T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
S O N D A K İ K A | 24 MART 2006 CUMA | ||
|
Hacı Ali el Kaysi: Ebu Garib, diğerlerinin yanında eğlence gibi kalır
Irak'ta "ABD İşgali Hapishane Mağdurları Derneği"ni kuran Hacı Ali el Kaysi, "Ebu Garib Hapishanesi'nde insanın aklına gelebilecek her türlü işkenceye maruz kaldığını" bildirdi.
Kaysi, "mezhebi ve antisemitist" suçlamasıyla Aralık 2003'te camiye giderken gözaltına alındığını, daha sonra Ebu Garib Hapishanesi'ne götürüldüğünü anlatarak, "Akla gelecek her türlü işkence yöntemine maruz kaldım. Çırılçıplak soydular, elektrik verdiler, dövdüler, onur kırıcı davranışlarda bulundular. Bu yaşadıklarımdan 5 ay sonra bana 'hapishanede yanlışlıkla tutulduğum" ifade edildi" dedi. Ebu Garib Hapishanesi'nde gardiyan ve ABD askerlerinin işkence ve onur kırıcı hareketleri bireysel olarak yapmadığını savunan Kaysi, "Tam aksine organize şekilde sistematik bir işkence uygulanıyor. Bunlar işkence konusunda eğitim almışlar" diye konuştu. Kaysi, ABD'nin Iraklılar'ı 26 ana hapishanede tuttuğunu, bunlarda 76 bölümün bulunduğunu belirterek, ayrıca değişik gruplara ait 150'ye yakın hapishanenin bulunduğunu da bildirdi. "Resmi rakamlara göre ABD işgalcilerinin 300 bin Iraklı'yı tutukladığını" ifade eden Kaysi, şunları kaydetti: "Olmadık nedenlerle Iraklılar tutuklanıyor. Dünya, Ebu Garib'e odaklanmış durumda, oysa Irak'ın tamamı hapishane haline geldi. Ebu Garib'de yapılanlar, diğer hapishanelerde yapılanların yanında eğlence gibi kalır. Diğerlerinde de çok büyük işkenceler yapılıyor, ama bunlar basına yansımıyor. Irak'ta Akra diye bir bölge var. Buraya 'Akra'nın Guantanamosu' deniyor." Hacı Ali el Kaysi, Ebu Garib'de kaldığı koğuşun kadın mahkumlara 7 metre mesafede bulunduğunu da anlatarak, "Burada kadınlara tecavüz edildiğine şahit olduk. Bağırarak yardım istiyorlardı, ancak tekbir getirmekten başka bir şey yapamıyorduk" diye konuştu. TÜRKİYE'YE TEŞEKKÜR Irak halkının dokusunun parçalanmaya müsait olmadığını, ülkede yaşananların etnik nedenlerden kaynaklanmadığını kaydeden Kaysi, "Irak'taki çatışma, işgale karşı çıkanlar ile işgal güçleri ve onlara destek olanlar arasındadır" dedi. Kaysi, Türk Devleti ve halkının Irak halkına birçok Arap ülkesinin göstermediği yakınlığı gösterdiğini vurgulayarak, bundan dolayı Türkiye'ye teşekkür etti. "Irak'ta insan hakları ihlallerinin nedeni ABD'nin Irak'a uyguladığı işgal terörüdür" diyen Kaysi, konuşmasını şöyle tamamladı: "Dünya halkları, Irak'ta olan bitenler hakkında bilinçlenmeye başladı. Bunların başında da ABD halkı geliyor. ABD halkından bize gelen mektup, faks ve e-mail'lerde, 'Irak'ta yapılanlandan utanç içindeyiz' deniyor. Biz ABD halkının iyi bir halk olduğuna inanıyoruz. Özde iyi olan bu halkın kötü şansı, şirketlerin ve bazı sermayedar çıkar gruplarınca yönlendirilen bir hükümet tarafından yönetiliyor olmalarıdır." Gazetecilerin sorusu üzerine elindeki sakatlığın işkenceden kaynaklanmadığını, ancak gözaltına alındığı sırada elinden cerrahi operasyon geçirdiğini anlatan Kaysi, "Bana antibiyotik yerine Amerikan aspirini veriyorlardı" dedi. Dernek üyelerinden Casim Şemberi de işgale karşı direnişin uluslararası yasalara göre hak olduğunu kaydederek, ABD Başkanı Bush'un da "Benim ülkem işgal edilseydi savaşırdım" yönünde sözleri olduğunu söyledi. ABD ve işgal güçlerinin Irak halkı arasında çeşitli etnik ve dini sebeplerle ayrılık tohumları ekmeye çalıştığını savunan Şemberi, Iraklılar'ın, Türk halkından daha fazla ilgi ve yardım beklediklerini bildirdi.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |