T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
E K O N O M İ 29 MAYIS 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Türkiye takı ihracatında dünya liderliğine oynuyor

Yılın girişimcisi seçilen Goldaş Genel Müdürü Sedat Yalınkaya, altın takı ihracatında dünya 2'ncisi olan Türkiye'nin, ilk sıradaki İtalya'yı birkaç yılda geçeceğini söyledi

Fatma
Çiftçi
Pazartesi
Söyleşisi
Denizli Babadağlı ve aileden tekstilci. Tekstil ve inşaat sektöründe uzun yıllar çalıştıktan sonra, ağabeyi ile genç emekli olmaya karar veriyor. Ağabeyi ile birlikte emekliliğin kendilerine göre olmadığını anlayınca, altın takı ihracatına başlayıp 1993 yılında Goldaş'ı kuruyorlar. Boğaziçi Üniversitesi mezunu Hasan ve Sedat Yalınkaya'nın kurduğu Goldaş Kuyumculuk, şimdi Türkiye'nin en büyük 500 şirketi arasında 132'nci sırada yer alıyor. Halen Türkiye altın ithalatının yüzde 50'sini gerçekleştiriyor.

1992 yılında sadece 13 milyon dolar ihracat yapan Türk kuyumculuk sektörü, resmi verilerle geçen yıl 1 milyar doları aşan ihracat gerçekleştirdi. Dolaylı ihracatla birlikte bu rakamın 2 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor. Sektördeki hızlı büyüme, altın ihracatında İtalya'dan sonra ikinci sırada gelen Türkiye'yi birinciliğe taşıyacak. Goldaş Kuyumculuk Genel Müdürü Sedat Yalınkaya, İtalya'da sektörün ilerlemek bir yana geriye gittiğine dikkat çekerek, "İtalyanlar ağlıyor. Birkaç yıl içinde Türkiye İtalya'yı geçecektir" dedi. Yılın Girişimcisi seçilen Goldaş Genel Müdürü Sedat Yalınkaya, iki hafta sonra Monte Carlo'da yapılacak Yılın Girişimcisi dünya finalinde Türkiye'yi temsil edecek olmanın heyecanını da yaşıyor. Yalınkaya ile bu final öncesinde, tekstilcilerin yoğunlaştığı Merter'deki Goldaş merkezinde konuşurken, mevcut binaya artık sığmadıklarını, İkitelli'de satın aldıkları 20 bin metrekarelik arsada yeni bir tesis kuracaklarını da söyledi.

İTALYAN KUYUMCULAR AĞLIYOR

Altın takı ihracatında dünya ikincisiyiz. Birinci sıradaki İtalya'yı geçme ihtimalimiz var mı?

Neden olmasın? Son yıllarda Avrupa ekonomileri çok iç açıcı değil. İtalya'daki sektörel gelişme de tam tersine geriye doğru gidiyor. İtalya'da sektör gelişmiyor. Türkiye gibi ülkelerin yukarılara çıkması, onlarda işçiliklerin yükselmesi etkiliyor. İtalyanlarla konuştuğunuz zaman çok ağlıyorlar. Sanırım birkaç yıl içinde Türkiye İtalya'yı rahatlıkla geçecektir.

Tekstilcilikten kuyumculuğa geçiş nasıl gerçekleşti ?

1976'da iş hayatına başladım. İki kardeş, aile işi tekstil ve inşaat sektöründe uzun yıllar çalıştıktan sonra, 1990 yılında "Artık emekli olup bu işi bırakalım" dedik. Bir buçuk yıl çalışmadık, ki bu yıllar bizim için sıkıntılıydı. Londra'daki bir tekstilci arkadaşımız "Bıkmadınız mı tekstilden, gelin şu altın işine girin" dedi. İlginç geldi. 1993 yılında İstanbul'da altın takı üretimi başladı.

Hiç bilmediğiniz kuyumculuk işine girmekte tereddüt etmediniz mi?

İş hayatında aslında bütün işler aynıdır. Uçak, ayakkabı, küpe üretimi de, satışı da aynı. Sadece ne kadar ilerleyebileceğimizi, fırsatlar ve tehditleri düşündük. Bilip bilmemek diye bir şey söz konusu değil, eninde sonunda öğrenirsiniz.

TEKSTİLDE DE OLABİLSEK

Bugün tekstilcilerin durumuna baktığımızda, sanırım "iyi ki tekstili bıraktık" diyorsunuz.

Aslında ailede herkes tekstilci. Tekstil hep gönlümüzün bir kenarında. Ama durum da ortada. Bir taraftan pişman değiliz, öbür taraftan da pişmanız. Keşke tekstilin içinde olabilsek. 1997 yılında Denizli'de boyahane yatırımı yapmak üzere yer aldık. O dönem Uzakdoğu krizi olunca iş kaldı. Halen o yerimiz duruyor.

GÜNDE 17-18 SAAT DURMADAN ÇALIŞTIK

Yüzlerce kuyumcu var, sizin farkınız ne idi?

Sektöre girdiğimizde ilk 2-3 yıl tamamen yurtdışına satış yaptık. İkinci yılda ihracat yaptığımız ülke sayısı 15'e çıktı. Sadece uluslar arası kabul görmüş kurallara göre oynadık. Kaliteli malı, uygun fiyata ve zamanında götürdük. O yıllarda hafta sonları dahil çalışma saatlerimiz 17-18 saatti. Bugün de hâlâ 15-16 saat.

Borsa'daki ilk kuyumculuk şirketi olmanız gibi ilkleriniz var. Bilmediğimiz ilkler neler?

Çok fazla. Yeni çıkmış bir buhar makinesi İsrail'de üretiliyor ve getirtemiyorduk. Biz de burada tekstilcilere buhar makinesi yapan bir firmaya işimizi görecek şekilde üretim yaptırdık. Şimdi o firma kuyumculuk makinesi ihraç ediyor. Yine metal parlatmada çalışan bir firmayı da bu sektöre yönlendirdik. O da kuyumculuk makinesi üretiyor ve ihraç ediyor. Bunlar maddiyatın dışında bizim için gurur kaynağı oluyor.

DÜNYADA ALTIN TALEBİ ARTIYOR

Altın fiyatları son dönemde çok hızlı yükseldi? Bunda neler etkili oldu? Bundan sonra yön nasıl olur?

Çin ve Hindistan'ın altın talebi büyük bir etken. Ayrıca, son yıllarda farklı yatırım araçlarına yönelme nedeniyle altından uzaklaşılmıştı. Son bir yıllık artışla birlikte bütün dünyada altına talep var. İstanbul Altın Borsası'nda ithalatın yüzde 50'sini biz gerçekleştiriyoruz. Geçen yıl öngörüm sene sonu ons fiyatı 550 idi ve bu şaşmadı. Bu yılki öngörümüz 600-650 dolar seviyesindeydi. Daha yılın yarısına gelmeden hedefleri revize ettik. Şu andaki öngörüm sene sonu 700-750 aralığı. Geçmişe baktığınızda 2000 yılında altının onsu 850 dolara kadar çıkmıştı. O günkü 850 doları bugüne indirgediğinizde 2000 küsur dolara geliyor. Altında yön yukarı dönmüş durumda. Ancak bizim için stabil piyasalar en doğrusu. Ne aldığınızı, sattığınızı, kârı, zararı biliyorsunuz. Altın fiyatlarındaki yükselişin, bizim satış rakamlarımıza olumsuz bir yansıması olmadı.

BEN BU TAKIMIN VİTRİNİNDEYİM

Yılın girişimcisi seçildiniz? Sizce neden sizi seçtiler?

Bilmiyorum. Arkadaşlar illa girelim dedikleri için katıldık. Tabii ki, takım oyunundayız. Ama vitrinde birinin olması lazım. Ben vitrindeyim. Onun için bana verdiler. Monte Carlo'daki finalde şansımız ne kadar bilmiyorum. Ama olursa sevinmeyiz, olmazsa üzülmeyiz.

Gençlere öneriniz nedir?

Birincisi çok istemek. Olaya pozitif bakmak. Bunun yanında çalışmak. Yetenek çok da gerekli değil. Eğer çok isterseniz, çok da çalışırsanız bir şeyler olduğunu görüyorsunuz.

Goldaş ileride nerede olacak?

İlk başlarda babamız, bilmediğimiz işe girdiğimiz için kızmıştı. O yüzden aile içinde bir iddia vardı. "On yılın içinde bu şirket sektörde başa güreşecek" şeklinde. Gerçekten 10 yıl olmadan Goldaş bir yere geldi. 2000'de yatay büyümeye karar vererek, rafineri, madencilik, mağazacılık, dağıtım pazarlama şirketleri oluşturduk. Şimdi 10 yıl içinde dünyada başa güreşen şirket olma iddiasındayız.

Çin'de inşaat işine girmeyi düşünüyoruz

Şirketlerinizden Yalınkaya İnşaat'ın projeleri var mı? Yalınkaya Enerji'yi enerji ihalelerinde görecek miyiz?

Türkiye'de inşaatı düşünmüyoruz. Babam 1950 yılından itibaren İstanbul'da inşaat işinde çalıştı, 1976'ya kadar aralıksız bu işte çalıştık Yüksek enflasyon nedeniyle işi bıraktık. Sonra birkaç kez girip çıktık. İnşaat ilginç bir sektör. 2-3 yıl çok üst seviyedeyken birden bire kesiliyor. Bu sektörde şu anda büyük bir üretim var. Biz yurtdışında farklı ülkelerde projeler gerçekleştirebiliriz. Yaparsak Çin'de konut değil de, binalar şeklinde yapmayı düşünüyoruz. Yalınkaya Enerji de ortak olarak enerji ihalelerine girebilir. Şu anda belli gruplarla ön görüşmeler var.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


   İş'in Sırrı

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi