T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 3 MART 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Türkiye'nin nükleer projesi hazır

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından hazırlanan "Nükleer Teknoloji ve Enerji Geliştirme Projesi"nin Bakanlar Kurulu kararı için Başbakanlığa sunulduğu öğrenildi.

Söz konusu proje, nükleer santrallerin yanı sıra "nükleer enerji üretim tesislerinde yerli katkının en yüksek düzeye çıkarılması, yerli tasarım ve üretime dayalı araştırma ve güç reaktörleri ile parçacık hızlandırıcılarının kurulması, tıp ve endüstrinin radyoizotop ihtiyacının yerli olanaklarla karşılanması, uranyum zenginleştirme dahil yakıt çevrimi tesisleri kurulması, uranyum ve toryum aranması, Nükleer Teknoloji Merkezi kurulması" gibi faaliyetlerini de kapsıyor.

Proje çerçevesinde TAEK nükleer elektrik santrali için teknik kriterleri dikkate alarak 8 yer önerdi. Bakanlar Kurulu santral yapımı için önerilen yerlerden birini veya birkaçını seçecek.

Kurulacak nükleer santral, uluslararası standartlar ve taahhütler dikkate alınarak ileri teknoloji ile yapılacak. "Gelişmiş ülkelerin eski teknolojisi bize gelecek" söylemlerinin doğru olmadığını belirten TAEK uzmanları, "Başka bir nükleer santralin sökülmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Çünkü bir nükleer santrali sökmek kurmaktan daha zordur" diye konuştular.

SANTRAL YERLERİNİN TESPİTİNDE 40'IN ÜZERİNDE PARAMETREYE DİKKAT EDİLDİ

Bu arada santral yerini belirlerken, "soğutma suyu temini, taşımacılığın kolaylığı, sivil hava uçuşlarının olup olmadığı, sosyal çevre, deprem, tsunami olasılıkları, uluslararası güvenlik" gibi konular başta olmak üzere, 40'ın üzerinde parametreye dikkat edildi.

Nükleer santral malzemelerinin çok büyük boyut ve ağırlıkta olduğunu, bu nedenle ulaşımın önemine işaret eden yetkililer, "örneğin bir anda 700 tonluk parça taşınabilecek. Bu yüzden yüklerin hangi liman aracılığıyla, hangi yoldan, hangi viyadük üstünden, hangi köprüden yapılacağı değerlendirildi" diye konuştular.

SANTRAL LİSANSINI TAEK VERECEK

Projeye göre, nükleer santral lisansı TAEK tarafından verilecek, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) nükleer santral işine karışmayacak.

İleri dönemde konuyla ilgili mevzuat hazırlanarak lisans verme işi TAEK'ten ayrılıp, bu konuyla ilgili başka bir kurum açılabilecek.

MTA İLE TAEK URANYUM ARAYACAK

Bu arada nükleer program çerçevesinde Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü ile TAEK ortaklaşa uranyum arama faaliyetlerine başlayacaklar.

Konuyla ilgili, öncelikle bir harita hazırlanacak ve uçakla tüm Türkiye taranacak, ardından detaylı taramaya geçilecek.

Şu anda Türkiye'de bilinen 10 bin ton uranyum rezervi olduğunu belirten yetkililer, 5 bin mw'lik santral yapılacağı düşünüldüğünde, bu rezervin 30-50 yıl yeteceğini, nükleer santralin kurulmasında ilk aşamada dışa bağımlı olunmayacağını kaydettiler.

NÜKLEER ENERJİ KONUSUNDA HALK BİLİNÇLENDİRİLİYOR

Öte yandan TAEK, nükleer enerji konusunda halkı bilinçlendirme için faaliyetlere başladı.

Bu kapsamda bir eğitim filmi hazırlayan TAEK, bu filmi basın-yaygın organlarına göndermeye başladı.

İlk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan 1.400 ayrı kitapta nükleer enerji konusunda yanlış bilgiler tespit ettiklerini belirten yetkililer, "Örneğin bir kitapta (nükleer santrallerin bacasından çıkan gaz) deniliyor. Halbuki nükleer santralde baca olmaz. Bu kapsamda kitapları inceledik ve bunların düzeltilerek tekrar yazılmasını sağladık" dediler.

"ATIKLAR YENİDEN KULLANILABİLİR"

TAEK Başkanı Okay Çakıroğlu da, günümüzde nükleer santraller için çok geniş güvenlik tedbirleri alındığını, bu tedbirler alındıktan sonra nükleer santrallarden korkmanın gereksiz olduğunu söyledi.

Çakıroğlu, nükleer atıklarla ilgili bilgi verirken de, nükleer atık konusunda Türk kamuoyunda çok yanlış yargılar olduğunu ve "nükleer atık" dendiği zaman herkesin korkuya kapıldığını anlatırken, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

"Nükleer atık, üretimden 18-24 ay sonra oluşuyor. Atık çıktığı anda çok sıcak oluyor, bunun da soğutulması 5-10 seneyi alıyor. Atık zirkonyumdan olan bir metal içinde havuzların içinde soğutuluyor. Soğutulmadan önce yakıtın radyoaktif açıdan çok yüksek aktivitesi var. Radyasyon havuzlarında hem ısı düşürülüyor, hem de radyoaktivitesi düşürülüyor. Örneğin 2012 yılında reaktör çalıştırmaya başlarsanız, ilk atık 2014 yılında çıkıyor. Bunun da soğuması 2024 yılına kadar sürer. Soğutma havuzları da 40-50 yıl boyunca yanmış yakıtları depolayabilir. Şu anda dünyada gömülmüş nükleer atık yok. Atığın içindeki maddelerin yalnızca yüzde 2'si yanmış oluyor. Bunu tekrar kullanmak için teknolojiler geliştiriliyor."

Nükleer atıkların içerisinde platinyum gibi çok değerli materyaller olduğunu ve bu atıkları Rusya ve Fransa gibi ülkelerin istediğini de belirten Çakıroğlu, "bu atıklar ihraç edilebilir. Çok büyük bir program olursa da atık deposu kurulur, atıklar depolarda saklanabilir. Atıkların içlerinde kıymetli materyaller olduğu için yeniden kullanılabilir" diye konuştu.

  • ANKARA (A.A)

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi