T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 27 OCAK 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mahmut KULEİN

Özerklik ve kaos

Futbol Seçimi sırasında yaşanan özerklik kargaşası, diğer özerk federasyonlara da sıçrayacak gibi görünüyor.

Oysa Özerk Futbol Kanunu, diğer spor federasyonlarının mali ve idari özerk olmasında kıstas alındı.

GSGM tüm özerk spor federasyonları için Çerçeve Statü adı altında genel bir düzenleme getirmişti.

İş başındaki özerk federasyonlara, kendi özelliklerine göre bu düzenleme ile uyumlu Ana Statülerini hazırlama ve Genel Kurul delegelerini belirleme yetkisi verildi.

Bu hukuken doğru muydu? Kamu hukukçularına göre "Hayır". Ana Statüleri, başkanı yeniden aday olacak federasyonun değil, Genel Kurulun hazırlaması gerekirdi.

Sonuçta seçim neye göre yapılacak? Bu şekliyle başkan adaylarında aranan şartlardan tutun, seçme - seçilme hakkına ve delegelerin belirlenmesine kadar mevcut federasyona ayrı bir düzenleme yetkisi verilen Ana Statüye göre.

Peki, başkan adaylarında aranacak şartların Çerçeve Statüsünde yer alması gerekmez miydi? Gerekirdi, ama olmadı. Bu yetki de başkan adayı olan mevcut federasyonun takdirine bırakıldı. Kimi kendi durumuna göre tahsil şartı aradı, kimi vergi ve sigorta borcunu saklı tutabildi vs. Durum aslında futboldan beter.

Başka terslik yok mu? Başta belirtmek gerekir ki, denetim kurumu olan GSGM, teşkilat olarak nasıl Futbol Federasyonu Genel Kuruluna delege değilse, diğer özerk spor federasyonlarında da delege ve taraf olmaması gerekir. Oysa GSGM'nin 26 görevlisiyle delege olması büyük eleştiri aldı.

Ayrıca oy verdiği adayı da ileride kollayabilir. Bu yöntem doğru muydu? Yine hukukçulara ve uluslararası teamüllere göre değil. Çünkü denetim makamı, seçimde taraf olmamalıdır. Bu bir.

İkincisi; GSGM, - tüm özerk spor federasyonları için - en üst hukuk kurumu olan Tahkim Kurulu Üyelerini 3289 sayılı Kanuna getirdiği Ek 9 maddesiyle kendisi belirliyor. Sayın Bakanın onayına sunuyor ve atama ile tek merci olarak göreve getiriyor. Oysa vereceği karar kesin olan Tahkim Kurulu üyelerinin futbolda olduğu gibi, Federasyon Genel Kurullarınca ayrı ayrı seçilmesi gerekmez mi? Dolayısıyla yasayla getirilen bu tasarruf Anayasaya aykırı görülüyor.

İşte bu yanlışlarla özerk (!) seçimler yapılmıştır.

Şimdi gelelim GSGM'nin yanlıştan dönerek yaptığı iki değişikliğe:

24.12.2005 tarih ve 26033 sayılı Resmi Gazete'de Çerçeve Statünün en önemli maddesi değiştirildi. "Ana Statüyü mevcut federasyon değil, Genel Kurul yapacak"

Adaylarda aranan şartlardan biri olan; "Vergi ve sigorta borcundan kesin takibata uğramış olanlar başkan adayı olamazlar" hükmü de diğer şartlar dışında Çereçeve Statüye alındı. Daha önce bu özerk federasyonların Ana Statüsünde sadece "Vergi ve Sigorta borcu bulunmamak" şeklinde suistimale müsait yer almıştı.

Bunlardan çıkarılacak sonuç nedir? Atı alan Üsküdar'ı geçti mi? Yoksa Sayın Bakan ÇİFTE STANDARTIN önüne geçip, seçim işleminin tesis edildiği andaki durumu itibariyle içtihatları uygulayıp, 24 Aralık öncesi hukuk yanlışı ile yapılan seçimleri iptal edecek mi?



Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi