YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Spor'dan

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Babasının izinde

1970'li yıllarda bir Muhammed Ali fırtınası vardı. Babası ringlerde iken henüz dünyaya gelmemiş olan 22 yaşındaki Leyla Ali, şimdi o günleri yeniden yaşatırcasına sanki Muhammed Ali'den esintiler sunuyor.

Muhammed Ali, 1960 Roma Olimpiyatları'nda 81 kiloda altın madalya aldığı zaman 19 yaşında sırım gibi bir delikanlıydı. O yıllarda alevlenen siyah beyaz ayrımını protesto etmek için kazandığı olimpiyat madalyasını denize atan Ali'ye yeni madalyası 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda IOC tarafından -büyük bir jestle- verildi.

İşte sporun güzelliği ve vefası...

Ali ülkesine dönüce profesyonel oldu ve ağır sıklette kendine yer edinmeye başladı. Kendine özgü bir stili vardı ve ringde rakipleriyle sanki dans ediyordu.

Ali 1964'te, ringlerde 12 yıl yenilmeyen ve Dünya Şampiyonluğu ünvanını elinde bulunduran Liston'la karşılaştı ve onu 7'nci raundda yıkarak tahta geçti.

Muhammed Ali, 1968'e gelene kadar yaptığı tüm ünvan maçlarını rahat kazandı, boksu tüm dünyaya sevdirdi. Ancak 68'de askerlik için Vietnam'a gitmeyi "Benim, ta Vietnam'da yaşayan insanlarla bir sorunum yok" gerekçesiyle reddedince ünvanı elinden alındı ve 4 yıl boks yapmaktan men edildi.

Cezası bitince tekrar ringlere döndü. Ortalıkta şimdiki Tyson gibi vurduğunu yıkan George Foreman vardı. 1.96 boyunda, 120 kilo ağırlığındaki bu dev boksör, takvimler 1974 Ağustos'unu gösterirken Muhammed Ali'nin karşısına çıktı.

Ali bu maç için çok özel çalışmış, eski formuna ulaşmıştı. Güçlü ve yenilmez rakibinin işini 8. raundda bitirdi ve yeniden tahta geçti.

Sonra idmansız çıktığı Spinks'e yenildi ve aynı yıl içinde bu kez aynı boksörü döve döve ünvanını geri aldı. Ali unutulmaz, Ali ringlerin gelmiş geçmiş en büyük boksörü olarak tarihe geçti. O'nun maceralı hayatı öyle kısacık bir yazı ile anlatılamaz, ancak böyle özetlenebilir.

Şimdi ringlerde başka bir Ali; Leyla Ali var. O da tıpkı babası gibi özel bir stile sahip ve yaptığı yedi maçı da nakavtla kazandı. Önceki gün çıktığı sekizinci maçını ise sayı ile kazandı.

Son 14 yıldır Parkinson hastalığının esiri olan Muhammed Ali de tribündeydi, kızını gururla izliyordu. Leyla vurdukça babası eski günlere gidiyordu; bizde tabii...

Sonra Leyla sekizinci zaferini kazandı, yaşlı Ali tribünde sevinç gözyaşları döktü. Doğrusu 1970'li yılları hatırladık ve bu yazıya sarıldık. İyi mi ettik acaba?


23 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Hüsamettin ACAR

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...