T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 17 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Bekir HAZAR

Yabancılara satışa hayır!

RTÜK Başkanı Zahit Akman dün Star'da Kırmızı Koltuk'ta canlı yayındaydı... Türk televizyonlarının önemli işlere imza attığını vurgulayan Akman "Ancak bazı yayınlar seyirci zaaflarını kullanarak ucuz yapımlara yöneliyor, daha fazla reklam almak için bu yolun seçilmesi üzücü" dedi...

Ve ilginç bir ekleme yaptı;

"Eğer kaliteli yayıncılıkta süreklilik sağlanırsa, Türk televizyonlarının dünya piyasalarında rekabet eder duruma geleceğine, dışa açılabileceğine inanıyorum"

Dışa açılmak... Çok cazibesi olan bir cümle...

Şöyle geriye dönüp, Türk televizyonları dışa ne kadar açılmış diye düşündüm... Beynimde canlanan tablo faciaydı... İçine kapanık, pısırık, başını kuma gömmüş devekuşundan farksız, ucuzcu, kolaycı, kopyacı bir tv yapımcılığı çıktı karşıma.

Aklıma Yabancı Damat, Asmalı Konak gibi diziler geldi. Yunan televizyonlarında yayınlanmıştı bu iki dizi. Başka var mı hatırlamıyorum. Olsa bile tek tük çıkacağı kesin... Yani baktığımızda Edirne'den sadece Yunan televizyonlarına girmiş gibi bir görüntümüz var.

Beceriksizlik konusunda zirvedeyiz. Neden diye düşündüm... Ve yapım şirketleri aklıma geldi. Şu anda Türk televizyonlarına program ve dizi hazırlayan önemli şirketlerin sayısı bir elin parmağını geçmez.. Hemen hepsinin patronlarıyla dostluklarım var. Bu arkadaşlarımız zaman zaman ellerine çantayı alıp yurtdışına çıkıyorlar, özellikle Alman kanallarından program beğenip bölüm başına 5-10 bin dolara format satın alıyorlar. Sonra o formatı gelip Türk televizyonlarında "Falanca yapım sunar" diye şirket logolarını yapıştırıp böbürlene böbürlene ekrana sürüyorlar. Yani Türkiye'de format geliştirecek kafaya sahip yapımcı sayısı çok çok az, hatta yok gibi...

Hemen herkes kopyacı olmuş... Avrupa, Amerikalı yapımcılar düşünsün, bir proje bulup geliştirsin, biz de o formata para ödeyip ekrana sürelim... Zihniyet bu... Endonezya televizyonlarından yarışma formatı satın alan yapımcılar gördüm ben...

Yabancı dizilerin senaryolarını bile çalıp, görücüye çıkardılar.

Para bastırıp, bizden yarışma formatı, dizi senaryosu alıp, ülkesinde ekrana süren yabancı yapımcı yok...

Bizde parası olmayıp da, format çalan gariban yapımcılar bile çıktı iyi mi?...

Ve onları yayınlayan kanallar bile...

Biz dışa alarak, çalarak açılıyoruz...

Bu memleketin tv formatlarını yabancıya peşkeş çekmemek için de, kalitesiz programlar üretiyoruz... Mu acaba?

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi