YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Parti kapatma, internette ihbar ve istikrar

Anayasa Mahkemesi Raportörü'nün mahkeme başkanına sunduğu raporda "Öncelikle parti kapatmadaki devam kıstaslarının belirlenmesine" vurgu yapan ifadesi, aslında Türkiye'deki zihin dünyasını ortadan bir kez daha "çatlatan" bir ifşa olarak da değerlendirilebilir. Siyasetle bağlantılı olduğu ve siyasetin tam merkezinde büyüyüp geliştiği için tüm ülkeyi kuşatan "kriz"in temelini oluşturan parti kapatma tasarrufları, devlet refleksleri açısından ne kadar belirgin bir düzlemde gerçekleşmişse, demokrasi ve siyaset kriterleri açısından da o kadar belirsiz bir düzlemde gerçekleşmiştir.

Parti kapatmanın hangi "somut kriterlere" dayanması gerektiği hususu gibi, parti kapatmaya zemin teşkil etmesi düşünülen "kapatılmış bir partinin devamı" olmanın ne şekilde temellendirilebileceği de belirsizliğini koruyor. "Tehdit" bakışaçısıyla son derece belirgin zannedilen hususlar, siyasetin alanına devletin sıkı markajını hakim kılma bakımından belirgindir. Siyasetin alanının korunması ve siyasal erkin devlet erkini işletme özelliğinin çalışır halde olması bakımından ise kamuoyunun algısında "keyfilik" gibi görünen hususların giderilmesi mümkün olamamıştır.

Bugün FP, cumhurbaşkanlığı seçiminden, Meclis'in çalışması anlamına gelen her kritik olayda "kilit parti" olma işlevini sürdürmektedir. Siyasi hayatımızın kilit partisi, onlarca spekülasyonun içinde kapatılma gündemiyle başbaşadır. Davanın görülmesi ve davanın dünyaya izahı için referans niteliğindeki raportör değerlendirmesinde ise hukuki belirsizlik ortamının devam ettiğine dair vurgular yansıyor basına. Yönetim bunalımının merkezinde yeralan bir konu için tartışmanın "somut verilerinden" bile yoksunuz. Türkiye'yi zorlayan ve sıkıntıya sokan her türlü belirsizliği ve siyasi kısırlığı "istikrar"ın omurgası olarak kabul eden anlayışın egemenliğinin sürmesindeki çarpıklığı izlemeye devam ediyoruz.

Yönetim katındaki bunalım orayla da sınırlı kalmıyor. Toplumun görece çalışan nefes borularını da tıkamaya yöneliyor. İnternete sansür uygulamaya dönük devlet teşebbüsleri giderek dozunu artırıyor. İlk başta terör ve porno sitelerinin ihbar edilmesini talep eder gözüken "masum" teşebbüslerin kurgusunda "sansür" kendini adım adım öne çıkarıyor. "Tehlikeli" kapsamının içine adım adım "serbest tartışma"yı sokan bir süreç yaşıyoruz. Yönetim katındaki krizlerden uzak zeminlere aynı krizlerin ulaştırılmaya çalışıldığını görüyoruz.

Dünyanın her yerinde "istikrar" adına daha çok demokrasi gündeme geliyor. Yönetim anlayışları bu doğrultuda kökten değişiyor. Sivil alanda "serbest tartışma"nın artması ise ekonomiden kültüre kadar verimliliğin tek yolu haline gelmiş durumda. Bu ülkede ise belirsizliklerin ortasında, "istikrar" adına yönetim krizleri ve sivil alanın daha çok markaja alınmasından başka bir şey yok...


5 Haziran 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Ömer Çelik

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...