Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Galatasaray'ı şampiyonluğa Song'un isyanı motive etti. Kaptanların yönetime rağmen Song'dan yana tavır koyması futbolcular arasında müthiş bir dayanışma oluşmasını sağladı.

Süper Lig'e sıkıntılı başlayan G.Saray, aldığı başarılı sonuçlarla kısa zamanda zirveye yerleşti. İlk puan kayıplarını Gaziantep'te yaşayan G.Saray'ı sarsan olaysa UEFA'da adı sanı bilinmeyen Norveç temsilcisi Tromso önünde yaşanan hüsrandı. Nitekim G.Saray Tromso ile eşleştiğinde 2. Başkan Ergün Gürsoy, "Rakibimiz hangi ülkenin takımı" derken, onları dikkate bile almadıklarını anlatmaya çalışıyordu. Ancak sarı-kırmızılılar deplasmanda çamur deryası halinde ki sahada rakibine 1-0 boyun eğerken, futbol kamuoyu bu sonucu tesadüf olarak değerlendirmişti. İkinci maç öncesinde Başkan Yardımcısı Turgay Kıran'ın "Bu takıma elenirsek, ülkeyi terk ederim" sözleri gündeme bomba gibi düşüyordu. Kıran, futbolun her tür sonuca açık bir oyun olduğunu unutmuştu. Ali Sami Yen'de milyonları hayal kırıklığına uğuratan maç 1-1 sonuçlandığında iki isim hedef tahtasına konuyordu. Bunlardan biri iddialı açıklamayı yapan Kıran, diğeri Hakan Şükür'ü oynatmayan Gerets'ti.

ŞÜKÜR'ÜN GÖNLÜNÜ ALDI

Bu gelişme Hakan Şükür ile Gerets arasında bir gerginliğin yaşanmasına neden oluyor, ancak Gerets babacan tavırlarıyla odasına devat ettiği Hakan'la yüz yüze yaptığı görüşme sonrasında kendisini sakat olduğu için oynatmadığını söyleyerek, gönlünü alıyordu. Aslında G.Saray'da bu sezon Gerets teknik direktörlük yanında mentör olarak görev yapıyordu. Çoğu zaman futbolcularından yana tavır koyarak, onların takımdaşlık duygusunu arttırmak ve onları maddi ve manevi sıkıntılar içinde maçlara motive etmek görevini üstleniyordu.

Kuşkusuz bu türden olayların en büyüğü Song'un parasını almadığı için isyan etmesiydi.

GERETS'İ DE KIZDIRDI

Kamerunlu oyuncu, G.Birliği maçı öncesi parasını almadığı gerekçesiyle antrenmana çıkmayacağını söyledi. Bu resmen isyan başlangıcıydı. Olaya el koyan yönetim Song'u ikna etmeyi başardı. Ancak bu kez Gerets Kamerun'lu futbolcuyu son antrenmana ve maç kadrosuna almadı. İpler gerilmişti. G.Birliği önünde yaşanacak puan kaybı Song'un sonunu getirebilirdi. Oysa onun yerine oynayan Emre de dahil olmak üzere futbolcular Song'un yokluğunu aratmamak için iki kişilik oynadı ve G.Saray sahadan galip ayrıldı.

SONG'A SAHİP ÇIKTILAR

Maç sonrasında soruları yanıtlayan Adnan Polat, "Song'u bizden önce Gerets ve futbolcu arkadaşları affetmeli"dedi. Gerets de aynı düşüncedeydi. Bu gelişme üzerine aynı gece kaptanlar Hakan Şükür, Hasan Şaş ve Ergün bir araya gelip, Song'un haklı olduğu ve affedilecek bir hata yapmadığı görüşünde birleştiler. Ertesi gün Adnan Polat'ın organize ettiği yemekte bu düşüncelerine basına açıkladılar. Yaşananlar nedeniyle duygulanan Song arkadaşlarından özür dilerken, futbolcular da birbirlerine iyice kenetlendiler.

Kafalar tokuştu, pizzalar uçuştu

G.Saray, Samsun deplasmanında milyonların gözü önünde üzücü bir olay yaşadı. Hasan Şaş, uygun pozisyonda Necati yerine ofsyatta bulunan Heinz'a pas atınca, Necati, Hasan'a sözlü olarak sataştı. Bir dakika sonra hakemin düdüğüyle birlikte Hasan Şaş, Necati'nin üzerine yürüdü. İkili saha ortasında birbirlerine kafa attı. Maç sonunda iki futbolcu; "olanlar sahada kaldı" dese de Hasan yakın çevresine, "Necati'yi gönül defterimden sildim" dedi. Necati'nin, Hasan'ın doğum yapan eşini hastanede ziyarete giderek, kutlaması buzların erimesini sağladı. İkili barışmıştı ama Gerets'in hışmından kurtulamadı. Belçikalı hoca, yönetimin Necati ve Hasan Şaş'a ceza vermesine engel olurken, cezayı kendisi kesti. İkili, tüm takım arkadaşlarını pizzacıya götürürek, hesapları ödedi. Yemekte iki futbolcunun dostluğunu aralarına giren Gerets pekiştirdi.

Denizli'nin kerameti

Galatasaray'la Denizlispor arasında geçmişten bugüne ilginç tesadüfler zinciri oluştu. Nitekim geçen sezon sarı-kırmızılı takım lige 4-0'lık Denizlispor galibiyetiyle veda ederken, Hagi istifa ediyor ve Gerets'in yolu açılıyordu. Ne garip tesadüftür ki, F.Bahçe, ligin son haftasında Denizlispor'la 1-1 berabere kalınca, Kayserispor'u yenen Galatasaray şampiyonluğa ulaşıyordu. Denizlispor, daha öncede Galatasaray'ın şampiyonlukta çekiştiği Beşiktaş'la 31 Mayıs 1987'de İstanbul'da 1-1 berabere kalmış ve Galatasaray'ın şampiyonluk sevinci yaşamasını sağlamıştı.

ÜMiT KARAN: 'Çeker giderim'

Sezonun ilk yarısında en fazla sıkıntı yaşayan isim Ümit Karan oldu. Gerets'in forvette ağırlıklı olarak Hakan Şükür ve Necati'yi tercih etmesi ve Ümit'i çoğu zaman joker olarak kullanması, başarılı golcüyü isyan ettirdi. Karan, Ali Sami Yen'de Fenerbahçe'ye 1-0 kaybedilen maç sonrasında "Ben yedek bekleyecek oyuncu değilim. Oynatılmayacaksam giderim"dedi.

Hakan Şükür'den gençlere harçlık

Hakan Şükür'ün şampiyonlukta sadece futbolcu olarak değil, adeta bir menajer gibi katkısı oldu. Şükür, Aydın, Ferhat, Uğur, Özgürcan, Mehmet ve Uğur Demirok gibi gençlerle Florya'da sık sık toplantı yaptı. Hakan onları zorlu maratona hazırlarken, özellikle maddi sıkıntıların yaşandığı dönemde, cebinden harçlık verdi.

Başkan'ın uğuru tutmadı

G.Saray için şampiyon olmak kadar Fenerbahçe'yi yenmek önemliydi. Ligin ilk yarısında Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan maçı uğur yapmak için tribünde izlemeyeceğini açıklayan Başkan Canaydın, maç öncesi Mecidiyeköy'de ki Sportif A.Ş. binasına geldi. Buradan soyunma odasına giden Canaydın, futbolcuları alınlarından öpüp, başarılar diledi. Canaydın, karşılaşmayı Sportif A.Ş binasında heyecan içinde izlerken, maçın 1-0 kaybedilmesiyle uzun süre yerinden kalkamadı.

YARIN