T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 24 MART 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mehmet ŞEKER

Dostlar beni hatırlasın

Kasım ayının ortalarıydı yanlış hatırlamıyorsam. Ortaokulda Türkçe hocamız Yaşar Bey yanında bir arkadaşıyla beraber girmişti derse.

Arkadaşının elinde güzel bir saz vardı.

Kısa bir tanışma faslından sonra, halk edebiyatı ile ilgili birkaç söz edildi ve misafirimizin parmakları sazın tellerinde gezinmeye başladı.

Otuz kişilik sınıftan çıt çıkmıyordu.

Pür dikkat dinliyorduk.

"Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece..."

Aramızdan bazıları bir sazı ilk defa bu kadar yakından görüyor, ilk defa canlı dinliyordu.

Hayran kalmıştık.

"Dost dost diye nicesine sarıldım, benim sadık yârim kara topraktır..."

Aman Allah'ım, bu nasıl bir şey!

Nefeslerimizi tutmuştuk.

Misafirimiz sazı ve sesiyle bütünleşmişti.

Gözlerini yummuş halde çalıp söylüyordu.

O muhteşem eserleri dinlerken başka bir âleme gitmiştik.

"Ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın..."

Biri bitiyor, biri başlıyordu.

"Ben gidersem sazım, sen kal dünyada, ben babamı sen ustanı unutma..."

*

Türküler bitince öğretmenimiz Yaşar Yanyalı ve misafirimiz bu eserlerin Âşık Veysel adlı bir halk ozanına ait olduğunu...

Gözlerini küçük yaşta kaybettiğini...

Kitaplarının bulunduğunu söylediler.

Bize harika bir müzik ziyafeti çeken misafirimizin adını ne yazık ki unuttum.

Benim için, ayağı hafif aksayan o adamın adı Âşık Veysel demekti.

Çok etkilenmiştim.

Okuldan çıkınca o kitapları almak için minibüse bindim, ilçeye gittim.

Kitapçılarda bulamadım.

Oradan bir otobüse atlayıp şehre ulaştım.

Talihim yaver gitmişti, ilk kitapçıda rastladım.

İki kitap alıp paket yaptırmadan döndüm.

Eve geldiğimde vakit geç olmuştu.

Kimseye haber vermediğimden meraklanan annemle babam kitap almak için gittiğimi öğrenince kızmadılar.

Aradan dört ay geçmişti ki bir gün öğretmenimiz Yaşar Bey derse çok üzgün girdi.

Çocuklar dedi, Âşık Veysel öldü.

Takvimler 21 Mart 1973'ü gösteriyordu.

O gün ders işlemedik, sadece Âşık Veysel'den şiirler okuduk.

*

Bir küçük dünyam var içimde benim / Mihnetim ziynetim bana kâfidir / Görenler dar görür geniştir bana / Sohbetim ülfetim bana kâfidir...

Dünya geniş olsun ister dar olsun / Yeter ki kalbimde iman var olsun / Her zaman milletim bahtiyar olsun / Rütbemle mesnedim bana kâfidir...

*

Ala gözlü benli dilber / Bir gün gelsen bize doğru / Seni sevdim can u dilden / Çekme kendini naza doğru...

Ne pervam var ne de perdem / Sanma beni hali bir dem / Söyler seni teller her dem / Kulak versen saza doğru...

Âşıka zülfikâr isen / Gülşende güle zar isen / Hakikatli bir yâr isen / Ben geleyim size doğru...

Kâfi derdim bir dert katma / Veysel'i yabana atma / Kerem eyle çok uzatma / Kavuşalım yaza doğru...

*

Allah birdir Peygamber hak / Rabbül âlemindir mutlak / Senlik benlik nedir bırak / Söyleyim geldi sırası...

Kürtü Türkü ne Çerkezi / Hep Âdem'in oğlu kızı / Beraberce şehit gazi / Yanlış var mı ve neresi...

Veysel sapma sağa sola / Sen Allah'tan birlik dile / İkilikten gelir bela / Dava insanlık davası...

*

Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı / Avlasam çöllerde saz ile seni / Bulunmaz dermanı yoktur ilacı / Vursam yaralasam söz ile seni...

Kurulma sevdiğim güzelim deyin / Bağlanma karayı alları geyin / Ben bir çoban olsam sen de bir koyun / Seslesem elime tuz ile seni...

Koyun olsan otlatırdım yaylada / Tellerini yoldurmazdım hoyrada / Balık olsan takla dönsen deryada / Düşürsem toruma bez ile seni...

Veysel der ismini koymam dilimden / Ayrı düştüm vatanımdan ilimden / Kuş olsan da kurtulmazdın elimden / Eğer görsem idi göz ile seni...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi