Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Bekir HAZAR bhazar@yenisafak.com.tr

Önceki gün arabada radyo dinliyorum. DeutscheWelle'de Özhan Canaydın'ın röportajını yayınladılar... Galatasaray Başkanı, "Şampiyon olduğumuz günü unutamıyorum" dedi... Denizli'den 88. dakikada gelen gol haberi ile havalara uçmuş... "Maç en fazla beş dakika uzar, Denizli gol yemez, bu iş biter, aşağıya sahaya ineyim" diye düşünmüş...

Ancak uzatma 16 dakika olunca... Tribünde dön babam dön...

"Ahhh işte o 16 dakika" diyor Canaydın... Ve ekliyor;

"Koskoca bir sezon bitti, o 16 dakika hiç bitmedi"...

Ömür biter yol bitmez misali...

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım başkanlıktan istifa etti ikinci kez... İlk istifasından sonra "Dönmem" deyip dönmüştü...

İkincisinde kameralar karşısında, canlı yayınlarda "Bu defa asla dönmem" dedi...

Şimdi tekrar döneceği yazılıyor, çiziliyor, konuşuluyor...

Ömür biter "Başkanlık sevdası" bitmez...

Acaip birşeydir o... Bilirim...

Aziz Yıldırım'ı övmüştüm bıraktığında... Yaptıklarıyla "Az iz bırakmadı" demiştim... Ama ikinci defa dönecek haberlerini sindiremiyorum... Söz bir kere çıkar ağızdan...

"Camia beni göreve çağırdı, Fenerbahçe için döndüm, hizmetten kaçılmaz" dersin, sıyrılabilir misin işin içinden?...

Bu kadar basit mi?

Kimi tribünde döner Canaydın gibi... Kimi de koltukta...

Döner koltuk diye bişey var di mi?

Star, CNNTürk ve Kanal D aynı binada.. Makyaj odasına girdik Okan Bayülgen ile karşılaştık... Tokalaştık öpüştük... Ben öyle hatırlıyorum. Sonra CNNTürk'teki yeni programı Makina'daki partneri Saba Tümer'e takıldı gözüm.. İki yıl birlikte çalıştığımız için ona döndüm, hal, hatır muhabbet...

Sonra onlar CNNTürk'teki programa girdiler, aynı saatte biz de aynı binada Star'ın Objektif stüdyolarına kapandık. Hemen hemen aynı anda çıktık, aynı binanın aynı cafesinde Okan'la karşılaştık tekrar. "Program öncesi tokalaştık ama öpüşmemiştik, gel öpüşelim" dedi...

"Halbuki biz öpüşmüştük" diye düşündüm...

Aynı binada dön babam dön... Sonra bir ona dön, bir buna tokalaş, öpüş... Hatlar karışıyor, döne döne...

Kadın gibi erkekler yarışmasını eleştirdik diye Ermo Rimpo ismiyle birisi mail atmış;

"Homofobiksin, seni kınıyorum.. Ayrıca çok boş birisin, gerçekler acıdır" diyor...

Evet ben boş biriyim... Erkeklerin peruk takıp, ağda yapıp, etek giyip, ruj ve rimel sürüp kadına dönmüş gibi yarışması lazım! Memleket için bu çook önemli... Sevgili Ermo Rimpo...

Geri dön

Yazdır

Yukarı