Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
İnsan Kaynakları
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Abant'ta gerçekleştirilen Ortadoğu sorununun görüşüldüğü toplantıdaki anlaşmazlığın yankıları sürüyor. Abant Platformu Değerlendirme Metni'ni değerlendiren katılımcılardan bazıları, metnin oldu bittiye getirildiği görüşünde

Abant'ta önceki gün yapılan Ortadoğu sorununun masaya yatırıldığı toplantıda, uzlaşma sağlanamadığı için bildiri yayınlanamamıştı. İsrailli Benny Morris'in, "Müslümanlar Yahudileri katletti" ifadesi, diğer katılımcıları kızdırmış, yaşanan gerginlik, değerlendirme metnine gelen itirazlarla doruğa tırmanmıştı.

Toplantı komitesinin katılımcılara danışmadan hazırladığı değerlendirme raporu, bazı katılımcılar tarafından, barışı öne çıkardığı için desteklendi. Arap ülkelerinden toplantıya gelen katılımcılar ise Ortadoğu'da son yaşanan gelişmelerden sonra İsrail'i suçlayan cümlelerin metinde yer almaması nedeniyle tepki gösterdi. Metindeki Kudüs'ün üç dinin ortak yönetimine bırakılması fikrine itiraz eden bazı katılımcılar, bu konunun tartışılmadan değerlendirme metnine alınmasına itiraz etti. Katılımcılardan bazılarının tartışılan metin hakkındaki düşünceleri:

Hayrettin Karaman: Biz bu sene bildiri değil, bir sonuç metni yayınladık ama buna da itirazlar geldi. Ahmed Mahir, Kudüs'ün bütün din mensuplarının özgürce ibadet edeceği bir mekan olması gerektiği düşüncesine itiraz etti. Güç kuvvet ve dayatmanın karşısında olduğumuzu söyledik. Bunlar kimsenin itiraz edemeyeceği şeylerdir.

Mehmet Altan: Sonuç metnini okuyacağımız, üzeride tartışacağımız,mutabakat sağlayacağımız bir ortam yaratılmadı. Geleneksel olarak yapılan metni kaleme alma, görme ve onaylama düzeni gerçekleştirilmeden, metin oldu bittiye getirildi. Metinle hesaplaşamadığım için yorum yapamayacağım.

Kenan Gürsoy: Metinde emrivaki yapıldığı gibi bir önyargıya kapıldı Mahir. İtiraz edilecek bir metin değildi ve toplantıda yapılan işleri anlatıyordu. Eski Abant toplantılarında bildiri hazırlama bunu tartışıp oylama çok fazla zaman kaybına neden olduğu için bu yıl bildiri yerine basın metni hazırlamayı tercih ettik. Neden problem çıkarıldı anlamış değilim.

Hüseyin Gülerce: Barışı ön plana çıkaran bu metne Arap dünyası katılımcıları tarafından itiraz gelmesinin özünde tahminimce Ortadoğu'da yaşanan sıcak gelişmeler yatıyor. İşgal ve saldırılara karşı duygusal bir tepki olarak barışçıl bir metin yerine, İsrail saldırıları devam ederken, İsrail'i suçalayan cümleler içeren bir değerlendirme bekliyorlardı.

Nihal Bengisu Karaca: Kan gövdeyi götürüken metinde geçen "orantısız ve ölçüsüz şiddetin karşısındayız" cümlesi çok soğuk ve diplomatik bulduğumu söylemeliyim. Yine de yapılan bu itirazlar toplantıdaki değerli tartışmaları gölgede bırakmamalı.

Cengiz Çandar: Metni görme fırsatım olmadı. Bu nedenle metinle ilgili yorum yapamayacağım.

Yasin Aktay: Ortadoğu'da bugünlerde hassas bir denge olduğundan ufak bir kelime bile Arapların itiraz etmesine neden oldu. Metindeki Kudüs'ün üç dinin ortak mekanı olması ve üç dinin mensuplarınca yönetilmesi savının tartışılmasını dilerdim.

Mehmet Ocaktan: Değerlendirme metninin barışı önceleyen yönü oldukça önemli ve değerliydi. Arap yetkililerin üzerinde durduğu ve tepki gösterdiği Kudüs'ün ortak yönetimi fikri konusuna ben de katılıyorum. İsrail'li tarihçi'nin "Müslümanlar Yahudileri katlettiler" tezinden çok rahatsız oldum. Bir tarihçi gibi değil, bir İsrailli gibi konuştu.

Bekir Karlığa: Metinde olumsuz, rahatsız edici bir husus yoktu, sadece yanlış anlama vardı. Bu yanlış anlamanın nedeni toplantıya ilk kez iştirak eden yabancı katılımcıların bu metni genel kurul kararı olarak algılamalarıydı. Barışı önceleyen ve arkasında durulması gereken bir metindi.

Gündüz Aktan: Metne Mısırlı katılımcılardan gelen tepki, metinde Kudüs'ün üç dinin kutsal mekanı olduğuna vurgu yapılırken Filistin'in başkenti olduğuna dair bir gönderme olmamasıydı. Fakat orada İsrailli katılmıcılar da vardı ve böyle bir gönderme yakışmazdı.