T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 17 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Osman AKKUŞAK

Yine româna dair!...

İnsan hayatı iniş ve çıkışlarla, mutluluk ve elemlerle, sıkıntı ve ferahlıklarla, zorluk ve kolaylıklarla; maddî, manevî hazlar ve acılarla dolu bir süreçtir.. fert olarak her insan bu halleri, bu sergüzeştleri yaşar.. bu ızdırapların ve bu güzelliklerin yüzlerce binlerce sebep yüzünden doğduğu doğabileceği de; elbette ki düşünen herkes tarafından bilinen bir şeydir.. işte insan hayatına ait olaylar, duygular, heyecen ve acılar, sevinçler, hayretler serisinden meydana gelmiş bulunan bir yaşantı bütünü veya bir yaşantı parçası, bir kitap ve uzun bir metin halinde ifade edilmişse, işte bu kitaba biz, roman diyoruz.. yaşanmış veya yaşanabilir olayların hikâyesi.. uzun bir hayatın veya hayat parçasının hikâyesi...

Gerçeğe uygun romanlar olabildiği gibi; dile getirdiği olaylar ve haller okuyucuda elem, sevinç, haz, heyecan, merak gibi duygular uyandırdığı için roman sayılan bununla beraber gerçeğe uymayan olayları anlatan eserlerin de mevcut bulunduğuna şüphe yoktur... Demek roman yazmak için roman yazabilmek için; hayatı tanımak sevinç ve ızdırap doğuran olayları bilmek ve kavramak başta gelen ilk şarttır.. yani romancıda idrak ve hassasiyet gücü herşeyden evvel gelir.. bunun için tecrübe ve birikim gerekebilir de gerekmeyebilir de.. gerekmeyebilir: genç insanın gözlem ve kavrayışı o derece güçlüdür ki, başka insanların ahval ve tecrübesinden faydalanma kabiliyeti o kadar üstündür ki, genç yaşında roman yazmak, romancı olmak iktidarı göstermesi kimseyi şaşırtmaz.. çünkü eser kendini ispat etmektedir...

İdrak etmek ve hayatı kavramak, ayrıca hassas ve duygulu olmak gibi iki ana şarta ekleyeceğimiz üçüncü temel şart ise; Türkçe'sinin genişliği, zenginliği ve mükemmeliyetidir.. bu da Türkçe'yi iyi öğreten bir ortam içinde yaşamış ve böyle bir tahsil devresi geçirmiş bulunmayı gerekli kılar.. ayrıca dil güzelliği, dil mükemmeliyeti taşıyan eserleri, romanları âdetâ ezberler gibi, yutar gibi okumak, o çeşit romanların atmosferine sanki onların içinde yaşıyormuş gibi dalmak, hem olaylarını yaşamak, hem de cümlelerini bizzat sarfediyormuş gibi söylemek ve benimsemek, hadiselerin de, dilin de tadına varmak gerekir.. romancıların birbirinden estetik değerler, konular hayat anlayışları ve dil bakımından teknik bakımından etkilenmesinin arkasında bu keyfiyet vardır.. birinin yazdığı, yarattığı bir eseri bir diğerinin adeta kendisi yazmış, yazıyormuş gibi okuması, o eseri bir nevi yaşaması romancılar arasındaki benzerliklerin etkileşmenin asıl sebebidir.. ve bu hadise, roman san'atının çağları ve fertleri aşan bir karakter kazanmasında da bir sebeptir.

Roman yazmaya niyet eden kişi; ya orjinal yaşantısı olan bir insanın hayatını veya bir toplumun belli bir zaman parçası içindeki yaşayışını canlandırmak isteyebilir.. şahısların etkileyici vasıflarını sebep oldukları çarpıcı olayları.. üzerinde düşünülmesi gereken vak'aları, halleri keskin ifadelerle anlatmaya bakacaktır.. içinde felsefe, hikmet, anlam bulunan sözleri romanın en uygun yerlerine yerleştirecektir.. tâ ki okuyucu; vak'aların, şahısların, sözlerin etkisiyle mest olacak, kendinden geçecektir.. insan hayatına ait doğrular, inanışlar, güzellikler, sevinç ve ızdıraplar, yüksek ve asil düşünceler, ayrıca fikir, iman ve hareket kahramanları, roman içinde hep beraber bir hayat meşherini sergileyecektir.. roman bir hayattır.. ya bir ferdin hayatı, yahut bir toplumun hayatı!...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi