T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 24 MART 2006 CUMA | ||
|
Nükleer savaş senaryolarının, ekonomik krizlerin, tehlikeli bloklaşmaların, iç savaşların tartışıldığı bir dönemdeyiz. ABD/Batı-İslam dünyası arasındaki gerilimin tırmandığı, ABD/Batı'nın hegemonya arayışının bütün çıplaklığı ile ayyuka çıktığı ve dünya genelinde ciddi bir dirençle karşılandığı tarihin en hassas dönemlerinden birindeyiz. Kimse, geleceğin dünyasının bu şekilde kurulacağını, ABD'nin tek yanlı müdahaleciliğinin zafere ulaşacağını ummasın! Irak halkının bir bölümünün direnişi bile ABD'nin dokunulmazlığını yerle bir etmeye yetti. Dolayısıyla bu sürecin keskin bir dönüşü olacak. "The Laboratoire européen d'Anticipation Politique Europe 2020 (LEAP/E2020)" adlı kuruluşun yayınladığı; Europe 2020 Alarm/ Global Systemic Rupture/Iran/USA-Release of global world crisis" adlı çalışmasına dün kaldığımız yerden devam edelim. ABD ekonomisi, küresel kriz üzerinde belirleyici olan en temel faktör. Dış ticaret açığı, borçları hızla yükseliyor. ABD bankalarının borç üzerindeki payı 1982'de yüzde 18 iken 2004'te yüzde 1,7'ye düştü. Yabancıların payı ise 17'den yüzde 48'e yükseldi. Ticaret Bakanlığı, 2004'te 668 milyar dolar olan açığın, 2005'te 804,9 milyar dolara yükseldiğini açıkladı. İlerleyen aylarda en kötü senaryoları besleyecek hale gelmesi bekleniyor. Doların Çin Yuan'ına karşı olması gerekenden yüzde 40 daha değerli ve ABD Pekin'e Yuan'ın değerini yükseltmesi için baskı yapıyor. Baskının sonuç doğurmaması halinde Çin'i ambargo ile tehdit ediyor. ABD ve İngiltere'nin Ortadoğu'daki askeri müdahalelerinin iki ülke ile birlikte bazı Asya ülkelerini de ekonomik krizin içine sürükleyeceği, ekonomik globalleşmenin aniden durabileceği, iç ve dış siyasi tehditler nedeniyle transatlantik eksenin çökeceği belirtiliyor. Raporda bireysel yatırımcılara da bir uyarı var; Dolar artık bir sığınak değil! Altının yükselişi ve altına yöneliş, bu düşüşü daha da hızlandıracak. Ancak ABD yönetimin tavrı yaklaşan krizi önleyebilir. Ancak ABD'yi yöneten ideolojik kadro ile bu mümkün olmayacak, tehdit daha da büyüyecektir. İkinci Bush döneminde ABD'nin büyük bir ekonomik felaketle yüzleşeceği Amerikalı yazarlar tarafından bile sık sık yazılıyor. Ekonomistler bu durumu "çöküş", "Ekonomik Armageddon", "muz cumhuriyeti" gibi terimlerle ifade ediyor, giderek korumacı bir ekonominin etkisini göstereceği, ABD'nin içe kapanmaya yönelmek zorunda kalacağı söyleniyor. Bu çevrelere göre; "Amerika'nın topyekun ekonomik çöküşten kurtulma şansı sadece onda bir. Çöküşten sonra kendini vuracak ekonomik gerilemeden kurtulma şansı onda üç. Ardından (üçüncü aşama) gelecek karmaşadan sonra nihai anlamda ekonomik kıyametten (Armageddon) kurtulma şansı ise onda altı." Princeton üniversitesinden Paul Krugman, "ABD ekonomisinin 1990'lardaki Arjantin ekonomisine benzediğine, dolardaki değer kaybı ticaret ve bütçe açıklarıyla birleşince Bush yönetiminin ekonomik bir felaketle yüzleşeceğine" dikkat çekiyor. Bu öngörülerin gerçekleşmesi demek, dünyanın yeniden kurulması demek. Böyle bir dünyanın bugünkü gibi olmayacağı ortada. FEMA (Federal Acil Yönetim Ajansı) yeniden yapılanıyor. Hem de nükleer saldırı, isyan ve iç savaşa göre. Olağanüstü hal ve sıkıyönetim yasaları yeniden belirleniyor. Bankacılık işlemlerinden vatandaşlık yasalarına kadar ABD olağanüstü şartlar için hazırlık yapıyor. ABD çapında 800 toplama kampı/cezaevi hazırlandı. Hepsi mahkum kabul etmeye hazır ama şu an hepsi boş. FEMA tarafından yönetilecek bu kampların bir çoğu binlerce insanı barındıracak nitelikte. En büyükleri de Alaska da. Alabama, Arkansas, California, Colarado, Georgia, Hawai, Illinois, Indiana, Luisiana, Mississippi, Nevada, Oregon, Texas, Washington ve daha bir çok eyalette hazırlanan kamplar, yüz binlerce insanı barındıracak nitelikte. Halliburton'ın yan kuruluşu Kellogg, Brown and Root, siyasi muhalifler için toplama kampı yapmak üzere İçişleri Bakanlığı'ndan 385 milyon dolarlık ihale aldı. Bu toplama kampına, olağanüstü hal durumunda Müslümanlar doldurulacak! ABD neye hazırlanıyor? Dünya nereye gidiyor? İyimserliğimizi koruyalım ama gerçekleri de görelim...
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |