Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile eski Devlet Bakanı Recep Önal, Yüce Divan'da yargılandıkları davada beraat etti. ÖNAL: BU BİR SİYASİ KOMPLOYDU

Yüce Divan'da yargılandığı davada beraat eden eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, "Mahkeme kararı şu ana kadar yürütülen soruşturmanın ne olduğunu gösterdi" dedi.

Eski Devlet Bakanı Recep Önal ise "Bu bir siyasi komploydu. Bu siyasi komplo böylece yargının şaplağını yemiş oldu" dedi.

Özkan ve Önal, mahkeme kararının açıklanmasından sonra davayı izlemek üzere salonda bulunanlarla tokalaştılar.

Mahkeme salonunda gazetecilerin sorularını yanıtlamayan Özkan, gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine dışarıda görüşlerini dile getirdi.

Özkan, tüm basın mensuplarına ilgilerinden dolayı teşekkür ederek, "Mahkeme kararı şu ana kadar yürütülen soruşturmanın ne olduğunu gösterdi. Daha sonra çok çok görüşeceğiz. Gerekli açıklamaları daha sonra yapacağım" demekle yetindi.

Özkan'ın, duruşmayı izleyen eşi Çiğdem Özkan'a mahkeme çıkışında sarıldığı gözlendi.

Kararın açıklanmasının ardından gazetecilerin sorularını mahkeme salonunda yanıtlayan Önal ise "Bize karşı yaptıkları pislikte boğulacaklardır. Yakalarını bırakmayacağız. Bizi iki yıl süründürdüler, perişan ettiler. Yaptıklarını yanlarına bırakmayacağız" diye konuştu.

Gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine mahkeme çıkışında da açıklama yapan Önal, "Bu bir siyasi komploydu. Bu siyasi komplo böylece yargının şaplağını yemiş oldu. Ama biz de bunları kimseye bırakacak değiliz. Bundan sonra bizi izleyin. Bize bu haksızlığı yapanların ve el kaldıranların tek tek peşinde olacağız, tek tek dava açacağız" dedi.

İddia makamında bulunan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın görevini kötüye kullandığını iddia eden Önal, "Geçmişte de bir başsavcı hakkında görevi kötüye kullandığı için disiplin işlemi yapılmış ve uyarı cezası almıştı. Ancak isim açıklayamam" dedi.

Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ve eski Devlet Bakanı Recep Önal'ın Yüce Divan'daki yargılaması yaklaşık 13 ay sürdü.

Yüce Divan kararlarının temyizi mümkün olmadığından, verilen karar kesin nitelik taşıyor.

Yüce Divan'daki karar duruşmasına, Hüsamettin Özkan ve Recep Önal ve avukatları ile müdahil Halk Bankası avukatları katıldı. İddia makamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Başsavcıvekili Abdurrahman Yalçınkaya ve Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Aydın Kuyucu hazır bulundu.

Karar açıklanmadan önce son sözü sorulan Özkan, "Teşekkür ederim. Diyeceğim başka bir şey yok" dedi. Önal ise "Bana isnat edilen suçu işlemem mümkün değil. Beraatimi istiyorum" diye konuştu.

Duruşmada daha sonra Yüce Divan Başkanı Tülay Tuğcu, kararı açıkladı. Buna göre, Özkan, "Halk Bankası yöneticilerini korumak ve sorumluların yargılanmalarını önlemek kastıyla bilerek ve isteyerek Bankalar Yeminli Murakıplarınca düzenlenen raporların yasal ve haklı nedenlere dayanmadan yeniden değerlendirilmelerini isteyerek sorumlular hakkında yapılacak yargılamayı geciktirmek" suçlamasından, "yüklenen suçun unsurları oluşmadığı" gerekçesiyle beraat etti.

Oyçokluğuyla alınan karara Başkan Tülay Tuğcu, Başkanvekili Haşim Kılıç ile üyeler Sacit Adalı, Ahmet Akyalçın ve Osman Alifeyyaz Paksüt muhalif kaldı.

Özkan, "Hazine'den sorumlu Devlet Bakanlığı'nın talebine karşın Halk Bankası yöneticilerinin imza yetkilerini kaldırmamak" suçlamasından da "yüklenen suçun da unsurları oluşmadığı" gerekçesiyle beraat etti. Oy çokluğuyla verilen karara Başkanvekili Haşim Kılıç ile üyeler Sacit Adalı, Ahmet Akyalçın ve Osman Alifeyyaz Paksüt katılmadı.

KARARI ALKIŞLADILAR

Recep Önal ise "Halk Bankası yöneticilerini korumak, sorumlularının yargılanmasını önlemek kastıyla Bankalar Yeminli Murakıplarınca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun temennilerinin incelemeleri ile ilgili görevlendirmenin yapılmaması ve Başbakanlık makamından alınan onayın Yüksek Denetleme Kurulu'na gecikme ile gönderilmesi" suçlamasından "suçun unsurları oluşmadığı" gerekçesiyle ve oybirliğiyle beraat etti.

Önal, "Başbakanlık onayını Yüksek Denetleme Kurulu'na 4 ay gecikmeyle gönderdiği" iddiasıyla ilgili suçlamadan ise üye Osman Alifeyyaz Paksüt'ün karşı oyuyla ve oyçokluğuyla beraat etti. Tuğcu'nun kararları açıklamasının ardından salondaki seyirciler alkışladı. Yüce Divan kararlarının temyizi mümkün olmadığından, karar kesin nitelik taşıyor.

DURŞMADAN NOTLAR:

Saat 10.00'da başlaması gereken duruşma, 15 dakika geç başladı.

Önceki duruşmalarda kısa süre görüntü alınmasına izin veriliyor, foto muhabirleri ile kameramanlar dışarı çıkarılıyordu. Karar duruşmasında ise foto muhabirleri ve kameramanların görüntü almamak kaydıyla duruşma sonuna kadar kalmalarına izin verildi. Kararın açıklanmasının ardından foto muhabirleri ve kameramanlar görüntü alabildiler. Bu sırada kısa süre izdiham yaşandı.

Duruşmayı eski bakanlardan İstemihan Talay, Metin Bostancıoğlu, Hasan Gemici, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün de aralarında bulunduğu kalabalık bir grup izledi.

Özkan ve Önal dışarı çıkarken de basın mensuplarının yoğun ilgisi nedeniyle yine izdiham yaşandı.

Önal'ın avukatı Osman Öz kararı "Mutluluğumuzun resmidir, çekebilirsiniz" sözleriyle değerlendirdi.

Yüce Divan Heyeti, Anayasa Mahkemesi'nin asıl üyeleri Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, Başkanvekili Haşim Kılıç, üyeler Sacit Adalı, Fulya Kantarcıoğlu, Ahmet Akyalçın, Mehmet Erten, Serruh Kaleli, Osman Alifeyyaz Paksüt, Necmi Özler, Serdar Özgüldür ve Şevket Apalak'tan oluştu.

Özkan ve Önal'ın yargılandığı davanın ilk duruşması 8 Şubat 2005'de yapılmıştı. Dava, 13 ay sonra karara bağlandı.

YÜCE DİVAN'A SEVK KARARI NASIL ALINDI?

Özkan ve Önal'ın, TBMM tarafından Yüce Divan'a sevk kararında, "Bakanlıkları sırasında Türkiye Halk Bankası A.Ş yöneticilerini korumak ve sorumluların yargılanmalarını önlemek kastıyla, bilerek ve isteyerek; ilgili kuruluşların raporlarının gereğinin yapılmasını geciktirerek, gerekli tedbirleri zamanında almayarak, takdir hakkını amacı dışında kullanıp, kanuni yetkilerini aşarak ve yasaya aykırı uygulamalarda bulunarak Türkiye Halk Bankası A.Ş.'nin zarara uğramasına sebep oldukları" ileri sürülmüştü.

Özkan ve Önal'ın, 765 sayılı TCK'nın "görevi kötüye kullanma" suçunu düzenleyen 240. maddesine göre cezalandırılması istenmişti.