T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
G Ü N D E M | 17 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ | ||
|
Biz Aleviliği AİHM'den önce müfredata aldık
Milli Eğitim Bakanı Çelik, AİHM'e yapılan başvurudan çok önce 'Alevilik bu ülkenin gerçeğidir' diyerek, müfredata dahil etme çalışmalarına başladıklarını söyledi.
Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme Sınavı'nda (OKS) 46 bin kişinin sıfır puan almasının iyi değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Çelik, "46 bin kişi sıfır aldı ama bütün sorulara yanlış cevap veren çocuk sayısı sadece ikidir. Bütün soruları doğru cevaplayan yüzde 100 doğru yapan kişi var. Hepsini yanlış yapan 2 kişi var. Bunun dışında kalanlar. Sıfır alanlar yanlışları doğrularını götürdüğü için puanları sıfırlananlardır. Bizim ülkemizde bu manada vahamet boyutunda bir şey yoktur" dedi. DİSİPLİN KALKTI ŞİDDET OLAYLARI ARTTI "Biz Avrupa'daki moda rüzgarlarına kapıldık disiplin kurullarını kaldırdık, bunu kaldırmak aslında bize de başkalarına da pahalıya patladı" diyen Hüseyin Çelik, medyanın şiddet eğilimi gösteren öğrencileri deşifre etmesiyle, bu yönde ilgisi olabilecek öğrencileri şiddete yöneltiğini, teşvik ettiğini söyledi. Çelik, "Bir öğrenci sokakta başka arkadaşı ile kavga ediyor 'öğrenciler birbirini öldürdü, liselerde okulda şiddet var' diye geçiyor. Ama bir işçi birini öldürdüğü zaman 'fabrikada şiddet var' diye kimse demiyor" dedi. Çelik, eğitim camiasının nüfusunun 20 milyon olduğunun göz önünde bulundurulmasıyla şiddet konusunun daha iyi değerlendirileceğini vurgulayarak, 5 - 10 tane hadise ile 20 milyonluk eğitim camiasının sorgulandığını belirtti. SALT DEMOKRATİK YAKLAŞIM OLMAZ Çelik, "Ben Polat'ım, ben mafyayı çökerteceğim diye ortaya çıkan bir çocuğu deşifre ettiğiniz zaman siz onu teşvik edersiniz. Kendisi ile ilgili farkındalık yaratmak için öğrenciler akla hayale gelmedik şeyler yapabilirler" diye konuştu. Çelik şöyle devam etti: "Biz nedense hep uçlarda dolaşmaktan hoşlanırız. Deveye sormuşlar sen inişten mi yoksa yokuştan mı hoşlanırsın o da niye düzün canımı çıktı demiş. Düz varken biz ya inişi ya çıkışı tercih ediyoruz. Biz dedik ki o zaman disiplin kurullarını kaldıralım öğrenci değerlendirme kurulları kuralım. Kaç dersi olursa olsun sınıfta kalma yoktur geçersin falan bunları kaldırdık bir kere ben üç şeyde 18 yaşına kadar salt demokratik yaklaşımın olmayacağını düşünüyorum talim-terbiyede ve eğitimde. 20 milyonluk bir kitle için 5 tane hadisede tüm eğitim camiası sorgulanıyor. Bunu tamamen pedagojik boyutlarda ele almalı."
Ben mucize yaratamam Milli Eğitim Bakanı Çelik, Türkiye'nin öğrenci bayşına yılda 1000 dolar harcayabildiğini belirterek şunları söyledi: "Bana 'niye Finlandiya kadar başarılı değiliz' dersen haksızlık etmiş olursun. Ben mucize falan yaratamam. Ben bir çok işadamının ayağına giderek bilgisayarlı eğitime 150 milyon dolar katkı sağladım. Bizzat ziyaret ederek, Ferit Şahenk'in, Aydın Doğan'ın, Turgay Ciner'in, Bülent Eczacıbaşı'nın ayağına gitmişim. Buna rağmen öğrenci başına ayrılan para bu kadardır. Bu açıdan kimsenin bu soruyu sorma hakkı yok."
Devlette ahenk olmalı
Siyasi konulara da değinen Mİlli Eğitim Bakanı Çelik, geniş halk kitlelerinin kendilerini bağrına bastığını ancak, bütün siyasi partilerin bu duruma muhalif olduğunu kaydetti. Çelik, "Sahip olduğumuz Cumhuriyetin ortak paydaları üzerinden üzerinden saldırıyorlar. İmam Hatip Liseleri üzerinden bize muhalefet yapıyorlar. Benim yaptıklarımı solcu bir bakan yapsa koyacak yer bulamazlardı. Devlet yönetiminde ahenk olmalı. Sayın Baykal'ın ahenk sağlayan biri olması lazım. Çok sert olacak ama armonik olmalı dense anlarım. Darbe döneminde kalmış, o günkü antidemokratik ortamda çıkmış bir müesseseyi düzenlemek isteylen insanlar o kurumla ters düşüyor yaklaşımına girerseniz, bu yaklaşım çok doğru bir yaklaşım olmaz. "
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |