T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 24 MART 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Vecdi AKYÜZ

Savaş ve İlâhî Yardım

Savaş, hiç de arzulanan bir durum değildir. Hz.Peygamber (s.a.) bu konuda şöyle buyuruyor: "Sizden biri, düşmanla karşılaşmayı istemesin. Karşılaşınca da sabredip dayansın." (Buharî, cihad, 112, 156, temenni, 8; Müslim, cihad, 20) Savaşların kazanılması için hiç şüphesiz maddî savunma hazırlıklarının en ileri şartlarda yapılması gerekir. Ama savaşlar, yalnızca maddî imkânlarla kazanılmaz. Savaşların kazanılmasında, maddî gücün yanında, inanç ve manevî gücün de büyük etkisi vardır. Bu gerçekten hareketle, dünyanın hemen bütün ordularında gerek barış dönemlerinde, gerekse savaş dönemlerinde, askerin moral gücünü desteklemek için din ve maneviyat subayları ya da görevlileri vardır.

Müslümanlar, savaşların kazanılmasında ilâhî yardımın bulunduğuna inanırlar. Bu husus, İslâm'ın ana kaynağı Kur'an-ı Kerim'de çok açık bir biçimde dile getirilmiştir. Böyle bir anlayış, Kur'an-ı Kerim'de Müslümanlara ayrıntılarıyla anlatılan Allah inancının getirdiği doğal bir sonuçtur. Bugünkü yazımızda, savaşta Allah'ın yardımının genel durumunu ortaya koymaya çalışacağız. Sonraki yazıda ise, bu yardımın biçimlerini ele alacağız.

Allah'ın Yetmesi ve Güven Kaynağı Oluşu

Müslümanlar, Allah'a inanırlar ve güvenirler, Allah'ın yardımının yeterli, onun kendileriyle birlikte olduğunu bilirler: "Ey İnananlar! Allah'ın üzerinize olan nimetini anın: Hani bir topluluk size tecavüze kalkışmıştı da Allah onlara engel olmuştu. Allah'tan sakının, inananlar Allah'a güvensinler." (Maide, 5/11); "Allah'ın yardımı sana ve sana uyan müminlere yeter." (Enfâl, 8/64); "Ey inananlar! Sizler daha üstün olduğunuz halde düşman karşısında gevşemeyin ki barış istemek zorunda kalmayasınız; Allah sizinle beraberdir; sizin işlerinizi eksiltmeyecektir." (Muhammed, 47/35)

Allah'ın Yardımı

Mü'minleri kardeşler topluluğu yapan ve yardımıyla destekleyen, hiç şüphesiz Yüce Allah'tır: "Seni aldatmak isterlerse, bil ki şüphesiz Allah sana yeterlidir. Seni ve inananları yardımıyla destekleyen, kalblerini uzlaştıran O'dur. Sen yeryüzünde olan her şeyi sarfetsen bile, onların kalblerini uzlaştıramazdın, ama Allah onları uzlaştırdı. Doğrusu O Güçlü'dür, Hakîm'dir. Allah'ın yardımı sana ve sana uyan müminlere yeter." (Enfal, 8/62-64)

Müslümanlar, en büyük güvenceleri Allah'ın yardımı olmadan hiçbir başarı elde edemezler: "Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur; fakat sizi yardımsız bırakıverirse, O'ndan başka size yardım edecek kim var? İnananlar, yalnız Allah'a güvensinler." (Ali İmran, 3/160); "Bu böyledir; kim kendisine verilen kadar ceza verirse (saldırıya aynı ölçüde karşılık verirse) ve bunun ardından kendisine yine de saldırılırsa, Allah ona, kesinlikle yardım edecektir. Allah şüphesiz, affeder ve bağışlar." (Hacc, 22/60); "Ey inananlar! Sizi can yakıcı bir azapdan kurtaracak, kazançlı bir yolu size göstereyim mi? Allah'a ve Peygamberine inanırsınız; Allah yolunda canlarınızla, mallarınızla cihat edersiniz; bilseniz, bu sizin için en iyi yoldur. Böyle yaparsanız, Allah günahlarınızı size bağışlar, sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar. Büyük kurtuluş işte budur. Bundan başka, sevdiğiniz bir şey daha: Allah katından bir yardım ve yakın bir zafer vardır. İnananlara müjde ver." (Saff, 61/11-13)

Karşılıklı Yardım

Allah'ın yardımı, ancak mü'minler Allah'ın dinine yardım ederlerse, bu dine içten bağlanır ve hayatlarının yönlendiricisi yaparlarsa, gerçek olabilir: "Ey inananlar! Siz Allah'ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit (dayanıklı/dayanma güçlü) kılar." (Muhammed, 47/7) Çabasız yardım beklentisi, ilâhî kanuna uymaz: "Gayret (çaba) bizden, tevfîk (başarıya ulaştırmak) Allah'tandır."

Savaşta ilâhî yardımın bulunduğuna inanmak, İslâm'ın Allah anlayışının bir gereğidir. İstiklal tutkunu milletimizin zihin haritasında ve kültüründe derin yer edinen bu anlayışı, hurafe olarak adlandırmak, ancak sözkonusu bu anlayıştan habersizlikten kaynaklanabilir.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi