T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 22 MART 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Kürşat BUMİN

Böyle günlerde...

Birçoğunuz gibi ben de dünkü gazeteleri daha bir dikkatle gözden geçirdim. Gazetelerimiz Genelkurmay'dan yapılan açıklamayı nasıl sunuyor, nasıl yorumluyor ve yorumlatıyordu acaba...

Bu merakımız yerinde bir meraktı çünkü "medya"nın önemli bir ayağını oluşturan gazeteler ancak bir "hukuk devleti"nde gerçekten varolabilir, rolünü ve işlevini ancak böyle bir zeminde yerine getirebilirdi.

Çok şaşırtıcıydı doğrusu. Böyle bir günde gazeterimize hâkim manzara (bir kez daha) çok şaşırtıcıydı.

En "dandik" (kusura bakmayın) haberi bile yorumsuz-imasız başlık atmadan sayfalarına sokmayan gazetelerimizin Genelkurmay'ın açıklaması karşısında takındıkları o son derece "nötr", "objektif", "yansız-tarafsız" duruşları tek kelimiyle göz yaşartıcıydı.

Böyle bir günde, sanki hiçbir şey olmamış ya da dünyanın en tabii şeyi yaşanmaktaymış gibi davranabilmek muhakkak ki son derece "soğukkanlı" olmayı gerektirir!

Kimi (sonunda) "Asker konuştu" havalarında, kimileri ise açıklamanın "şifreleri"ni çözme gayreti içindeydi. "Asker mesajının gizli şifreleri"ymiş! Görüyorsunuz başlık hepten sakat. Çünkü: 1- "gizli" olmayan "şifreler"den söz etmek abes, 2- Eğer bu mesaj da "şifreli" ise, dünyada şifresiz mesaj yok demektir!

Tecrübe ile sabit ki "böyle günlerde" gazetelerimize umutla saldırmak boşunadır. Tecrübe ile sabit ki gazetelerimiz böyle günlerde son derece "soğukkanlı"dır. Tecrübe ile sabit ki böyle günlerde gazetelerimizin bütün "cevvâllikleri" hemen o dakika yok olmaktadır. Ama ne yaparsınız, bir umut diyerek onlara yine de bakarız.

Tam da "yorumlardan yorum beğen" denecek günlerden birisi. İki başyazarın köşesinde karşılaştım: Bu tür açıklamalar hukuk devletine yakışan şeyler değilmiş ama bunun sorumlusu da yine "hükümet"miş...

Bu arada hükümet kanatında da "polemiğe girmeyin" yolunda tavsiyelerde bulunulmuş. AKP Grup Başkanvekili, Genelkurmay'ın yargılama izni vermemesini "Genelkurmay Başkanımızın yetkisinde olan bir husustur. Değerlendirmiştir ve takdirini böyle kullanmıştır. Yetki sayın başkandadır" şeklinde yorumlamış... İyi yorum doğrusu; böyle günlerde "polemiğe girmek" iyi değildir gerçekten de...

İşte ben böyle (birçoğunuz gibi) gazeteler arasında dönüp dolaşır ve Genelkurmay açıklamasında yer alan özellikle bir bölümün (bu bir bölüm şu bölüm: "Yüce Türk Milletince çok yakından bilindiği üzere TSK hukukun üstünlüğüne ve yargının bağımsızlığına yürekten inanan bir kurumdur.") altından kalkmaya çalışırken (çok da ağır, öyle kolay kolay altından kalkılamıyor!) karşıma emekli askeri hakim Ümit Kardaş'ın açıkça "polemiğe giren" şu açıklaması çıkmaz mı?

"Genelkurmay sanki mahkeme yerine geçmiş ve bir yargılama sonunda gerekçeli karar yazmış gibi geldi bana. Kasıt unsurunu savcı bile değerlendiremez, mahkeme değerlendirir. Sanki mahkeme görülmüş ve gerekçeli karar açıklanmış gibi bir görünüm çıktı ortaya ve bu çok olağanüstü bir durumdur. Bunun ötesinde de Van savcısını bir tertip içinde gösteriyor ve ağır bir suçlama var. Anayasal organlar da bu tertibi ortaya çıkarmaya çağırılıyor. Bu açıklama karşısında siyasetçilerin, parlamentonun diyeceği birşeyler olmalı. Van Savcısı'na da bir tazminat hakkı doğmuş olabilir diye düşünüyorum. Çok kritik ve şanssız bir açıklama. Siyasilerden hiçbir tepki beklemiyorum, konuyu bu hale getirenler zaten onlar. Genelkurmay'ın bu açıklamasından sonra şu an Türkiye'de bir demokratik sistem var mı, hukuk devleti var mı diye tartışmak gerekiyor."

Ohh beee! Gazeteleri karıştırmak herşeye rağmen yerinde bir kararmış. İşte aradığım açıklamayı nihayet bulmuştum. "Böyle günlerde" insana gerçekten de "ilaç gibi" gelen bir açıklamaydı bu. Gazeteleri bir kenara koyabilirdim artık...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi