T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 22 MART 2006ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Erdoğan: Kriz var demek insafsızlık olur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bugün, "2001 krizini, şu an bir kriz dönemini yaşadığını söylemenin pek insafla bağdaşmayacağını" belirterek, "Türkiye'nin şu anda böyle bir sıkıntısı yoktur" dedi.

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Mart ayı olağan toplantısına katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, İSO Başkanı'nın Türk sanayiinin sorunlarını içeren özet konuşmasını dinlediğini ifade etti.

Hükümet olarak toplumun bütün kesimleriyle diyalog içerisinde olmaya, sorunları ilk elden dinlemeye, birlikte ortak çözümler üretmeye ilk günden azami özen göstermeye devam ettiklerini anlatan Erdoğan, bundan sonraki sürecin de böyle devam edeceğini vurguladı.

Erdoğan, "Sanayicilerimizin sorunlarını raporlardan, gazete haberlerinden, ikinci, üçüncü derece aracılardan değil, bizzat sanayicilerden, ziyaret ettiğimiz sanayi kuruluşlarından almak suretiyle neler yapabileceğimizin istişaresini yaparak bir yerlere varmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

İSO ile geçmişte çeşitli vesilelerle bir araya geldiklerini, bugünkü gibi sorunlarını dinlediklerini, bunlara çözüm ürettiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bütün bu adımlar atılırken, şunu özellikle ifade etmek isterim ki, aynı zamanda TOBB ile hükümetimiz, ilgili bakanlarımız sürekli ekonomik sorunların, sanayinin sorunlarını dinlemek, ondan sonra da çözüm önerilerini kendilerinden almak suretiyle (Geleceğe yönelik ne gibi adımlar atabiliriz?) bunun da kanunsa kanun, genelgeyse genelge bunlarla ilgili adımları hep attık, atmaya devam ediyoruz. Tabii ki gücümüz nispetinde...

İSO Başkanı uzunca bir sorunlar listesini bize aktardı, raporlarını da bize takdim etti, kendilerine bundan dolayı teşekkür ettik. Girdi maliyetinin yüksekliğinden, istihdam ve vergi yüküne, karlılığın düşmesinden, aşırı değerli yeni Türk Lirası'na kadar sanayideki tabloyu çizdi. Bunları çok iyi biliyor ve yakından takip ediyoruz."

"(ENKAZ DEVRALDIK) DEMEYECEĞİM"

Başbakan Erdoğan, birlikte düşünmekten ve çözüm aramaktan daha doğru bir yolun olmayacağını belirterek, söz konusu sorunların tamamı üzerindeki çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Kayıt dışı, vergi yükü, istihdamın üzerindeki yükler, enerji ve diğer tüm sorunlar üzerinde kararlılıkla durduklarını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Burada bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Eski siyasetçiler gibi ben size (enkaz devraldık) demeyeceğim. Böyle bir derdim yok. Böyle bir gayretin içinde de değilim. Ama bir şeyi vurgulamak istiyorum. Türkiye eğer (bir 2001 krizini yaşıyor) dersek, bu pek insafla bağdaşmaz. Bunu özellikle tespit etmemiz lazım. (Türkiye kriz dönemini yaşıyor) dersek, bu pek insafla bağdaşmaz. Türkiye'nin şu anda böyle bir sıkıntısı yoktur. Ben böyle bir sıkıntının içerisinde olduğumuzu hiçbir yerde, Anadolu'nun dört bir yanını dolaşan bir Başbakan olarak görmüyorum. Tam aksine rakamları vereceğim. Çünkü bardağın dolu tarafını görmeden boş tarafını göstermek insaflı olmaz. Nereden nereye geldiğimizi bir defa hakkaniyetle görmek durumundayız. Eğer hakkaniyet duygusunu kaybedersek, birbirimizi doğru anlayamayız."

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin 3.5 yıl önceki halini, manzarasını, içinde bulunduğu durumu herkesin çok iyi hatırlaması gerektiğini ifade etti.

"HER YIL BÜYÜDÜKÇE BÜYÜYEN BİR TÜRKİYE VAR"

Rakamların gerçeği söylediğini, bunların görmezlikten gelinemeyeceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda (eğer kötüye gidiyoruz) dersek, ben bunu doğrusu anlamakta zorlanırım. Çünkü, (Neredeydik, nereye geldik?) buna bakacağız. Bugün dünden daha mı kötü, daha mı iyi? Buna bakacağız. Sadece durum tespitini yapmayı başarı olarak görmüyorum. Tespiti yapın ama yerine gelecek çözümü koyun ortaya. (Çözümümüz de şudur. Şöyle yaparsak bu işten sıyrılırız) değil. Çünkü bunları sizinle görüşmekten kaçan bir hükümet yok. Tam aksine bunları sizinle görüşmek suretiyle uygulamaya koyabilecek bir hükümet var işbaşında. Enflasyon, faizler nereden nereye geldi? Bu lehte mi, aleyhte mi? Nominal faizin yüzde 69 olduğu bir Türkiye vardı. Ama şimdi yüzde 13,5. Stopaj vergisini de bu işe kattığımız zaman bu oranın yüzde 11-11,5'e düştüğünü görürsünüz. Bu daha önce yük değil miydi? (Kredi, kredi diyorsunuz, bankalarla ilişkiler) diyorsunuz. Bankalarla ilişkilerde dün neydi, bugün ne? Dünün şartları mı daha iyiydi, bugünün şartları mı daha iyi? Bunları daha masaya yatıralım. Hemen hemen bütün sanayiciler bankalarla çalışıyordu. Bu maliyet girdisi değil miydi? Bunun getirdiği risk yok muydu? Demokles'in kılıcı gibi başımızda bu sallanmıyor muydu? Sallanıyordu. Temerrüde düşen firmalarımız... O dönemde bundan dolayı iflas edip giden firmalarımız yok muydu? Vardı. Bunları nasıl görmezlikten geliriz. Her yıl büyüdükçe büyüyen bir Türkiye var."

Başbakan Erdoğan, geçmişte Türkiye'nin borçlanamaz duruma geldiğini, en uzun borçlanmasını 9 ay süreyle yapabildiğini ama artık bunun aşıldığını dile getirerek, göreve geldiklerinde büyüme istikrarsızlığının bulunduğunu, özelleştirmenin de yok denecek düzeyde cılız olduğunu söyledi.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın da adeta yeni bir KİT gibi çalıştığını ifade eden Erdoğan, "Böyle bir noktadaydık, liste uzayıp gidiyordu. Beklentiler tamamen kararsız, bu kadar karamsar beklenti olursa bu bizi üzer" diye konuştu.

"TALEP SİZDEN GELİYOR. BİZ TALEBE UYUYORUZ"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tekstil ve konfeksiyon sektöründeki KDV indirimiyle ilgili olarak, "Talep sizden geliyor. Biz talebe uyuyoruz. KDV'yi yüzde 18'den 8'e indiriyoruz. Deniyor ki (Dağ fare doğurdu). Kusura bakma beceriksizlik sende. Git problemini çöz. Biz yapacağımızı yaptık" dedi.

Erdoğan, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Mart ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, geçtiğimiz 3,5 yılda kimi zaman 30, kimi zaman 40 yılın, kimi zaman da Cumhuriyet tarihinin rekorlarının kırıldığını, sadece makroekonomik göstergeler ve yapısal reformlarda değil, sosyal alandaki parametrelerde de kalıcı iyileşmeler gerçekleştirildiğini vurguladı.

Ekonominin temel göstergelerinde, sarsıntılara karşı dayanıklı yapıyı oluştururken sektörlerin ihtiyaçlarına da cevap vermeye çalıştıklarını belirten Erdoğan, iyileşmelerin toplumun tüm kesimlerine paralel yayılması için adım adım önlemleri aldıklarını söyledi.

Erdoğan, ekonomide verimlilik, üretim kapasitesi, istihdam gibi konularda çok önemli gelişmeler olduğunu, bunun yanı sıra hükümet olarak imkanlar ölçüsünde iyileştirmeleri adım adım uygulamaya koyduklarını dile getirerek, vergi indirimleri, teşvikler ve sektörel kolaylıkların bunlardan birkaçı olduğunu kaydetti.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sayın başkan, iyi güzel de siz vergiyi indirirken kalkıp bir anda (Biz vergileri sıfırladık. Vergileri 5'e 10'a indirdik) diyebilir miyiz? Siz böyle bir hastaya böyle bir tedavi uygulayabilir misiniz? Bunu yaptığınız anda her şey çöker. Böyle bir imkanımız, ekonomik gücümüz yok. Devamlı değişik kalemlerde vergileri indiriyor, teşvikleri sağlamaya çalışıyoruz. Onun için geldiğimizden beri size vergi yükü getirmedik."

"BİZ YAPACAĞIMIZI YAPTIK"

Başbakan Erdoğan, tekstil, konfeksiyon ve deri konfeksiyon sektöründen temsilcilerle yaptıkları görüşmelere de değinerek, şöyle konuştu:

"KDV yüzde kaçtan kaça çıkarıldı? Yüzde 6'ydı yüzde 18'e çıkarıldı. Biz ne yaptık? Yüzde 18'den yüzde 8'e indirdik. Talep sizden geliyor. Biz bu talebe uyuyoruz. KDV'yi yüzde 18'den 8'e indiriyoruz. Deniyor ki (Dağ fare doğurdu). Kusura bakma arkadaş beceriksizlik sende. Git problemini çöz. Biz yapacağımızı yaptık. Hükümet bu konuda sizin talebinize uymuştur, dediğinizi yerine getirmiştir."

Erdoğan, KDV'nin yanı sıra SSK primleri ve işçi maliyetleriyle ilgili bir şeyler yapmaya çalıştıklarını da anlatarak, özellikle bu konularda Türkiye'nin AB ülkeleriyle mukayese edilmesi durumunda yanılgıya düşüleceğini söyledi.

AB ülkeleriyle Türkiye'deki maliyetlerin farklı olduğunu, ayrıca kayıt dışılık ve kayıt altı konusu bulunduğuna da işaret eden Erdoğan, "Bu ekonomi tam manasıyla kayıt altına alınmış olsa, hareket alanımız daha da genişleyecek, siz girişimcilerin yanında olmak için çok daha farklı kalemlerimizi seferber edeceğiz. Yüzde 45 kayıt altı ekonomi ile bu beklenenleri yapamayız" dedi.

  • İSTANBUL (A.A)

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi