T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 29 MAYIS 2006 PAZARTESİ | ||
|
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin önceki gün yapılan Genel Kurulu sırasında Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal ve DYP lideri Mehmet Ağar'ın, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun daveti üzerine el ele tutuşarak salondakileri selamlamaları "yüzyılın fotoğrafı" olarak sunuldu. Basına öyle yansıdı. Takdir, o daveti yapan ve siyasî liderlerle el ele tutuşan Hisarcıklıoğlu'na ait. Şöyle konuştu başkan: "Türkiye'nin meselelerini iktidar ve muhalefet mutlaka farklı farklı düşünecek ama Türkiye noktasında herkesin el birliğinde olacağını gösteren yüzyılın fotoğrafıydı bu." Bendeniz, içinde 'noktasında' geçen cümlelere takmış durumdayım ama önemli bir fotoğraf bu. Tespit yanlış değil. Borsa açık olsaydı, muhakkak yükselirdi. Türkiye'nin bu gibi sahnelere ihtiyacı var gerçekten.
Var ama yine de noksanlık olduğunu belirtmek zorundayım. İçimden geçeni söylemeden duramayacağım. O fotoğrafta birileri daha olsaydı... Mesela Cumhurbaşkanı Sezer. Meclis Başkanı Arınç. Mesela diğer parti liderleri. Mesela Genelkurmay Başkanı Özkök. O zaman çok daha iyi bir fotoğraf çıkardı ortaya. Üstüne Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi başkanlarını da ekleyin. İşte o takdirde, yüzyılın değil, belki de bin yılın fotoğrafı olurdu. Çok mu abarttım? İmkânsız bir şey mi ki bendeniz bu satırları yazarken, siz de okurken, hiç olmayacak şeymiş gibi bir hisse kapılıyoruz? Kesinlikle değil. Gereken, sadece büyük bir salon, büyük bir sahne, o kadar.
Bu saydıklarımın ülkesini sevdiğinden şüphemiz var mı? Yok. Kendim sorup kendim cevap vermemin şık olmadığını biliyorum fakat sizden gelecek cevabı beklemeye vakit yok. Şimdi daldık bir konuya, sonuca bağlamamız gerekir, değil mi? Salonu ve sahneyi biraz daha büyütelim öyleyse. Listeyi de uzatalım. Sendika liderleri... Basın yöneticileri... Sivil toplum kuruluşları temsilcileri... Başka? Başka kimi isterseniz ekleyebilirsiniz elbette. Bana sorarsanız bu kadar yeter.
Saydığımız kadronun el ele tutuşabileceği sahne bulunmaz diye endişe etmeyin. Ali Sami Yen stadı olabilir, Şükrü Saracoğlu stadı olabilir. Yahut Ankara'da Hipodrom... Yeter ki bin yılın fotoğrafını vermek için niyet olsun. Yer bulmak mesele değil. Aradaki ufak tefek kırgınlıkları göz ardı etmekle başlamak gerekir işe. Ülkeyi el birliğiyle kalkındırmak, ileriye götürmek ve birliği sağlamak için asgarî müştereklerde birleşmeye mecbur olduğumuzu görmek zorundayız. Kendi aramızda didişirken, dünya liginde sürekli puan kaybettiğimizi fark edersek, o fotoğraf için niyet oluşur.
Aksi takdirde... Yani asgarî müştereklerde birleşemezsek, askerî müştereklerde birleşmek zorunda kalırız istemeden. Yukarıda ismini saydıklarım, sembolik de olsa el ele tutuşmak zorundalar. Türkiye için. Azizim, o fotoğrafı istiyorum. Çünkü bunu istemek hakkım. Hangi çılgın bana zincir vuracak?
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |