T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 7 NİSAN 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Fehmi KORU

Şeffaflık ve medya

Hükümet, özellikle de Başbakan Tayyip Erdoğan, önemli icraatlarının medya tarafından görülmediğini, görüldüğünde de olumsuz değerlendirildiğini sürekli şikâyet konusu yapıyor. Bu şikâyetin yerli/yersiz oluşunun sınanacağı bir gündü dün. Ak Parti, önceki gün, 'siyasette şeffaflık arayışı' sayılabilecek bir yasa taslağını kamuoyuyla paylaştı; metnin dünkü gazetelere yansıyışı gerçekten garipti.

Siyasete dönük en ciddi eleştiri, o alanda 'bal tutanın parmağını yaladığı' bir düzenin varlığıdır: Milletvekili ve bakanların, parti yöneticilerinin kendileri, eş, dost ve yakınları 'nüfuz' kullanıyor, siyasetle bürokrasi arasında varolan çıkar ilişkisi de kullanılan nüfuzun zenginleşmeye yaramasını getiriyor... Kamuoyu ve medya, politikacıya, daha çok bu sebeple hep önyargılarla bakıyor...

Meclis gündemine girecek olan yeni yasa taslağı tam da bu konuda bir düzenleme: Önemli konumlarda bulunan kişilerin servetleri her isteyenin öğrenmesine açık tutulacak. Bununla haksız kazanç ve mal ediniminin imkânsızlaştırılması amaçlanıyor. Hemen hemen her ticarî ve finansal muamelenin kayıt altına girdiği bir ortamda, malvarlığının kolayca öğrenilebilmesi, eli uzunların işini zorlaştırabilir gerçekten...

Yasa taslağının eksikleri, ya da gereksiz fazlaları olabilir elbette; hükümetin yapmak istediği de, bu konuda başlatılacak bir tartışmayla taslağın çatısını sağlam çatmak... Kamuoyundan görüş alma derdi olmasaydı, hükümet, Meclis grubu ve parti yönetimi ortak görüntüsüyle medya önüne çıkılmaz, hazırlanan metni kestirme yoldan yasalaştırmaya çalışırdı Ak Parti. Metnin kamuoyuyla paylaşılmak istenmesi, tartışma başlatma ve son biçimi o tartışmalara dayandırma niyetinin bir sonucu.

Tartışmaya biz de bir uyarıyla katılalım.

Bütün hükümetler ve siyasetçiler bir tek kendilerinin mercek altına alınmasına tepki gösterir. ANAP'ın iktidar olduğu dönemde, aynı amaca hizmet etmesi beklenen bir yasa çıkartılırken, milletvekilleri, verdikleri önergelerle, mal bildirimi kapsamını genişletmiş de genişletmişlerdi. Bugün bir dernek yöneticisi, bir vakıf mütevellisi bile neyi var neyi yoksa bildirmek zorunda. Yasanın çıkması için medyanın bastırmasına tepki olarak, son anda verilen bir önerge ile, medya mensuplarının büyük bir bölümü de kapsam içine alınmıştı. Benzer bir anlayış Ak Parti taslağına da yansımış... Bu yanlış. Yasayı mümkün olduğu kadar sınırlı ve amaca uygun tutmakta yarar var.

İktidar partisi yöneticileri, bakanlar, başbakan, dün gazeteleri ellerine aldıklarında ne gördüler? Siyasette şeffaflığı zorlayacak olan girişimi amacına uygun sunan gazeteler vardı elbette; ancak tam tersi bir biçimde yansıtan da eksik değildi. Çok satan bir gazete, yasa taslağını kamuoyuyla paylaşmak için yapılan toplantıda Meclis Grubu'nu temsil eden milletvekiline itiraz ediyordu sözgelimi; bir başka çok satan ise taslakla ilgili haberi şu başlıkla manşetine taşımıştı: "Sen çal, çocuğun zengin olsun..."

Türkiye'nin siyaset alanını gölgelerden ve şâibelerden kurtarması gerekiyor. Bu, demokrasiyi yerleştirip pekiştirmenin asgari şartı aynı zamanda. Milletvekilleri, bakanlar, partilerin yönetici koltuklarında oturanlar ile yakınları bu sebeple şeffaf olmak zorundalar. Bu yolda atılacak her adımın teşvik edilmesi gerekir. Oysa, iddialı bir şeffaflık paketinin dünkü bazı gazetelere yansıyış biçimi, siyasîler açısından hiç de umut verici değildi.

Hükümetin siyasîlere itibar kazandırma yolunda gösterdiği çaba yerinde. Bunu gölgeleyecek yanlış tavırlardan ve kapsam genişletmekten kaçınılması şart. Medya, yayınlarında, elbette belgelere dayansın, ispat edemeyeceği iddiaları sansasyonel biçimde gündeme getirmesin; ancak siyasî sorumluluk taşıyanlar da şâibeli yol arkadaşlarına sahip çıkmasın.

Şeffaflık siyasete itibar kazandıracaktır. Buna gerçekten ihtiyaç var.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi