T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 17 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Ahmet KEKEÇ

Sizi kınadıklarınızdan ayıran nedir?

Bu meseleler, nedense, "antisemitizm"le irtibatlandırılmadan konuşulamıyor. İsrail'in başkalarının toprakları üzerinde yaptıklarını (mesela kaç gündür Lübnan'ı bombalıyor; çoğunluğu çocuk, onlarca masum sivili katletti) anlatanlar, önce antisemit olmadıklarına inandırmakla yükümlü sayıyorlar kendilerini.

Neden?

Birincisi, İsrail adı verilen devletle, antisemitizm olgusunun öznesi haline getirilen "ırk/din" sürekli özdeş tutuluyor...

İkincisi, bölgede huzursuzluk kaynağı olmaya devam eden devlet, vaki huzursuzluklara yönelik eleştirilerin altında "antisemitizm" olduğunu iddia ederek, kendisini daha korunaklı, daha güvenli alanlara taşıyor. Bir bakıma, antisemitizmden besleniyor.

İkisi bambaşka şeyler oysa...

Bunu birilerinin hoşuna gitmek, rüşt ispat etmek ve "öyle olmadığıma" başkalarını inandırmak için söylemiyorum; bir ırka, bir dine, bir aidiyete, bir mezhebe mensup insanları, "sırf öyle oldukları" için aşağılamak ve bunu bir asabiyyete (siyasal ve dinsel tutuma) dönüştürmek hem ayıp, hem günah, hem de hastalıklı bir durumdur. Dahası, faşizmdir.

Diyeceksiniz ki, 11 Eylül sürecinden bir tür "antiislamizm" ve "öteki" kavramı süzenlerin/süzmeye çalışanların yaptığı farklı bir şey mi? Değil. En az antisemitizm kadar tehlikeli, çirkin ve hastalıklı bir şey bu da.

Birileri (ne çok var bu "birileri"nden) hiçbir zaman bir ırka, bir dine, bir aidiyete düşmanlık olarak yorumlanmayacak ve çoğu zaman haklı bir mesnedi olan eleştirileri, örneğin İsrail devletine yönelik siyasal itirazları ağırlığına ve dozuna göre "antisemit skala"ya dahil etse de, ben söyleyeceklerimi söylemekten vazgeçmeyeceğim.

Birincisi şu:

İsrail, ne yazık ki, terör uygulamalarıyla ayakta kalmaya çalışan bir devlet. Terörle kurulduğu, himaye gördüğü, yaptıklarına göz yumulduğu için de, bu politikasından vazgeçmeyecek, sınırlarını genişletmeyi "doğal hak" saymaya devam edecektir.

İkincisi:

İsrail'i (ve işgal politikalarını) eleştirmek antisemitizm değildir. Kaldı ki, hiç kimsenin başkalarına ne olduğunu ya da ne olmadığını anlatmak gibi bir yükümlülüğü bulunmuyor. Herkesin eylemi, söylemi ve yaptıkları ortada.

Üçüncüsü:

Bölgede, İsrail'in de kaygılarını haklı çıkaracak bir "terör sorunu" vardır. Lübnan'da, Filistin'de, hatta Suriye'de gerekli "sterilizasyon" sağlanmadan Ortadoğu'da kalıcı barış zor gözükmektedir, ama İsrail'in kolonyal, yayılmacı ve fırsatçı (son olaylarda kaçırılan iki askerlerini bahane gösterdiler) politikaları, saldırıya maruz kalan halklara başka bir seçenek bırakmamaktadır. İşgal terör üretir. Ne bekleniyordu ki?

İsrail devletinin, son bir haftadır Filistin'de ve Lübnan'da yaşananlarla ilgili inandırıcı, ikna edici, vicdanlarda olumlu makes bulacak bir açıklama yapması gerekiyor. Müttefiklerini de inandıracak bir açıklama... Putin'i de inandıracak bir açıklama.

Kaç gündür ekranlarda akıp giden sayısız çocuk cesedi, bombalanmış kentler, paramparça edilmiş siviller, açlık, susuzluk, salgın hastalık, ölüm...

Bu mudur yani?

Binlerce soykırım romanı, binlerce holokost öyküsü... Milyonlarca film, kitap, müzik, tiyatro, sahne eseri.

Soykırımdan müşteki olanların insanlığa sunduğu "değerler" bunlar mı? Binlerce çocuk ölüsü mü? Bombalanmış kentler mi? Ölüme terkedilmiş insanlar mı?

Olmert'in, kınadıklarından ne farkı var? Sharon'u, lanetlediklerinden ayıran nedir?

Nedir hakikaten? Siz söyleyin!

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi