T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
P O L İ T İ K A | 7 NİSAN 2006 CUMA | ||
|
Gel, bunları yaşa; sonra o mektubu gönder bana
Başbakan, terör olayları sırasında Türkiye'yi eleştiren bir mektubun gelmediğini belirterek, güvenlik güçlerinin canı pahasına hoşgörü gösterdiğini söyledi. Erdoğan, "Bu tür mektup yazanların önce bu hayatı yaşamaları lazım" dedi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupalı bir grup milletvekilinin, kendisine 'Türkiye'de yaşanan terör olaylarında güvenlik güçlerinin göstericilere sert davrandığı' içerikli mektup gönderildiği iddialarına sert cevap verdi. Erdoğan, "Bu tür mektubu yazanlar önce bu hayatı yaşamaları lazım. Kimse kalkıp Türk polisine, Türk askerlerine, Türk jandarmasına bu şekilde yakıştırmalar yapamaz" dedi. Erdoğan, SETBİR Genel Kurulu'ndan ayrılırken gazetecilerin "Avrupa Parlamentosu tarafından size bir mektup gönderildiği belirtiliyor. Mektupta güvenlik güçlerinin terörle mücadele sırasında halka fazla sert davrandığı belirtiliyor. Böyle bir mektup geldi mi? Ne düşünüyorsunuz" sorusuna şu cevabı verdi: CANI PAHASINA HOŞGÖRÜ "Bana gelmiş bir mektup yok. Sadece şu anda anlattığınız şekliyle arkadaşlarımızın getirdiği haberlerde duydum, gördüm. Bu tür mektupları gönderenlerin kişisel kanaatleridir. Bir defa şu anda bizim güvenlik güçlerimiz, jandarmamız, askerimiz, polisimiz hiçbir ülkede görülmeyen bir hoşgörü uygulamıştır. Yaralanma pahasına ve ölümü pahasına... Nitekim daha yeni 1 polisimiz, 5 askerimiz şehit oldu. Bu tür mektup yazan veya yazma gayreti içinde olanlar önce bu hayatı yaşamaları lazım. Kimse kalkıp Türk polisine,Türk askerine, Türk jandarmasına bu şekilde yakıştırmalar yapmasın. Bunlara da bizler sürekli olarak cevap yetiştirme gayretinde olmayacağız." BUNLAR TERÖR DEĞİL DE NEDİR Erdoğan, DTP'lilerin terörün bir tanımı olmadığı iddiaları ve kendisiyle görüşme talepleri konusunun hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Terörün dünyanın hiçbir yerinde net bir tanımı yoktur. Onun için kendileri böyle bir tanımın arkasına sığınmasınlar. Terörün ne olduğu çok açık, net, bellidir. Herşeyden önce illegal bir örgütün acımasızca insanlarımıza karşı mayın döşemek suretiyle, top tüfekle... Acımasızca esnafa karşı, 7'den 70'e tüm insanlarına karşı nerede, ne zaman, nasıl olacağı belli olmayan bir şekilde uygulamış oldukları silahlı eylemleri, bombalama hareketleri... Bunlar terör değil de nedir? Onbinlerce insanın öldürüldüğü, katledildiği bir ülkede bunları yapanlar terörist değil de nedir? Bunları kollayacaksınız, hâlâ müdafaa edeceksiniz. Eğer legal bir yaşam içerisindeyseniz, demokratik bir yaşamı, bir hayatı sürmek istiyorsanız, zaten kaçmaya, göçmeye gerek yok. Silahsız bir şekilde gelirsin masada her şeyini konuşursun. Bir siyasi parti de bu noktada bir defa PKK'nın bir terör örgütü olduğunu kabul etmek durumundadır. Bir defa konumunu belirlemeleri lazım." Sayın Başbakan'ın mesajı gayet açıktır Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, 'Ahmet Türk'ün 'terörün tanımı yapılsın' sözlerine karşılık Başbakan'ın yaptığı açıklamanın 'gayet açık' olduğunu söyledi. Beki, şunları söyledi: "Bu mesajın muhatabı demokratik düzen içerisinde siyaset yapmak iddiasında bulunurken, diğer taraftan keyfi tanımların arkasına saklanarak terör örgütü ve onun silahlı eylemlerini reddetmekten, kınamaktan kaçınanlardır. Başbakan anayasal düzen içerisinde demokratik siyasetin nasıl olması gerektiğini ortaya koymuştur. Öncelikle teröre 'terör', teröriste 'terörist' diyebilmek gerekmektedir. Başbakan da tam olarak bu mesajı güçlü şekilde vermiştir."
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |