Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv
Favorilere Ekle
Giriş sayfası yap

Yeni Şafak'ta Ara

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, İsrail ve Filistin'in bağımsız iki devlet olarak barış içinde yanyana ve işbirliği içinde yaşamasını sağlayacak bir planın peşinde olduklarını belirterek, "Bu da tabii ki müzakere ederek, karşılıklı görüşerek ve diyalog içinde olacaktır. Buna kılavuz olacak şey de Yol Haritası ve BM'nin dokümanlarıdır" dedi.

Abdullah Gül, İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Gül, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile Dışişleri Bakanlığında bir araya geldi.

Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Gül, İsrail'in Batı Şeria'dan çekilme planlarına Türkiye'nin yaklaşımının sorulması üzerine, şunları söyledi:

"Bu konuda bizim görüşümüz gayet açıktır. Bunu Sayın Bakanla da paylaştık. Biz bölgede İsrail ve Filistin bağımsız iki devletin barış içinde yanyana ve işbirliği içinde yaşamasını sağlayacak bir planın peşindeyiz. Bunun ancak geçerli olduğuna inanıyoruz. Bu da tabii ki müzakere ederek, karşılıklı görüşerek ve diyalog içinde olacaktır. Buna kılavuz olacak şey de Yol Haritası ve BM'nin dokümanlarıdır. Dolayısıyla bunun dışında da başka bir çözüm yoktur."

"TÜRKİYE NÜKLEER SİLAHLARIN YAYILMASINA TAMAMEN KARŞIDIR"

Gül, İran'ın nükleer faaliyetlerine ilişkin bir soru üzerine de, Türkiye'nin bu konudaki fikirlerinin de çok açık olduğuna işaret ederek, "Türkiye, nükleer silahların yayılmasına tamamen karşıdır. Nükleer konular, bizim tarafımızdan sadece barışçı amaçla desteklenmektedir" dedi.

Türkiye'nin bu konuda Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ile işbirliğini de teşvik ettiğini ifade eden Gül, özellikle Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na (NPT) taraf olan ülkelerin UAEK ile çok daha açık, şeffaf bir şekilde çalışmasının şart olduğuna inandıklarını, bunun aynı zamanda bir sorumluluk da getirdiğini kaydetti.

Gül, "Dolayısıyla biz, bölgemizdeki, komşumuzdaki tüm nükleer silahların, var demiyorum, ama nükleer silahlardan tamamen arınmış bir bölge ve komşuluk anlayışına inanıyoruz" ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanı Gül, Türkiye'nin bu konuda mesajlarının ve pozisyonunun, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak biçimde çok açık olduğunu söyledi.

Gül, "bölgede sadece İran değil, başka ülkelerle de ilgili bir durumun olduğu, mesela İsrail'in NPT'ye taraf olmadığı" hatırlatılarak, Türkiye'nin bu konudaki tutumunun sorulması üzerine de, uluslararası anlaşmalara taraf olanların, bunların bütün şartlarını yerine getirmesi gerektiğini belirtti. Türkiye olarak, bütün bölgede, komşularında, her yerde nükleer silahlara karşı olduklarını vurgulayan Gül, "Kimde ne var, kimde ne yok, bunu tabii ki ben bilemem ama nükleer silahlarla ilgili bakışımız budur" dedi.

"YARDIMLARIN ULAŞTIRILMASINDA İSRAİL'İN İŞBİRLİĞİ GEREKLİ"

Gül, bir başka soru üzerine, Livni ile görüşmesinde, Filistin'deki insani durum, oraya yapılacak ve yapılması gereken yardımları, bölgenin ekonomik şartları, oraya bazı vergilerin serbest bırakılması gibi konuları konuştuklarını, yemekte de konuşmaya devam edeceklerini söyledi.

Türkiye'nin insani amaçlı yardımlar, gıda yardımları yaptığını, bunlarla ilgili bazı çalışmaları olduğunu da konuştuklarını ifade eden Gül, bu yardımların bölgeye ulaştırılmasıyla ilgili de İsrail'in işbirliğinin gerektiğini kaydetti.

"5 MİLYAR DOLAR TİCARET HACMİ HEDEFİ"

Gül, Livni ile faydalı bir görüşme yaptıklarını ve birçok konuyu istişare ettiklerini söyledi. İsrail ile tarihi ilişkilerinin bulunduğuna, ilişkilerin en iyi düzeyde devam ettiğine işaret eden Gül, İsrail ile 2,5 milyar dolara yaklaşan ticaret hacmini daha da geliştirme kararı aldıklarını, kısa süre içinde 5 milyar dolarlık hedef koyduklarını belirtti.

Türkiye ile İsrail arasındaki karşılıklı yatırımlara işaret ederek, bunların daha da artması için teşvik ettiklerini belirten Gül, Türkiye'nin İsrail için çok önemli bir turistik destinasyon haline de geldiğini, bunun daha da gelişmesini karşılıklı olarak çok arzu ettiklerini söyledi.

Gül, görüşmelerde ikili ilişkilerin yanında bölgesel olayları, barış sürecini büyük bir samimiyetle görüştüklerini kaydetti.

"KALICI BARIŞ HEPİMİZİN ARZUSU"

"Ortadoğu bölgesine barışın gelmesi ve Filistin ile İsrail arasında kalıcı bir barışın olması hepimizin arzusudur" diyen Gül, bu yönde BM'nin kararları ve Yol Haritası'nın çok önemli belgeler olduğunu ifade etti.

Gül, "Bu çerçevede kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için bunların görüşülerek yapılması gerekecektir. Bu konuda da Türkiye olarak biz elimizden gelen her desteği vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha karşılıklı bir şekilde paylaştık" diye konuştu.

Livni'nin ziyaretinin çok faydalı olduğunu kaydeden Gül, İsrail'de hükümet kurulduktan sonra ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye'ye yaptığı için Livni'ye teşekkür etti.

Gül, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in gelecek hafta İsrail'i ziyaret edeceğini, kendisinin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı ziyaretleri de hatırlatarak, karşılıklı ziyaretlerin daha da artacağı yönünde görüş birliği içinde olduklarını belirtti.

Dışişleri Bakanı Gül, "Dolayısıyla bu ilişkilerimizi çok daha sıcak tutacağız. Bunun hem iki ülke hem de bölgenin yararına olması için elimizden gelen her şeyi yapacağız" diye konuştu.