AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
S P O R
Bosque'yi bırakmayın

Beşiktaş 16 puanlık farkı içine sindirebiliyorsa sorun yok. Bu, Siyah-Beyazlı takımı yönetenlerin sorunudur. Her insan farklıdır, durumlardan farklı etkilenir. "Üzülmüyorlar" demiyoruz.

Kendi içimde çelişkiye düştüğümü sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Geçen hafta "Bu adam, (kesinlikle yerli hoca) diye başlık atmamış mıydı" diye soranlar çıkabilir. Bunun arkasında her zaman dururum. Çünkü bizi, bizden iyi kimse bilemez. Bu kez anlatmak istediğim başka birşey. Bugün "Del Bosque'yi bırakmayın" derken, hem onun kariyerinden, hem Beşiktaş yönetiminin sorumluluğundan, hem de taraftarın duygularından söz etmek istediğim içindir. Sorunlara değinirken, eleştirilerimizi 15-20 yönetici ile sınırlamıyoruz. Bu konuda özellikle kamu vicdanını da gözardı edemeyiz. Sorumluluk taşıyan herkes elini bu taşın altına sokmak zorundadır.

İspanyol hocanın geldiği gün Beşiktaş'a yakışacağını biz dahil herkes söyledi. Neden! Çünkü Del Bosque, futbol dünyasının en kariyerli hocalarından biriydi. Kariyerini Real Madrid'i La Liga'da defalarca İspanya Şampiyonu, iki kez de Şampiyonlar Ligi Şampiyonu yaparak elde etmişti. Alt yapı çalıştırıcılığından gelmesine karşın, büyük başarıların altında imzası vardı. Ancak yaşlandığı için Real Madrid onun yerine Portekiz'li Quieroz'u getirdi. Gerçi o da başarılı olamadığı için gönderilip Camacho'yu aldılar ama, sonra onu da kovup, yardımcısı Ramon'u getirdiler. Önceki gün Real Madrid kendi sahasında Deportivo'ya yenilerek 10. sıraya düştü. Kadere bak...! Bütün bunlar Del Bosque takımın başından ayrıldığı için mi oldu, yoksa İspanyol hocanın ahı mı tuttu bilemiyorum. Ama görünen gerçek, Real Madrid gibi bir takım, bir sezon içinde 3 hoca değiştirebiliyor da, Beşiktaş öylece bekliyor. Vardır bir bildikleri!..

KARİYERİNİ KORUMALI

Şimdi "Bosque'yi bırakmayın" diyorum. Neden biliyor musunuz? Nasıl olsa Beşiktaş yönetimi bu sezona kayıp gözüyle bakıyor. Bu bir rahatlamadır. Hem takım baskıdan kurtulmuş oldu, hem İspanyol hocanın önündeki zaman dilimi büyüdü. Beşiktaş bundan sonra daha iyi oynayıp puan toplamaya başlar. Ayrıca Del Bosque kendi kariyeri ile başbaşa kalır. Kariyer dediğimiz şey marketten alınmıyor. Korunması gereken herşey değerlidir. Türk futbolunu, futbolcusunu daha iyi tanıyarak katkıda bulunacaktır. Bu saatten sonra başka bir teknik adam, zaten görev kabul etmekte zorlanır. Yeter ki, bu hocaya yeteri kadar yardımcı olunsun. Türk futbolcusu yeteneklidir. İyi motive edilir, doğru yerlerde oynatılırsa her engeli aşar. Ve onlara profesyonelliği iyi anlatmak gerekir. Futbolun bir takım oyunu olduğu ve yardımlaşmanın da vazgeçilmez bir parçası olduğu yeniden anlatılmalıdır.

Adam gibi adam "Laz Ziya"

Televizyonların reyting rekorları kıran dizisi "kurtlar vadisi"ni izliyor musunuz bilmiyorum. Mertliğin, cesaretin, ihanetin, törelerin anlatıldığı ilginç bir dizi. Trabzonspor taraftarı Avni Aker'deki Beşiktaş maçına "adam gibi adam Laz Ziya" pankartı ile çıktı. Demek ki, Trabzon'da "kurtlar vadisi"ni hemen herkes izliyor. Ziya Doğan'ı "Laz Ziya"ya benzeterek onu ödüllendirdiler. Ziya Hoca'yı kendilerinden biri gibi gördükleri bir gerçek. Laz olmasa'da Ziya Doğan, "ADAM GİBİ ADAM" İşinde de evinde de farlılıklar göstermiyor. Sözünün eri. Kitabında asla ihanet yazmıyor. Zayıfı koruyan, öfkeyi dindiren, yanlışı kendi usulüne göre düzelten bir yapısı var. Trabzonspor'un şansı ve başarısı bundandır. Sahip çıkılması gerekiyor. Tribünlerin yaptığı da budur. Allah utandırmasın.

Volkan kalede fırsatı kaçırmadı

Fenerbahçe'nin kadro zenginliğine her teknik adam kuşkusuz gıpta ile bakıyordur. Sahaya çıkanları da, kulübede oturanları da dikkat çekecek kadar değerli. Biri olmazsa öteki.. Yeter ki, doğru dürüst oynatılsın, oynasınlar. Takımda herkesin özveriyle çalışması ve bunu sahaya yansıtması da ayrı övgüye değer. Gerçi her maçını diken üstünde seyrediyoruz ama, sonuçta 3 puana ulaştıkları için de mutlu oluyoruz. 90 dakikanın son saniyelerine kadar mücadele ederek ve her an kendilerine görev verilecekmiş gibi çalıştıkları için de başarıyı hakediyorlar. Bunun son örneği kaleci Volkan. Rüştü'nün sakatlanıp oyunu terketmesinden sonra kazanılan maçta önemli rol oynadı. Tebrikler...

Malatya, Aykut'la dikkat çekiyor

Sanki elinde sihirli değnek var. O'nu İstanbulspor'un başında iken de çokça övmüştük. Aykut Kocaman Şimdi Malatyaspor'u çalıştırıyor. Sezon başından beri de gözümüz üstünde. Yaptığı işlerin yanısıra, her basın toplantısında verdiği yanıtlarla da uçmadığını gösteriyor. Kazanılan hiçbir maçı abartmıyor. Hakemleri eleştirdiğini hiç görmedim. Futbolcusu hata yapsa da eleştirirken asla küçük düşürmüyor, hataları üstleniyor. Rize'de çok kötü hava koşulları altında oynayıp deplasmanda 3 puanı tek golle aldılar. Her koşulda nasıl oynayacaklarını da iyi biliyorlar. Yolları açık olsun..

NOT: Galatasaray ve Hakan Şükür olayını yazarımız Mustafa Kutlu yazdığı için yazmadım. Çünkü sayın Kutlu'nun görüşlerine aynen katılıyorum.



5 Ekim 2004
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED