T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 26 MAYIS 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Fehmi KORU

Rahatlamak mı?

Hükümet ve Ak Parti çevrelerinde müthiş bir rahatlama görülüyor. Danıştay 2. Dairesi'ne yönelik saldırıyı gerçekleştiren eylemcinin gerçek kimliğinin ayrıntıları ortaya döküldükçe dozu artan bir rahatlama bu. Saldırı 'türban' kararıyla ilgili olsaydı eylemden kendilerine de bir fatura kesilecekti; eylemcinin ortaya çıkan kimliği Ak Parti ile eylem arasına çelikten bir duvar örmüş oldu.

Rahatlamalı mı Ak Parti?

Bu soruyu sormamın sebebi eylem ve eylemciyle ilgili bilgilerden kuşku duymam değil. İlk gelen haberler ne kadar yanlışsa şimdilerde bize sunulan bilgiler de o kadar yanlış olabilir; ancak bu ihtimal bile eylemci ile Ak Parti arasındaki irtibatsızlığı tersine çevirmeye yetmeyecektir. Eylemin karanlık bir amaçla yapıldığı her yanından belli oluyor çünkü...

Her eylemin bir hedefi bir de amacı vardır. Eylemin hedefi Danıştay'a saldırmak ve üyeleri (veya yalnızca başkanı) öldürmekti; eylemin amacının ise ülkeyi istikrarsızlığa sürüklemek, bunu yaparken de erken seçimi zorlayarak gelecek cumhurbaşkanını bu Meclis'e seçtirmemek olduğu da açık. Saldırgan, eylemiyle hedefi gerçekleştirdi, ama gerçek yüzü ortaya çıkınca amacına tam ulaşamadı. Erken seçim ve cumhurbaşkanlığı için bir görüş belirtmek için erkense de, istikrarsızlaştırma operasyonunun yarım kaldığına hiç kuşku yok.

Bu sebeple iktidar partisinin rahat nefes alması anlaşılabiliyor; nefesini cömertçe harcamaması, zor günlere saklaması şartıyla... Çünkü, planlayıcılarının eylemle amaçladıkları bir yan ürünü elde ettikleri de göze çarpıyor: Ak Parti'yi belli konuların dâvâcısı, lider kadrosunun geçmişte saflarında yer aldığı ideolojik partilerden biri olarak göstermek... Benim hayli zamandır 'Refah Partileştirme' diye dikkat çektiğim gelişme...

Ak Parti, lider düzeyinde, çoğu geçmişte Refah Partisi saflarında yer almış siyasîlerden oluşuyor, ama başlarından geçenlerden ders almış bir kadro bu. Toplum içerisinde dar bir çıkar grubunu temsil etmiyor; inanç temelinde, cemaat türü bir örgüt değil Ak Parti. Yalnızca söylem değişikliğine gitmedi Ak Parti liderleri, davranış tarzları ve ilgilerini de kökten değiştirdiler; seçmenin üçte birinden fazlasının oy vermeye değer bulmasını da bu yolla sağladılar. Bugüne kadar izledikleri politikaların, destek tabanlarını daha da genişlettiği kamuoyu yoklamalarına yansıyor(du).

Danıştay eylemi ile 'türban' arasında ilişki kuran dezenformasyon ancak 24 saat gibi kısa bir süre devam etmiş olsa da, konu üzerinde ve etrafında sürdürülen tartışmalar, giderek Ak Parti'yi hiç istemediği bir taban daralmasına sürüklüyor. Belki yalnız menfur eylem değil, daha öncesinde başlayan, hemen hepsi bir biçimde 'kadın' konusuyla ilgili bir dizi haber de bu izlenimi uyandırmaya yaradı.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, partisinin grup toplantısını açarken, "Biz 73 milyonun hükümetiyiz" demesi, kurulan tuzağın farkında olduğuna işaret ediyor. Tek konulu, ya da sadece belli hassasiyetleri yansıtan bir parti, toplumun bütününü temsil edemez; böyle bir partinin uzun süre iktidarda kalması çok zordur. Ancak, ülkenin bütün dertleriyle dertlenen, herkesin sorunlarına sahip çıkan bir parti olursa veya olduğunu belli ederse, Ak Parti, ülke için belirlediği programını daha uzun yıllar hayata geçirme fırsatı bulabilir.

Bir şeyin farkında olmak, o konudaki eksikliğin ortadan kalkmasını otomatik olarak getirmiyor. Ak Parti, Danıştay eyleminin soğuk ikliminde, bazı çevrelerin ustaca manevralarıyla, 'farklı' bir parti konumuna getirilme tehlikesiyle karşı karşıya; zamanında tedbir alamazsa, seçime gidilirken, 'marjinal bir parti' muamelesi görmeye başlayabilir.

Tedbir için geç kalınmazsa iyi olur. Rahatlamak yerine, Ak Parti kadrosunun uykusu kaçsa yeridir.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi