12 Ekim tarihli Akşam gazetesinde ünlü bir gazetecinin ünlü bir işadamından 7 milyon dolar rüşvet istediğini, sözkonusu işadamının da kendisiyle ilgili bir konuyu örtbas etmesi için bu parayı verdiğini söylediğini yazmasından sonra ortalık karıştı. Pekşen yazısında isimlerin açıklanması halinde dudakların uçuklayacağını vurgulayarak, "Yakında ortalık karışacak her şey daha iyi olacak" demişti.

Pekşen yazısında Emin Çölaşan'ın da aynı iddiayı dile getirdiğini sanarak, "Sanırım aynı kişiden söz ediyoruz" ibaresine yer vermişti. Basındaki rüşvet tartışmaları ayyuka çıkınca Yeni Şafak'ta Taha Kıvanç da herkesin içinde dile getirilen bir başka konuya atıfta bulundu. Kıvanç yazısında, "Sanırım Pekşen ile aynı kişiden söz ediyoruz" demişti. Bu arada Uğur Dündar Star gazetesine bir açıklama yaparak Kıvanç'ın yazısında kendisinin kastedildiğini ileri sürerek, iddiaları reddetti ve kanıtlanması halinde herkesin önünde kafasına kurşun sıkacağını söyledi.

Öte yandan Yalçın Pekşen 17 Ekim tarihli yazısında 5 gün önce ilk kez kendisinin dile getirdiği iddiayla ilgili olarak tam bir zik zak çizerek, sözünü ettiği işadamının örtbas edilecek bir konuya bulaştığı için güvenilir sayılamayacağını yazdı. Pekşen, yazısında, "Kısacası işadamının sözleri inandırıcı değildi. O zaman inanmamış ve yazmamıştım. Son olay ortaya çıktığı zaman, kimseyi suçlamadan, eskiden ben ortalıktaki söylentilerin dolaştığını belirtmek istemiştim" dedi. Pekşen daha da ileri giderek yazısında belirli bir kimseyi kastetmediğini ileri sürdü. Taha Kıvanç ise, Dündar'ın açıklaması üzerine Kulis'teki köşesinde Pekşen'in yazısına atıfta bulunarak medyadaki kirlenmenin temizlenmesi için konuyu gündeme getirmek ihtiyacı hissettiğini, ancak yazısında Dündar'ın üstüne alınmasını gerektirecek herhangi bir ipucu bulunmadığını belirtti.

Kıvanç, "Oysa ilk yapılması gereken, benim gibi, Pekşen'e dönüp, kim bu gazeteci diye sormak olmalıydı. Dündar ve Çölaşan o kişiyi merak etmiyor olamaz" diyecekti. 19 Ekim tarihli yazısında iddiayı ilk kez kendisi dile getirmemiş ve bu iddianın açıklığa kavuşmamasından hiç yakınmamış gibi davranan Pekşen ise, üzerindeki sorumluluğu unutturmak için Uğur Dündar'ın açıklamalarına sığınarak Taha Kıvanç'a saldırmayı tercih etti. Yalçın Pekşen'in tutumu Kıvanç'a saldırmak yerine kendisine fısıldanan rüşvet olayının tarafları hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunmak olmalıydı.