|
|
Hayal kurgulama sanatı Gerçeklerin ağırlığından hayallere sığınanlar da vardır, hayallerin gereksizliğine inananlar da. Hayalleri-mizin zayıfladığını düşünen bir grup 'gerçekçi' ise, fantezi ve bilimkurgu kültürümüzü masaya yatırdı.
1.Türkiye Fantezi ve Bilimkurgu Etkinliği, Türkiye'nin ilk ve tek akademik içerikli fantezi literatürü ve bilim-kurgu sitesi Lost Library'nin organizasyonuyla, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde yapıldı. Dünyada, Türkiye'de, edebiyat ve sanatta fantezi ve bilimkurgu kültürünün ele alındığı "Fikir Rönasansı" başlıklı etkinliğe, Sinema Tarihçisi Giovanni Scognamillo, İthaki Yayınları Editörü Ahmet Öz, Metis Yayınları Editörü Bülent Somay, Xasiork Ölümsüz Öykü Kulübü kurucusu Orkun Uçar, Lost Library ve Orta Dünya İnternet Siteleri Editörü Murat Sönmez ve Lost Library Yazarı Engin Deniz katıldı. Hayal kurmak ayıp mı? Etkinlikte ele alınan konuların başında, Türkiye'de fantezi ve bilimkurgu kültürünün gelişmemiş olması geldi. Açılış konuşmasını yapan Lost Libraly Genel Yayın Yönetmeni ve Bilgi Üniversitesi Eksen Dergisi Editörü Ali Aksöz "Türkiye'de hayal kurma saçma, neredeyse ayıp. Bu yüzden fantastik kurguya ilgi az ve fantastik kurgu yanlış anlaşılmış" derken Orkun Uçar, fantezinin gelişmemesinde yayınevlerini kabahatli buldu. İthaki Yayınları Editörü Ahmet Öz ise, Türkiye'de fantastik hayata ve bilimkurguya ilginin çok az olmasını mahremiyet düşüncesine bağladı. Batılı insanı yaratan en önemli figürlerden birinin itiraf mekanizması olduğunu ve kişinin öte dünyada huzura erişmek için işlediği cürümleri itiraf etmek zorunluluğu bulunduğunu belirten Öz, Doğu Fantastik Edebiyatı'ndan Binbir Gece Masalları, Sinbad, Dedekorkut gibi örnekler vererek, mahremiyet anlayışıyla ilgili eleştiri getirenlere "Gelenek bize olabilecek bütün projeleri sundu. Bu olumlu ya da olumsuz bir tespit değil. Kültürel bir üslup farklılığı" cevabını verdi. Fantastik kurgu ve bilimkurguda mimari unsurları anlatan Murat Sönmez ise mimarinin ve dini unsurların kullanıldığı Batı fantastik kurgusunu ve bilimkurgusunu da Hristiyan ögelerin şekillendirdiğini söyledi. Bülent Somay ise Türkiye'de bilimkurgu-fantezi edebiyatının olanaklarını ele aldığı konuşmasında, bilimkurgunun pozitivizmin ürünü olduğunu belirterek, Türkiye böyle bir pozitivizm gelenekle, kültürünü birleştiremediğinden bilimkurgu gelişmemiştir, dedi. Hem İslami hem de örfi gelenekten kaynaklanan bir fantazi kültür olduğunu belirterek "Biz Türki mitolojiyi ülkücü kesime bıraktık" açıklamasında bulundu. Çağdaş Sinema'da fantastik kurgudan bahseden Giovanni Scognamillo, sinema kadar fantastik boyutu bize sunan bir başka sanatın olmadığını belirtti. Elindeki teknik olanaklarla bugün en kusursuz fantastik eserlerin Hollywood yapımları olduğunu ve bunun Amerika'da oturmuş bir bilimkurgu edebiyatı ve çizgi film sektörü olmasına bağlayan Scognamillo, Türk Sineması'ndan Metin Erksan'ın "Şeytan" zayıf ama heyecanlı bir ilk film, Atıf Yılmaz'ın "Ah Belinda", Zülfi Livaneli'nin "Şahmeran" gibi filmlerini ise 80 sonrası Türk Sineması'nda yapılan fantastik çalışmalara örnek olarak gösterdi.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |