgesinde örgüte yeni katılanları eğitmekle meşguldü. Irak'taki çatışmalarda yer almadı. Çatışmalardan ziyade eğitim ve özellikle ideolojik eğitim çalışmalarını yürütüyordu.

Nereli olduğu konusunda kesin bilgi yok. Tahminler var: Libyalı ya da Yemenli olduğu söyleniyor. Londra'da yayınlanan El Hayat gazetesine göre ise; Afganistan savaşına katılmış bir Iraklı. Zerkavi Ürdünlüydü ve Iraklılarla arasında bir güven sorunu vardı. En yakınındaki halkayı oluşturan kişiler Iraklı değil, Suudi, Yemenli, Suriyeli ya da Libyalıydı. Bu nedenle yeni liderin Iraklı olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Bin Ladin'in de, Irak direnişinde merkezi bir yer edinmek için Iraklı birini tercih etmiş olabileceği söyleniyor. Bu yüzden de, daha önce Zerkavi'yi El Anbar bölgesinin dışına çıkmaya zorlayan ve onu ABD askerlerinin saldırısıyla karşı karşıya bırakan Sünnilerin El Muhacir'i benimseyebileceği ifade ediliyor. Bin Ladin'in bu tercihiyle Sünni aşiretlerin desteğini aramış olabileceği üzerinde duruluyor.

El Muhacir, Bin Ladin'le çalıştı ve 1995'te Sudan'da iken yanındaydı. Daha sonra Peşaver'e geçti sonra da Afganistan'a. En sonunda da Irak'a geldi. 2003'teki Amerikan işgalinden sonra El Kaide'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika istihbarat şefi oldu ve eğitim çalışmalarını yürüttü. Bir çok Arap ülkesine gitti, oralarda gençlerle buluştu, El Kaide'nin örgütlenme çalışmalarını yürüttü. İşgalden bu yana, Irak'ın sorunlarıyla ve direnişle ilgilenmedi. Gençlere cihad ve Amerikan emperyalizmi konusunda ideolojik eğitimle meşgul oldu.

Bundan sonra El kaide'nin Irak'taki askeri operasyonlarını yürütecek olan Ebu Asil, Saddam döneminde Irak ordusunda general olması nedeniyle biliniyor. Iraklıların, tabi Amerikalıların da hakkında yeterince bilgisi var. Resimleri var, eski bağlantıları biliniyor ve hakkında dosyalar var.

Ancak El Muhacir hakkında hiçbir şey yok. Zerkavi bile, bu kadar kısıtlı bilgiye rağmen biliniyordu. ABD, Irak, Suriye ve Ürdünlüler Zerkavi hakkında bilgiye sahipti. El Muhacir'in bir resmi bile yok. Kimliğine ilişkin hiçbir kayıt yok. Neredeyse bir hayalet! Böylesine bilinmeyen bir ismin lider olarak seçilmesinin Bin Ladin'e Irak direnişini kontrol etmede önemli bir avantaj sağlayacağı, çünkü Ladin'in Zerkavi'nin savaş yöntemlerinden rahatsız olduğu, Şiilere ve sivil halka saldırılarına karşı olduğu, bunun yerine Amerikalılara ve ABD ile işbirliği yapan Irak birliklerine saldırı yapılmasını istediği iddia ediliyor. Bu görüşe göre Bin Ladin, El Muhacir'i seçerek, bir nevi kukla lider seçmiş oldu. Çünkü El Muhacir hiçbir zaman Bin Ladin'i rahatsız edecek kadar güçlü bir lider olamayacak, El Kaide için belirleyici bir aktör olamayacak.

Bunlar Sami Mubayed'in düşünceleri. Ne kadar doğru, bilmiyoruz. Bizim için önemli olan Irak'taki iç çatışmanın, mezhep kavgasının nasıl bitirileceğidir. İçerideki örgütler kadar İran ve S. Arabistan'ın ne yapacağıdır. Çünkü bu çatışmayı önleyebilecek sadece iki ülke var; İran ve S. Arabistan. İran dini lideri Ali Hamaney'in mezhep çatışmasını bitirmek için Suudi Arabistan'a "stratejik işbirliği" önermesi son derece önemli ve gecikmiş bir öneri. Bu kapıdan girilirse iç çatışma durdurulabilir ve Iraklılar asıl sorunlarının işgal olduğunu hatırlayabilir.

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi