T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Red mi kabul mü?

Bu yazının yayınlandığı gün (bugün) bir mani çıkmazsa tezkere oylanmış olacak. (Bu yazıyı dün sabah kaleme aldım. Yani Meclis toplanmadan önce.) Büyük bir ihtimalle de AK Parti'deki "red" ve "kabul" oyu verenler tartışılıyor olacak.

AK Parti'nin ikiye bölündüğünden ya da parçalandığından bahsediliyor olacak. Bu vesile ile kimi çevreler oklarını AK Parti'ye ve 58. hükümete yöneltip onları yıpratmaya çalışacaklar.

Ben bu konuda halkın ve Hakk'ın huzuruna rahatça çıkabileceğim istikamette oy kullanmış bir AK Parti milletvekili olarak şunu açıkça ifade etmeliyim ki, hiçbir milletvekili ne fert olarak ne de toplu olarak hiç kimse tarafından kabul oyu vermesi için ikna faaliyetine maruz kalmamıştır. Aksine görüş bildirmek isteyen her milletvekili konuşması sınırlandırılmaksızın lehte ve aleyhte konuşmuştur. Bu konuşmaların yapıldığı kapalı oturumlara Genel Başkan bizzat başkanlık etmiş ve hiç kimseye müdahale etmemiştir. Grupta 3 gün peşpeşe yapılan 6 saatlik, 5 saatlik ve 4 saatlik bu istişari toplantılarda genel başkanın gösterdiği sabır ve tahammülü takdir etmemek haksızlık olur. Ben bu kadar beklemiyordum doğrusu. Genel başkan bu tarihî karar öncesinde gösterdiği bu sabır ve tahammülü ile ciddi bir devlet adamı olduğunu da bana göre ispat etmiştir.

Tezkereye "kabul" oyu veren AK Parti milletvekillerinin, ABD menfaatlerini düşündükleri ya da birilerinin suçuna iştirak etmek istedikleri için kabul oyu vermediklerini ben içlerinden biri olarak çok iyi biliyorum. Aksine kabul oyu vermenin kendilerine çok ağır geldiğini ve kerhen verdiklerini de çok iyi biliyorum.

Kabul oyu veren vekiller, devletin ve milletin âli menfaatlerini düşünerek oy kullanmışlardır. Bu hükümetin millete hizmet etmesi gerektiğini red çıkarsa sıkıntıya düçar olacağını düşünerek oy kullanmışlardır. Milletin umudu haline gelmiş olan AK Parti'nin zarar görmemesini düşünerek oy kullanmışlardır.

Yoksa hiçbiri red oyu verenlerden daha az vatanperver, daha az dindar daha az hassas değildir.

Dünyanın tek süper gücü olan ABD ile ilişkiler koptuğu takdirde ülkemizin yalnızlığa itileceği ve büyük sıkıntılara düşeceğimizi hesap ederek ve buna inanarak ülkeyi korumak için "kabul" oyu vermişlerdir.

Bu takdirde yarın doların iki buçuk milyona üç milyona fırlayarak ülkenin zarar görmesinden endişe ettikleri için ülkeyi düşünerek kabul oyu vermişlerdir. Tekrar ekmek ve yağ kuyrukları başlar endişesiyle, başlamaması için kabul oyu vermişlerdir. Ticaretimizin olumsuz yönde etkileneceğini ve işsizliğin artacağını düşünerek kabul oyu vermişlerdir.

Tezkere reddedilir de ABD Türkiye ile ilişkilerini keserse siyasi yönden yalnız kalacağımızdan, terörün yeniden hortlamasından ve toprak bütünlüğümüzün tehlikeye düşmesi endişesinden dolayı kabul oyu vermişlerdir.

Savaş sonrasında bölgeyi yeniden şekillendiren güçler arasına girip ülkemizin zarar görmesini engellemek düşüncesinden hareketle kabul oyu vermişlerdir.

Yani kabul oyu veren vekiller, birilerinin dikte ettirmeye çalıştığı gibi ABD emperyalizmine hizmet etmek için oy kullanmamışlar aksine iyi niyetle ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini düşünerek oy kullanmışlardır.

Bu sebeble de onları itham etmek ve suçlamak yerine düşüncelerine saygılı olmak, iyi niyetleri sebebiyle de takdir etmek gerekir.

Olayın ahlaki ve insani boyutunun eksik olduğuna inanan, ekonomik, siyasi ve askeri sonuçlarını, "kabul" oyu verdirecek inandırıcılıkta bulmayanlar da red oyu vermişlerdir..

Parti, bağlayıcı grup kararı almadığı için, vekilleri özgür iradeleri ve vicdanlarıyla baş başa bıraktığı için bu iki farklı oyu ben bir parçalanma ve bölünme olarak kesinlikle algılamıyorum. Çünkü kabul ve red oyu verenler birbirleriyle kavga etmiyor, tartışmıyor ve biribirlerini şu veya bu şekilde itham etmiyor. Sağduyu sahibi medeni insanlar olarak birbirlerini anlayışla karşılıyorlar.

Parti bağlayıcı grup kararı almamıştır. Dolayısıyla oylamadan çıkan sonucun hem hükümete zarar vermediğine hem de parti içi demokrasi çıtasının yükselmesine sebep olduğuna inanıyorum.


2 Mart 2003
Pazar
 
Resul Tosun
RESUL TOSUN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED